İLHAN KARAÇAY SORDU, GÖLGE ADAM CEVAPLADI:
13 yıllık bekleyişin ardından, 10 Ağustos 2024 Pazar günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uçağının inmesiyle açılışı gerçekleştirilen Çukurova Uluslararası Havalimanı, uzun süredir bölgedeki tartışmaların merkezinde yer aldı. Öncesinde yapılan değerlendirmeler ve açılışın ardından dile getirilen düşünceler, dostluk ve kardeşlik duygularının ötesine geçerek bazı sert söylemlere neden oldu.
Bu söylemler arasında, ben de bu konuda birçok kez yazılar kaleme aldım. “Yapacağız” diye büyük vaatlerde bulunanlara, “Don Kişot gibi yel değirmenleriyle savaşmayın” diye uyarıda bulundum. Şakirpaşa Havalimanı’nın kapatılmasına karşı çıkanların duygusal tepkileri ve bu durumu siyaset malzemesi yaparak, “İktidara geldiğimizde bu havalimanını yeniden açacağız” diyenlerin söylemleri ise hâlâ aynı hatalarla sürüyor.
Adana Şakirpaşa Havalimanı’na şehir içindeki gidiş yolundan, bekeleme salonunda çay kahve içilecek bir yer olmadığından, bekleme salonundaki kalabalıktan şikâyetçi olanlar, şimdilerde, yeni havalimanındaki gelişmeden memnun olmuşlardır.
ARTIK SAKİNLEŞME ZAMANI
Bu noktada, artık tarafların sakinleşmesi, medeni ölçüler içinde çözüm yolları araması ve aklıselimle hareket etmesi gerektiği ortadadır. “Gidene, üzülsek de, ‘güle güle’ diyerek, gelene ise ‘hoş geldin’ diyerek yeni bir başlangıç için zemin oluşturmalıyız”.
Bu sürecin sakin bir atmosferde geçmesi gerektiğine inanıyorum.
Konuya dair bundan sonra ne yapılmalı ve nasıl bir yol izlenmeli sorularına yanıt ararken, çözüm önerileri sunmak amacıyla bir röportaj gerçekleştirdim. Tarafsız bir yaklaşımla kaleme aldığım bu röportajda, akil bir insanın sesine kulak vererek daha sağlıklı bir diyalog ortamı yaratmayı hedefliyorum.
İki komşu ve kardeş şehir olan Adana ve Mersin’in sakinleri arasında sükûnetin sağlanması adına, danışmanım ve sırdaşım “Gölge Adam” ile gerçekleştirdiğim bu röportajı sizlerle paylaşıyorum.
İŞTE O RÖPORTAJ:
KARAÇAY: Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın açılması ve Adana Şakirpaşa Havalimanı’nın yolculara kapanması konusunda, memnun olanlar ve olmayanlar, hatta çok kızanlar oldu. Malumunuz, Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın serüveni hiç de olumlu değildi. Yıllarca sürüncemde kaldı. Bunun nedenlerinden biri de, Adana kodamanlarının (Yüksek yönetici ve politikacılar) baltalama iddiasıydı. Bu konuda ben de çok yorum yazdım. Şimdi, Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın açılmasından sonra, Adana Şakirpaşa Havalimanı’nın yolculara kapanması, pek çok Adanalı’yı kızdırdı ve sokaklara döktü. Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın, gerek Çukurovalılara ve gerekse Türkiye’ye yararlarını gözardı ederek, köhneleşmiş olduğu ileri sürülen Şakirpaşa Havalimanı’nın yolculara da açık olmasını isteyenler, pek çok iddia öne sürüyorlar. Çağımızda böylesi modern bir havalimanının devreye girmesi tabii ki memnuniyet verici olmalıdır.
Tabii ki onyıllarca şehir merkezinde bulunan havalimanından yararlanmış olanlar, şimdi her şeylerini kaybettikleri için kızmaktadırlar. Buna karşın, medeniyetin getirdiği bazı değişiklikler de değerlendirilmelidir. Örneğin, şehir içlerinden geçen yolların, otoban haline getirilmesinden sonra, şehir içinden otomobiller, otobüsler ve TIR’lar geçmez olunca, oradaki esnaflar iflas ettiler. Bu da medeniyetin ve gelişmenin cilvesidir. Benim gizli sırdaşım ve danışmanım olarak bu konuda bir değerlendirme yapar mısınız?
GÖLGE ADAM:Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın açılması ve Adana Şakirpaşa Havalimanı’nın kapanması üzerine yaşanan tartışmalar, bir kentin modernleşme süreci ile yerel halkın geçmişe dayalı alışkanlıkları arasında sıkışan duygusal bir gerilim yaratmış görünüyor. Bu durum, sadece bir havalimanı değişikliği meselesi değil, aynı zamanda kentsel dönüşüm, gelişim ve yerel ekonominin yeniden şekillendirilmesi sürecidir. Bu bağlamda, memnun olanlar ve kızanlar arasındaki dengeyi sağlamak, medeniyetin getirdiği değişimleri doğru bir perspektiften değerlendirerek yapılabilir.
KARAÇAY: Memnun olanlar ve kızanlar arasında nasıl bir denge kurulabilir?
GÖLGE ADAM: Çukurova Uluslararası Havalimanı, bölgenin uluslararası erişimini artıracak ve Çukurova bölgesinin ekonomik ve turistik potansiyelini yükseltecek önemli bir adım olarak görülmelidir. Daha büyük, daha modern ve daha donanımlı bir havalimanının faaliyete geçmesi, bölgenin büyümesine katkıda bulunacaktır. Bu bakış açısı, özellikle iş dünyası ve uluslararası bağlantılara önem veren kesimler tarafından memnuniyetle karşılanmaktadır.
