15 Temmuz’da Fettullah Gülen Terör Örgütü’nün gerçekleştirmeye çalıştığı hain darbe girişimi sonrası tüm medyada “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ayarlarına dönüş” ten sıkça söz edilmeye başlandı.
Devletimiz ve milletimize karşı yapılan bu sahte ve dinci görünümlü Fettullahçı kalkışma sonrası, değerlerini bilemeyen asalak ve zekâ özürlü belli bir topluluğu, koca yürekli yenilmez kumandanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün geleceği görme yeteneği ve kusursuz liderliği ile gerçekleşen ilke ve inkılaplarımız, Türk Devrimi ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesiyle yüzleştirdi. Atatürk gerçeğini, çağdaş aydınlanma ışığını görmelerini ve kabullenmelerini sağladı.
“Bir milleti, uçurumun kenarından sarsılmaz azmiyle kurtaran Atatürk; BİR SİYASİ GÖRÜŞ DEĞİL ÜLKENİN KURUCUSU VE KURTARICISIDIR.”
1881 yılında bir daha hiç batmayacak bir güneş doğdu. O güneş hep parladı ve ebedi parlayacak.
Hepimizin bildiği gibi Mustafa Kemal Atatürk, dünya liderleri içerisinde 21. yüzyıla büyük bir sevgi ve aşkla taşınabilmiş tek liderdir. O gerçek bir dünya lideridir.
Üstelik diğer liderler kendi halkları tarafından katledilmenin acısını yaşamışken, o hala halkının ve dünyanın nabzında en büyük canlılığıyla, bağlılığıyla, sevgisiyle, saygısıyla hala yaşayabilen tek ve en büyük liderdir.
Değerli büyüğümüz Hasan Ali Yücel diyor ki: “Anıtkabir’de uyuyan Atatürk’e değil, uyumayan, yaşayan Atatürk’e sarılmak çok daha önemli.”
Yarın saat 09.05'te sirenler hüzünlü çalarken, gözleri dolan evlatlar olduğu sürece sen hep yaşayacaksın. Seni seven, özümseyen ve anlayan bir gençlik her zaman var olacaktır.
10 Kasım 1938’den bugüne seni her zamankinden daha çok özlüyor ve daha iyi anlıyoruz. Ruhun şad olsun.
Atatürk’ün yolu ışığınız olsun.
Sevgi ile
Güray Gökal
Yazar | Eğitmen | Konuşmacı|
Kişisel Gelişim Uzmanı
Uluslararası İlişkiler ve Siyasal İletişim Danışmanı