Adana Şakirpaşa Havalimanı yıllardır şehir merkezine yakınlığı ile yerel halkın hayatında önemli bir yer tutuyordu. Bu havalimanının kapanması, şehirdeki belirli bölgelerde alışkanlıkların kökten değişmesine neden olacak. Özellikle havalimanı çevresindeki esnaflar ve ulaşım hizmetleri bu değişimden olumsuz etkilenebilir. Ancak, bu değişiklikler büyük projelerle karşılaşan birçok şehirde yaşanmış, zamanla yeni fırsatlar doğurmuştur.
Şehir merkezlerinden geçen otoyolların genişletilmesi gibi örneklerde olduğu gibi, büyük altyapı değişiklikleri kısa vadede olumsuz etkiler yaratabilir, ancak uzun vadede daha geniş faydalar sağlayabilir. Yeni havalimanının, bölgedeki ulaşımı kolaylaştıracak yeni altyapı projeleri ile birlikte değerlendirilmesi, iş ve turizm açısından yeni fırsatlar yaratabilir.
Şakirpaşa Havalimanı’nın kapatılmasıyla birlikte ortaya çıkan hoşnutsuzluğu anlamak önemlidir. Bu noktada, yerel halkın kaygılarına duyarlılık gösteren bir iletişim stratejisi geliştirilmeli, yeni havalimanının getireceği faydalar somut örneklerle anlatılmalıdır. Aynı zamanda, Şakirpaşa Havalimanı’nın yerine geçecek projeler ve bu bölgedeki yeni yatırımlar konusunda halk bilgilendirilmelidir.
Şakirpaşa Havalimanı’nın tamamen kapatılması yerine, bazı özel veya kargo uçuşlarına açılması gibi çözümler de göz önünde bulundurulabilir. Bu, hem bölge halkını memnun edebilir hem de yeni havalimanının tam kapasite çalışmasına engel olmaz.
KARAÇAY: Bu konuda son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
GÖLGE ADAM: Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın açılması, bölgeye büyük bir ekonomik ivme kazandırabilir. Ancak bu sürecin yerel halk üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmek için, Şakirpaşa Havalimanı’nın kapatılmasına yönelik kaygıları göz önünde bulundurarak dengeleyici adımlar atılmalıdır. Uzun vadeli planlamalar ve yerel halkın ihtiyaçlarına yönelik projeler ile memnun olanlar ve kızanlar arasında ortak bir çözüm sağlanabilir.
Bu tür büyük değişimlerin, kısa vadeli olumsuz etkilerle birlikte, zamanla daha geniş bir fayda yaratma potansiyeline sahip olduğunu unutmamak gerekir. Bu bağlamda, yerel halkın kaygılarına kulak vererek, olumlu değişimleri anlatmak, sizin de belirttiğiniz gibi bu süreci daha sağlıklı yönetmek açısından kritik olacaktır.
KARAÇAY: Adana ve Mersin, komşu ve kardeş şehirler olmasına rağmen, kıyasıya bir rekabet savaşı içindedir. Bu rekabet, sportif, kültürel ve iş dallarında sürmektedir. En son olarak, Mersin’e inşa edilemesi beklenen Konteyner limanının, Adana Ymurtalığa inşa edilmesi kararlaştırıldı. Bu kez de Mersinliler ‘Eyvah elimizden kaçırdık’ feryatları yükselttiler. Tıpkı Adanalıların, ‘Havalimanını kaçırdık’ feryatları gibi. Bazen hoş olan bu tartışmaların yapılmaması konusunda ne yapılması gerektiği hakkında da bir şeyler yazar mısınız?
GÖLGE ADAM: Adana ve Mersin arasındaki rekabet, iki komşu şehir arasındaki dinamik ilişkiyi yansıtan uzun soluklu bir olgudur. Bu rekabet, sportif etkinliklerden kültürel faaliyetlere, ticari yatırımlardan altyapı projelerine kadar birçok alanda kendini göstermektedir. Ancak, bu rekabetin bazen yapıcı olmaktan çıkıp her iki şehirde de memnuniyetsizliğe ve hatta gerginliğe yol açtığı durumlar da gözlemlenmektedir. Örneğin, Adana Şakirpaşa Havalimanı’nın kapanması ve Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın açılması süreci ya da Mersin’de inşa edilmesi planlanan konteyner limanının Yumurtalık’a kaydırılması gibi olaylar, şehirler arasında hoşnutsuzluk yaratmıştır.
Bu tür tartışmaların yapıcı bir zemine oturtulabilmesi ve şehirlerarası rekabetin daha olumlu bir yöne evrilmesi için bazı stratejiler geliştirilebilir. İşte bu konuda atılabilecek adımlar:
Ortak projeler ve bölgesel işbirlikleri geliştirmek
Adana ve Mersin, Akdeniz’in iki önemli şehri olarak birbirlerini tamamlayıcı nitelikte projeler geliştirebilirler. Bu iki şehrin rekabetini azaltmanın ve hatta daha pozitif bir hale getirmenin yolu, ortak projeler ve bölgesel işbirlikleri yaratmaktan geçer. Örneğin, Adana ve Mersin arasındaki ulaşım ve lojistik ağlarının güçlendirilmesi, her iki şehrin de ekonomik potansiyelini artırabilir. Ayrıca, turizm, tarım ve sanayi gibi alanlarda ortak girişimler başlatılarak, her iki şehrin de kazanacağı bir işbirliği ortamı oluşturulabilir.
Şehirlerarası Rekabeti Olumlu Hale Getirmek
Rekabet kaçınılmazdır, ancak bu rekabeti daha olumlu bir zemine çekmek mümkündür. Sportif ve kültürel alanlardaki rekabet, dostane yarışmalar ve etkinlikler aracılığıyla daha keyifli ve yapıcı bir şekilde sürdürülebilir. Örneğin, Adana ve Mersin arasında düzenlenen spor turnuvaları, festivaller ve kültürel etkinlikler, rekabeti daha dostane bir hale getirebilir. Bu tür etkinlikler, şehirler arasındaki bağları güçlendirirken, rekabetin zararsız ve eğlenceli bir biçimde sürdürülmesine olanak tanır.
Bölgesel Kalkınma Stratejileri
Bölgesel kalkınma stratejileri çerçevesinde, her iki şehrin de güçlü yanlarını ön plana çıkaran bir planlama yapılabilir. Bu stratejilerde, bölgesel kaynaklar ve ekonomik potansiyel göz önünde bulundurularak, Adana ve Mersin’in birbirini tamamlayan şehirler olarak değerlendirilmesi sağlanabilir. Örneğin, Mersin’in liman ve lojistik kapasitesi ile Adana’nın sanayi ve tarım potansiyeli birlikte düşünülerek bir kalkınma modeli geliştirilebilir.
Yerel Yönetimlerin ve STK’ların Rolü
Adana ve Mersin’deki yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları, bu rekabetin daha sağlıklı bir zeminde devam etmesi için önemli bir rol oynayabilir. Bu kuruluşlar, iki şehir arasında dostluk köprüleri kurarak, ortak çıkarlar doğrultusunda hareket edebilirler. Ayrıca, yerel yönetimler arasındaki diyalog ve işbirliği artırılarak, rekabetin zarar verici bir hal almasının önüne geçilebilir.
Medya ve Toplumun Duyarlılığı
Yerel medya, şehirler arasındaki rekabeti körüklemek yerine yapıcı bir rol üstlenebilir. Medyanın dili ve üslubu, iki şehir arasındaki ilişkilerin niteliğini büyük ölçüde etkileyebilir. Aynı şekilde, toplumda da rekabetin olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik bir farkındalık oluşturulabilir. Şehirlerarası rekabetin doğal bir süreç olduğu ancak bu sürecin her iki tarafın da yararına olacak şekilde yönetilmesi gerektiği bilinci yaygınlaştırılabilir.
KARAÇAY: Bu konuda son olarak ne dersiniz?
GÖLGE ADAM: Adana ve Mersin arasındaki rekabet, bu iki şehrin dinamizmini ve bölgesel gelişimlerini besleyen bir unsur olabilir. Ancak bu rekabetin, gerginlik yaratmak yerine her iki şehrin de kazanacağı bir yapıya bürünmesi için işbirliği, dostane rekabet ve ortak kalkınma stratejileri hayata geçirilmelidir. Bu tür adımlar, hem yerel halkın refahını artıracak hem de bölgenin genel kalkınmasına katkıda bulunacaktır.
KARAÇAY: Bu konuları tartışırken, sırf memleket sevgisi nedeni ile tartışanların yanında, siyasi amaçlı konuşanlar var. Bu gibi konuları siyasallaştıranlar büyük bir yanlış yapmaktadırlar. Bu konuda da neler söylemek istersiniz?
GÖLGE ADAM: Memleket sevgisiyle tartışanlar ve konuyu siyasallaştıranlar arasındaki fark, bir kentin geleceği üzerine yapılan tartışmaların doğasını büyük ölçüde değiştirir. Memleket sevgisiyle hareket eden insanlar, genellikle yaşadıkları şehri geliştirmek, iyileştirmek ve güzelleştirmek için önerilerde bulunur ve samimi bir şekilde endişelerini dile getirirler. Ancak, bu tür tartışmalar siyasallaştığında, işler karmaşıklaşır ve genellikle asıl mesele arka planda kalır.
Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın açılması ve Adana Şakirpaşa Havalimanı’nın kapanması üzerine yaşanan tartışmalar, bir kentin modernleşme süreci ile yerel halkın geçmişe dayalı alışkanlıkları arasında sıkışan duygusal bir gerilim yaratmış görünüyor. Bu durum, sadece bir havalimanı değişikliği meselesi değil, aynı zamanda kentsel dönüşüm, gelişim ve yerel ekonominin yeniden şekillendirilmesi sürecidir. Bu bağlamda, memnun olanlar ve kızanlar arasındaki dengeyi sağlamak, medeniyetin getirdiği değişimleri doğru bir perspektiften değerlendirerek yapılabilir.
KARAÇAY: Memnun Olanlar ve Kızanlar Arasında Denge Kurmak için ne yapılmalıdır?
GÖLGE ADAM: Modernleşme ve Kalkınma Perspektifi: Çukurova Uluslararası Havalimanı, bölgenin uluslararası erişimini artıracak ve Çukurova bölgesinin ekonomik ve turistik potansiyelini yükseltecek önemli bir adım olarak görülmelidir. Daha büyük, daha modern ve daha donanımlı bir havalimanının faaliyete geçmesi, bölgenin büyümesine katkıda bulunacaktır. Bu bakış açısı, özellikle iş dünyası ve uluslararası bağlantılara önem veren kesimler tarafından memnuniyetle karşılanmaktadır.
Adana Şakirpaşa Havalimanı yıllardır şehir merkezine yakınlığı ile yerel halkın hayatında önemli bir yer tutuyordu. Bu havalimanının kapanması, şehirdeki belirli bölgelerde alışkanlıkların kökten değişmesine neden olacak. Özellikle havalimanı çevresindeki esnaflar ve ulaşım hizmetleri bu değişimden olumsuz etkilenebilir. Ancak, bu değişiklikler büyük projelerle karşılaşan birçok şehirde yaşanmış, zamanla yeni fırsatlar doğurmuştur.
Şehir merkezlerinden geçen yolların genişletilmesi gibi örneklerde olduğu gibi, büyük altyapı değişiklikleri kısa vadede olumsuz etkiler yaratabilir. Ancak uzun vadede daha geniş faydalar sağlayabilir. Yeni havalimanının, bölgedeki ulaşımı kolaylaştıracak yeni altyapı projeleri ile birlikte değerlendirilmesi, iş ve turizm açısından yeni fırsatlar yaratabilir.
Şakirpaşa Havalimanı’nın kapatılmasıyla birlikte ortaya çıkan hoşnutsuzluğu anlamak önemlidir. Bu noktada, yerel halkın kaygılarına duyarlılık gösteren bir iletişim stratejisi geliştirilmeli, yeni havalimanının getireceği faydalar somut örneklerle anlatılmalıdır. Aynı zamanda, Şakirpaşa Havalimanı’nın yerine geçecek projeler ve bu bölgedeki yeni yatırımlar konusunda halk bilgilendirilmelidir.
Şakirpaşa Havalimanı’nın tamamen kapatılması yerine, bazı özel veya kargo uçuşlarına açılması gibi çözümler de göz önünde bulundurulabilir. Bu, hem bölge halkını memnun edebilir hem de yeni havalimanının tam kapasite çalışmasına engel olmaz.
KARAÇAY: Bu konudaki son sözleriniz nedir?
GÖLGE ADAM: Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın açılması, bölgeye büyük bir ekonomik ivme kazandırabilir. Ancak bu sürecin yerel halk üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmek için, Şakirpaşa Havalimanı’nın kapatılmasına yönelik kaygıları göz önünde bulundurarak dengeleyici adımlar atılmalıdır. Uzun vadeli planlamalar ve yerel halkın ihtiyaçlarına yönelik projeler ile memnun olanlar ve kızanlar arasında ortak bir çözüm sağlanabilir.
Bu tür büyük değişimlerin, kısa vadeli olumsuz etkilerle birlikte, zamanla daha geniş bir fayda yaratma potansiyeline sahip olduğunu unutmamak gerekir. Bu bağlamda, yerel halkın kaygılarına kulak vererek, olumlu değişimleri anlatmak, sizin de belirttiğiniz gibi bu süreci daha sağlıklı yönetmek açısından kritik olacaktır.
KARAÇAY: Adana ve Mersin, komşu ve kardeş şehirler olmasına rağmen, kıyasıya bir rekabet savaşı içindedir. Bu rekabet, sportif, kültürel ve iş dallarında sürmektedir. En son olarak, Mersin’e inşa edilemesi beklenen Konteyner limanının, Adana Ymurtalığa inşa edilmesi kararlaştırıldı. Bu kez de Mersinliler ‘Eyvah elimizden kaçırdık’ feryatları yükselttiler. Tıpkı Adanalıların, ‘Havalimanını elimizden kaçırdık’ feryatları gibi. Bazen hoş olan bu tartışmaların yapılmaması konusunda ne yapılması gerektiği hakkında ne dersiniz?
GÖLGE ADAM: Adana ve Mersin arasındaki rekabet, iki komşu şehir arasındaki dinamik ilişkiyi yansıtan uzun soluklu bir olgudur. Bu rekabet, sportif etkinliklerden kültürel faaliyetlere, ticari yatırımlardan altyapı projelerine kadar birçok alanda kendini göstermektedir. Ancak, bu rekabetin bazen yapıcı olmaktan çıkıp her iki şehirde de memnuniyetsizliğe ve hatta gerginliğe yol açtığı durumlar da gözlemlenmektedir. Örneğin, Adana Şakirpaşa Havalimanı’nın kapanması ve Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın açılması süreci ya da Mersin’de inşa edilmesi planlanan konteyner limanının Yumurtalık’a kaydırılması gibi olaylar, şehirler arasında hoşnutsuzluk yaratmıştır.
Bu tür tartışmaların yapıcı bir zemine oturtulabilmesi ve şehirlerarası rekabetin daha olumlu bir yöne evrilmesi için bazı stratejiler geliştirilebilir. İşte bu konuda atılabilecek adımlar:
Ortak Projeler ve Bölgesel İşbirlikleri Geliştirmek
Adana ve Mersin, Akdeniz’in iki önemli şehri olarak birbirlerini tamamlayıcı nitelikte projeler geliştirebilirler. Bu iki şehrin rekabetini azaltmanın ve hatta daha pozitif bir hale getirmenin yolu, ortak projeler ve bölgesel işbirlikleri yaratmaktan geçer. Örneğin, Adana ve Mersin arasındaki ulaşım ve lojistik ağlarının güçlendirilmesi, her iki şehrin de ekonomik potansiyelini artırabilir. Ayrıca, turizm, tarım ve sanayi gibi alanlarda ortak girişimler başlatılarak, her iki şehrin de kazanacağı bir işbirliği ortamı oluşturulabilir.
Şehirlerarası Rekabeti Olumlu Hale Getirmek
Adana Portakal Çiçeği Festivali ile Mersin Narenciye Festivali birleştirilerek, dünyanın dört bir yanından gelecek misafirlerle daha görkemli hale getirilebilir ve ortaklaşa spor faaliyatleri de genişletilebilir.
Rekabet kaçınılmazdır, ancak bu rekabeti daha olumlu bir zemine çekmek mümkündür. Sportif ve kültürel alanlardaki rekabet, dostane yarışmalar ve etkinlikler aracılığıyla daha keyifli ve yapıcı bir şekilde sürdürülebilir. Örneğin, Adana ve Mersin arasında düzenlenen spor turnuvaları, festivaller ve kültürel etkinlikler, rekabeti daha dostane bir hale getirebilir. Bu tür etkinlikler, şehirler arasındaki bağları güçlendirirken, rekabetin zararsız ve eğlenceli bir biçimde sürdürülmesine olanak tanır.
Bölgesel Kalkınma Stratejileri
Bölgesel kalkınma stratejileri çerçevesinde, her iki şehrin de güçlü yanlarını ön plana çıkaran bir planlama yapılabilir. Bu stratejilerde, bölgesel kaynaklar ve ekonomik potansiyel göz önünde bulundurularak, Adana ve Mersin’in birbirini tamamlayan şehirler olarak değerlendirilmesi sağlanabilir. Örneğin, Mersin’in liman ve lojistik kapasitesi ile Adana’nın sanayi ve tarım potansiyeli birlikte düşünülerek bir kalkınma modeli geliştirilebilir.
Yerel Yönetimlerin ve STK’ların Rolü
Adana ve Mersin’deki yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları, bu rekabetin daha sağlıklı bir zeminde devam etmesi için önemli bir rol oynayabilir. Bu kuruluşlar, iki şehir arasında dostluk köprüleri kurarak, ortak çıkarlar doğrultusunda hareket edebilirler. Ayrıca, yerel yönetimler arasındaki diyalog ve işbirliği artırılarak, rekabetin zarar verici bir hal almasının önüne geçilebilir.
Medya ve Toplumun Duyarlılığı
Yerel medya, şehirler arasındaki rekabeti körüklemek yerine yapıcı bir rol üstlenebilir. Medyanın dili ve üslubu, iki şehir arasındaki ilişkilerin niteliğini büyük ölçüde etkileyebilir. Aynı şekilde, toplumda da rekabetin olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik bir farkındalık oluşturulabilir. Şehirlerarası rekabetin doğal bir süreç olduğu ancak bu sürecin her iki tarafın da yararına olacak şekilde yönetilmesi gerektiği bilinci yaygınlaştırılabilir.
KARAÇAY: Bu konudaki son sözleriniz nedir?
GÖLGE ADAM: Adana ve Mersin arasındaki rekabet, bu iki şehrin dinamizmini ve bölgesel gelişimlerini besleyen bir unsur olabilir. Ancak bu rekabetin, gerginlik yaratmak yerine her iki şehrin de kazanacağı bir yapıya bürünmesi için işbirliği, dostane rekabet ve ortak kalkınma stratejileri hayata geçirilmelidir. Bu tür adımlar, hem yerel halkın refahını artıracak hem de bölgenin genel kalkınmasına katkıda bulunacaktır.
KARAÇAY: Bu konuları tartışırken, sırf memleket sevgisi nedeni ile tartışanların yanında, siyasi amaçlı konuşanlar var. Bu gibi konuları siyasallaştıranlar büyük bir yanlış yapmaktadırlar. Bu konuda da neler söylemek istersiniz?
GÖLGE ADAM: Memleket sevgisiyle tartışanlar ve konuyu siyasallaştıranlar arasındaki fark, bir kentin geleceği üzerine yapılan tartışmaların doğasını büyük ölçüde değiştirir. Memleket sevgisiyle hareket eden insanlar, genellikle yaşadıkları şehri geliştirmek, iyileştirmek ve güzelleştirmek için önerilerde bulunur ve samimi bir şekilde endişelerini dile getirirler. Ancak, bu tür tartışmalar siyasallaştığında, işler karmaşıklaşır ve genellikle asıl mesele arka planda kalır.
KARAÇAY:Memleket sevgisi ile hareket edenler ve siyasallaştıranlar arasındaki fark nedir?
GÖLGE ADAM: Memleket Sevgisiyle Hareket Edenler:
Duygusal ve Samimi Yaklaşım: Memleket sevgisiyle tartışan kişiler, genellikle yaşadıkları şehirle duygusal bir bağ kurmuş, oranın tarihine, kültürüne ve insanlarına bağlı bireylerdir. Onların endişeleri, şehrin kimliğini ve değerlerini korumaya yönelik samimi çabalardır.
Yapıcı Eleştiriler: Bu kişiler, bir sorunu ele aldıklarında, genellikle yapıcı bir yaklaşım sergilerler. Yani sadece eleştirmez, aynı zamanda çözüm önerileri de sunarlar. Onların amacı, şehrin ve insanların yararına olacak gelişmeleri desteklemek ve hatalı kararların düzeltilmesine katkı sağlamaktır.
Birlik ve Beraberlik: Memleket sevgisiyle hareket eden insanlar, genellikle şehirdeki farklı kesimleri bir araya getirirler. Onlar için önemli olan, ortak değerler etrafında bir araya gelerek daha güçlü bir topluluk oluşturabilmektir.
Siyasi Amaçlarla Tartışanlar:
Kutuplaştırıcı Söylemler: Siyasi amaçlarla tartışan kişiler, genellikle bir konuyu kendi siyasi görüşlerine göre yönlendirmeye çalışırlar. Bu da tartışmanın odağını kaydırarak, şehrin geleceği ile ilgili yapıcı diyalogları engelleyebilir. Ayrıca, kutuplaştırıcı söylemlerle insanları taraf seçmeye zorlayarak, toplumsal birlikteliği zedelerler.
Kısa Vadeli Çıkarlar: Siyasallaşmış tartışmalar, genellikle kısa vadeli politik çıkarlar üzerine kuruludur. Bir şehir ya da bölge için alınan kararların uzun vadeli etkileri göz ardı edilip, siyasi kazanımlar ön planda tutulabilir. Bu tür yaklaşımlar, genellikle halkın gerçek ihtiyaçlarından çok, siyasi pozisyonların korunmasına hizmet eder.
Toplumsal Gerilimi Artırmak: Siyasallaşan tartışmalar, toplumsal gerilimi artırabilir ve insanlar arasında güvensizlik yaratabilir. Bu durum, yerel projeler ve gelişmeler konusunda sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturulmasını engeller, çünkü meseleler tarafsız bir şekilde ele alınmak yerine siyasi argümanlarla şekillendirilir.
KARAÇAY: Bu durumun doğru yönetilmesi için neler yapılmalı?
GÖLGE ADAM: Yerel Konuların Siyasallaştırılmaması Gerektiği Bilinci: Şehirlerin gelişimi, insanların yaşam kalitesi ve bölgesel kalkınma konuları, siyaset üstü meseleler olarak ele alınmalıdır. Bu bilinç, yerel yöneticiler, medya ve toplum arasında yaygınlaştırılmalıdır. Siyasetle yerel kalkınma arasında bir denge kurulmalı ve bu tür konuların siyasetin etkisinden arındırılması sağlanmalıdır.
Şeffaf İletişim ve Katılımcılık: Yerel yönetimler ve karar vericiler, projeler ve şehirle ilgili büyük değişiklikler hakkında şeffaf bir iletişim politikası izlemelidir. Halkın bu süreçlere aktif katılımı sağlanarak, alınan kararların arkasındaki mantık ve nedenler açıkça anlatılmalıdır. Bu, tartışmaların yapıcı bir şekilde ilerlemesini ve siyasi manipülasyonların önlenmesini kolaylaştırır.
Ortak Değerler Üzerinden Birleşmek: Şehirler, siyasi farklılıklar yerine ortak değerler üzerinden birliktelik oluşturmalıdır. Kültürel miras, yerel ekonominin güçlendirilmesi, eğitim ve sağlık gibi alanlar, siyasi görüşlerden bağımsız olarak tüm halkın ortak çıkarlarına hizmet eder. Bu ortak değerler etrafında birleşmek, tartışmaların daha sağlıklı bir zeminde yürütülmesine olanak tanır.
Medya ve Toplum Önderlerinin Rolü: Medya, tartışmaları körüklemek yerine yapıcı ve bilgilendirici bir rol üstlenmelidir. Aynı şekilde, toplum önderleri ve kanaat liderleri de meselelerin siyasallaştırılmasının önüne geçmek için kamuoyunu bilinçlendirmeli ve diyalog ortamını güçlendirmelidir. Özellikle yerel medyanın tarafsız ve toplumsal faydayı gözeten bir dil kullanması, siyasi manipülasyonların önlenmesinde kritik bir rol oynar.
KARAÇAY: Bu konuda son olarak neler söyleyeceksiniz?
GÖLGE ADAM: Şehirler arası rekabet ya da yerel kalkınma projeleri gibi konular, memleket sevgisiyle tartışıldığında, toplumun geneline fayda sağlayacak sonuçlar doğurabilir. Ancak bu tartışmalar siyasallaştığında, asıl meseleler gölgede kalır ve şehirler arasındaki bağlar zedelenebilir. Bu nedenle, yerel kalkınma ve şehirlerin geleceği gibi konuların siyasetten bağımsız bir şekilde ele alınması, toplumsal bütünlük ve uzun vadeli kalkınma açısından büyük önem taşır. Siyasetten arınmış, yapıcı bir diyalog ortamı oluşturmak, hem yerel halkın refahını artırır hem de bölgesel gelişmeye katkı sağlar.
EN SONDA SÖYLEMEK İSTEDİKLERİM:
Adana ve Mersin arasındaki rekabet, iki komşu şehir arasındaki kadim dostluğun bir yansımasıdır. Ancak bu rekabetin, zaman zaman gerginlik yaratmaktan öteye geçip, her iki şehre de zarar verdiği anlar olmaktadır. Şimdi, bu dostluğun ve kardeşliğin yeniden güçlenmesi için bir adım atmanın tam zamanı.
Barış ve sükûnet çağrısı yaparken şunu hatırlatmak isterim: Geçmişte yaşanan zorluklar, geleceğin yolunu açan derslerdir. Adanalılar ve Mersinliler olarak, bu bölgede birlikte yaşamayı, birbirimizi desteklemeyi ve güç birliği yapmayı bilmeliyiz. Çukurova’nın sahip olduğu potansiyeli ancak bir arada çalışarak, ortak değerlerimizi koruyarak ve medeniyetin getirdiği yenilikleri kucaklayarak ortaya çıkarabiliriz.
Şimdi, geçmişin tartışmalarını bir kenara bırakıp, geleceğe umutla bakma vaktidir. Kardeş şehirler olarak, bölgenin kalkınması, refahı ve gelişmesi için el ele vermeliyiz. Bu topraklarda kök salan dayanışma ruhunu yeniden canlandırarak, her iki şehre de fayda sağlayacak projelere odaklanmalıyız.
Adana ve Mersin, tarih boyunca birbirine kardeş olmuş iki şehir. Çukurova’nın sıcak güneşi altında gelişen bu kardeşlik, sadece rekabetten ibaret değil, aynı zamanda büyük bir dayanışmayı da temsil ediyor. Bugün bölgeyi şekillendiren yeni projeler, bu iki şehir arasındaki bağları güçlendirme fırsatını da beraberinde getiriyor.
Yeni havalimanı, hem Adanalılar hem de Mersinliler için büyük bir kazanım. İki şehir arasında ekonomik ve sosyal anlamda bir köprü görevi görecek bu proje, bölgenin uluslararası alanda parlamasına vesile olacak. Bu süreçte, farklı düşünceler, eleştiriler ve kaygılar olabilir; ancak unutulmamalıdır ki, bu tür büyük projeler, zamanla herkes için fırsatlar doğurur.
Adanalılar ve Mersinliler olarak birbirimize sahip çıkmalı, ortak değerlerimize sarılmalı ve rekabeti dostane bir çizgide sürdürmeliyiz. Birbirimizin başarılarını alkışlayarak, birlikte kalkınmanın yollarını aramalıyız. İki kardeş şehri bir arada tutan bağları güçlendirerek, bölgemizi daha da ileri
taşıyacak işbirlikleri yapmalıyız.
Şimdi birlik olma ve geleceği el birliğiyle inşa etme zamanı!
Gelene hoş geldin diyelim, gidene ise güle güle.
ADANA YİNE DE BAZI NOKTALARDA YARARLANDIRILMIŞ:
Çukurova Uluslararası Havalimanı ile ilgili, Mersin ve Adana illeri arasında sağlanan anlaşmalar oldukça önemli. Bilindiği gibi, bu havalimanı her iki kente de hizmet verecek büyük bir ulaşım noktası olacak. Adana plakalı taksilerin de havalimanında faaliyet göstereceği bilgisi, şehirler arası işbirliğini ortaya koyuyor. Bu işbirliği sadece taksilerle sınırlı kalmayıp, diğer hizmet sektörlerinde de görülebilir.
Diğer Ortak Anlaşmalar:
Ulaşım: Adana ve Mersin arasında toplu taşıma hizmetlerinin güçlendirilmesi için bir dizi protokol üzerinde çalışıldığı biliniyor. Özellikle iki şehir arasında hızlı otobüs ve servis seferlerinin artırılması gündemde.
Ticaret: Havalimanının her iki kente de ekonomik katkı sağlaması adına, Adana ve Mersin Ticaret Odaları arasında çeşitli ticaret anlaşmaları yapılmış durumda. Özellikle havalimanı çevresinde kurulacak ticari alanlar için hem Adanalı hem Mersinli işletmelere fırsatlar sunulacak.
Turizm: Turizm sektöründe de ortak çalışmaların sürdüğü belirtiliyor. Özellikle bölgenin turizm potansiyelini artırmak adına, Çukurova Bölgesi’nin tanıtımı konusunda iki il bir araya gelerek ortak kampanyalar düzenleyecek.
Lokantalar Konusunda Şakirpaşa Havalimanı çevresindeki lokantalar, özellikle Adana’nın ünlü yemek kültürünü temsil eden yerler olarak biliniyor. Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın faaliyete geçmesiyle, bu lokantalar için de yeni fırsatlar oluşabilir. Henüz kesinleşmiş bir yerleşim planı olmamakla birlikte, Mersin’deki havalimanı yakınında bu lokantalara uygun alanlar tahsis edilmesi gündeme gelebilir. Bu sayede hem Adana’nın gastronomik zenginlikleri hem de Mersin’in mutfak kültürü bir araya getirilerek bölgeye gelen yolculara zengin bir yeme-içme deneyimi sunulabilir.
Bu tür işbirlikleri, bölgenin genel ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacaktır. Bu konuda gelişmeleri takip etmekte fayda var.
ÇUKUROVA ULUSLARARASI HAVALİMANI HAKKINDA:
Çukurova Uluslararası Havalimanı, (IATA: COV, ICAO: LTDB), Türkiye‘nin Adana, Mersin ve Osmaniye illerine hizmet veren uluslararası havalimanıdır. Mersin’in Tarsus ilçesi sınırları içerisinde, ilçe merkezine 15 km, Adana şehir merkezine 35 km, Mersin şehir merkezine 45 km uzaklıkta yer almaktadır. Adını Çukurova‘dan almaktadır. Havalimanının sahibi Devlet Hava Meydanları İşletmesi iken işletmecisi Favori Çukurova Havalimanı İşletmeciliği Anonim Şirketi’dir.
Tarihçe
Havalimanının ilk yapım ihalesi 15 Aralık 2011’de gerçekleştirildi. Yap-işlet-devret modeliyle ve 357 milyon euro bedelle hayata geçirilen havalimanının özel sektör tarafından işletim süresi 9 yıl 10 ay 10 gün olarak belirlendi Yüklenici firmanın iflas etmesi nedeniyle 16 Mayıs 2016’da ikinci kez yapım ihalesi gerçekleştirildi. Mart 2018’de üstyapı işleri için ihaleye çıkıldı.
İlk planlara göre inşaatın, Mart 2022’de bitmesi, açılışın da 29 Ekim 2022’de yapılması açıklanmış olsa da; proje takvimi uzamış ve resmî açılış tarihi 10 Ağustos 2024 olarak güncellenmiştir. Havalimanı inşaat aşamasında Çukurova Bölgesel Havalimanı adıyla anılmaktaydı. Havalimanının hizmete girmesiyle Şakirpaşa Havalimanı 11 Ağustos 2024’te tarifeli uçuşlara kapatıldı.
Yapı
Çukurova Uluslararası Havalimanı, Mersin’in Tarsus ilçesi sınırları içerisindeki 6 m rakımlı ve 800 hektar büyüklüğünde bir alan üzerine kuruludur. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü tarafından yapılan sınıflandırmaya göre CAT-II seviyesindedir. Havalimanında yolcu ve kargo terminali olmak üzere iki terminal binası bulunmaktadır. Yolcu terminali 110 bin m2 büyüklüğünde ve 9 milyon yolcu kapasitelidir. Havalimanındaki yapıların toplam kapalı alanı 214.180 m2‘dir.
Havalimanında 3.500 m uzunluğunda ve 60 m genişliğinde bir pist vardır. Ayrıca 3.500 m uzunluğunda ve 45 m genişliğinde yedek bir pist daha bulunmaktadır. İki adet taksi yolu, 279 bin m2 genişliğinde 48 uçak kapasiteli apron, 56 bin m2 genişliğinde 21 uçak kapasiteli genel havacılık apronu mevcuttur. Hava trafik kontrol kulesi ağaç şeklinde tasarlanmıştır. Havalimanında 1.477 araç kapasiteli park yeri bulunmaktadır.
Ulaşım
Çukurova Uluslararası Havalimanı, Otoyol 21 ve D 400 karayolu bağlantısına sahip olup Tarsus ilçe merkezine 15 km, Adana şehir merkezine 35 km, Mersin şehir merkezine 45 km uzaklıkta yer almaktadır. Havalimanına Adana ve Mersin’den toplu taşıma araçları ile ulaşım olanağı da vardır. Mersin-Gaziantep yüksek standartlı demiryolunun 2026’da havalimanına uzatılması planlanmaktadır. Ayrıca havalimanında taksiler ve araç kiralama firmaları hizmet vermektedir.
MEDYADA AÇILIŞ HABERİ
Çukurova Uluslararası Havalimanı açıldı
Mersin’in Tarsus ilçesinde yapımı tamamlanan Çukurova Uluslararası Havalimanı bugün açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açılacak havalimanı hem bölgenin hem de Türkiye’nin turizm ve ticaretine katkı sağlayacak.
Türkiye’nin en önemli havacılık yatırımları arasında gösterilen ve kamu kaynağı kullanmadan, yap-işlet-devret modeliyle yaklaşık 244,5 milyon avroluk yatırımla gerçekleştirilen havalimanından 25 yılda 297 milyon 100 bin euro kira bedeli elde edilecek.
Tarsus ilçesinde 800 hektar üzerine inşa edilen havalimanında 110 bin metrekare terminal binası bulunuyor.
En geniş gövdeli yolcu uçaklarının iniş kalkış yapabileceği 48 uçak kapasiteli havalimanında 217 bin metrekarelik apron, 4 uçak kapasiteli 62 bin metrekarelik kargo apronu, 34 uçak kapasiteli 56 bin metrekarelik genel havacılık apronu yer alıyor.
Bölgenin ve ülkenin turizmine, ticaretine güç katması beklenen, Türkiye’nin kargoda ikinci büyük hubı ve Orta Doğu’ya açılan kapısı olarak değerlendirilen Çukurova Uluslararası Havalimanı kargo trafiğinin ticaret hacmini 2 katına çıkarması öngörülüyor.
Yüksek hızlı tren bağlantısı da yapılacak modern havalimanı 3 bin kişiye de istihdam sağlayacak.
56 bilet check-in bankosu ile yurt dışına gidecek vatandaşlar ve Türkiye’ye gelecek misafirler için 23 pasaport bankosunun yer alacağı havalimanında, 1477 araçlık katlı otopark, 60 taksi parkı, 26 otobüslük otopark hizmeti de verilecek.
Ağaç formunda tasarlanan hava kontrol kulesi, Çukurova’nın narenciyesinden esinlenilen turuncu rengi ve bölgenin simgesi pamuk motifleri ile süslü Çukurova Uluslararası Havalimanı bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açıldı.
Türk Hava Yolları da (THY) 11 Ağustos’ta Adana ve Mersin yolcularının Çukurova Uluslararası Havalimanı üzerinden uçuşlarını gerçekleştireceklerini, bu nedenle 11 Ağustos (dahil) tarihinden sonra Adana ve Mersin varışlı-çıkışlı seyahat etmek isteyen yolcuların uçuş aramalarını yaparken Çukurova Uluslararası Havalimanı’nı seçmeleri gerektiğini duyurmuştu.
MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASI BÜLTENİ
Çukurova Uluslararası Havalimanı açıldı
Bölgenin uzun zamandır beklediği Uluslararası Çukurova Havalimanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla hizmete açıldı. Çukurova ve hinterlandı adına çok önemli bir yatırım olduğunu belirten MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, “Mersin; karayolu, demir yolu ve deniz yolu modları güçlü bir lojistik kenti. Havayolunun da eklenmesiyle artık tüm taşıma modlarına sahip ender kentlerden olmuştur” dedi.
Başta Mersin, Adana ve Osmaniye olmak üzere tüm bölgeye hizmet verecek Çukurova Uluslararası Havalimanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açıldı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Meclis Başkanı Hamit İzol, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ve kent protokolünün de hazır bulunduğu açılış, protokol konuşmaları sonrasında kurdele kesimiyle tamamlandı.
Çukurova Uluslararası Havalimanı’nda ilk etap yatırımlar sonunda 3 bin 500 metre uzunluğa 60 metre gövde genişliğe sahip ana pist, 3 bin 500 metre uzunluğunda 45 metre genişliğinde acil durumlar için de uygun olan yardımcı pist, 2 adet yüksek sürat taksiyolu, 48 uçak kapasiteli yaklaşık 279 bin metrekare apronu, 21 uçak kapasiteli yaklaşık 56 bin metrekare genel havacılık apronu, 2 adet yer hizmetleri araç park yeri, nöbetçi kulübeleri ve çevre güvenlik yolu gibi imalatları tamamlandı. Yıllık 9 milyon yolcu kapasitesine sahip olacak havalimanı yaklaşık 3 bin kişiye istihdam sağlayacak. İlk etabı tamamlanan ve 3 etaptan oluşan projenin inşaatının 2026 yılında tamamlanması planlanıyor. Toplam 244 milyon 515 bin Avro’luk yatırımın Türkiye’nin Ortadoğu ülkelerine açılan en önemli kapılarından biri olması hedefleniyor. Havalimanı ile eş zamanlı olarak 15.9 km’lik bağlantı yolu da tamamlandı. Aynı anda D -100 devlet yolu yanında otoyoldan ulaşım sağlanması da mümkün olacak. Havalimanı aynı zamanda yapımı devam eden Mersin – Adana – Gaziantep hızlı tren hattı yatırımıyla da entegre edildi. Bu yatırım tamamlandığında Mersin’den trene binen bir kişi Çukurova Uluslararası Havalimanı’na 23 dakikada ulaşabilecek.
Çakır: “Kargo kapasitesi olarak Türkiye’nin ikinci büyük hub havalimanı olacak”
Konuyla ilgili değerlendirme yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, havalimanının Mersin’i küresel anlamda daha erişilebilir kılacağını söyledi. Bunun yalnızca bir yolcu taşıma projesi olmadığına, Mersin’i ekonomik anlamda da ilgilendiren önemli bir yatırım olduğuna işaret eden Çakır, “Öncelikle kargo kapasitesi anlamında Türkiye’nin ikinci büyük hub havalimanı olacak olması bizim için çok önemli. Mersin ve Adana’nın katma değerli ürünleri bundan sonra dünya pazarlarıyla daha kısa sürede buluşacak. Yani, Çukurova Havalimanı, yolcu taşımasından daha çok, lojistik kapasitesiyle öne çıkacak, ekonomiye doğrudan destek verecek bir yatırımdır” dedi.
Mersin’in karayolu, demir yolu ve deniz yolu modları güçlü bir lojistik kenti olduğunu hatırlatan Çakır, “Artık, havayoluyla tüm taşıma modlarına sahip ender kentlerden biri olmuştur” değerlendirmesini yaptı.
“Havalimanı çevresi doğru planlanmalı”
Özellikle havalimanının hızlı trenle tamamlanacak olmasının ayrıca önemli olduğuna değinen Çakır, şunları söyledi:
“Burada önemli olan konu, havalimanının etrafının da bu ekonomik vizyona uygun; fuar alanlarıyla, otel yatırımlarıyla, depolarla bütünsel olarak doğru planlanmasıdır. İşte o zaman gerçek bir ekonomi bölgesi yaratmış oluruz. Biz Mersin iş dünyası olarak uzun süredir beklediğimiz bu yatırımın en sonunda hayata geçmesini sağlayan Sayın Cumhurbaşkanımıza, Ulaştırma Bakanlığımıza, ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Çukurova Hava Limanın Mersin ve Adana başta olmak üzere tüm bölgeye hayırlar getirmesini diliyoruz.”