Mersin Festivalleri ile ilgili daha önceki yazılarımda Mersin Festivallerinin 1975 Yılından itibaren “Mersin Akdeniz Tekstil ve Moda Festivali” adıyla düzenlenmeye başlandığını, 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasında 1982 ve 1983 Yıllarında Festivalin düzenlenip/düzenlenmediğine dair somut bir bilgi bulunamadığını, 1984-1988 Yılları arasındaki festivallerde daha çok konser ağırlıklı etkinlikler düzenlendiğini, 1989 Yılından itibaren ise Festivalin ”15. Mersin Kültür ve Sanat Festivali” adıyla yoluna devam ettiğini yazmıştım. Bugün yazı dizimin 5.ve son bölümünü okuyacaksınız.
JOSE CARRERAS, TÜRKİYE’DE İLK KONSERİNİ MERSİN’DE VERDİ.
Tüm zamanların en büyük tenorlarından biri olan İspanyol Jose CARRERAS 12 Eylül 1992 tarihinde Mersin Kültür ve Sanat Festivalinin kapanış konserini gerçekleştirdi. Festival, Carreras’ın sağlık sorunları nedeniyle 2 gün gecikmeli gelmesinden dolayı 10 Eylül yerine 12 Eylül tarihinde sona erdi. Carreras Türkiye’ye ilk kez geliyor ve ilk konserini de Mersin Kültür ve Sanat Festivali kapsamında veriyordu. Luciano Pavarotti ve Plácido Domingo ile birlikte Dünyanın 3 ünlü tenorundan biri olan Jose Carreras’ın en önemli özelliği ise lösemiyi yenmesiydi. Carreras, bundan dolayı da kazancını lösemili çocuklara bağışlamıştı. Dönemin Kültür Bakanı Fikri Sağlar'in himayelerinde Kültür Bakanlığının katkıları, Lösemili Çocuklar Vakfı işbirliği, konseri canlı yayınlayan özel televizyon kuruluşu ile bir içecek firmasının sağladığı maddi destekle Mersin Belediyesinin festival programı kapsamında düzenlenen Jose CARRERAS konseri Mersin Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Konserde Kültür Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Senfoni orkestraları Carreras'a eşlik etti. Konserin Belediyeye önemli bir maliyeti olmamış, ancak, sanatsal yönden Mersin'e büyük prestij kazandırmıştı.
CUMHURİYET MEYDANINA DEV EKRAN KURULDU
635 kişi kapasiteli Kültür Merkezi salonunun yeterli seyirci kapasitesinin olmamasından dolayı daha çok Mersinlinin konseri izleyebilmesi için Atatürk Anıtının yanına Mersin Belediyesince kurulan 64 M2 ebadındaki dev ekrandan ve monte edilen tribünlerden binlerce Mersinli konseri ücretsiz izleme olanağı bulmuştu. 1989 Yılı Festival programındaki Bale ve operet gösterilerini salt muhalefet etmek için eleştiren sözde entel gazeteci ve yazarlar Carreras konserini açık havada dinleyenler için de "Mersinliler kebap kokularında Carreras konseri izledi" biçiminde akla ziyan köşe yazıları kaleme almışlardı. Yazılarında Carreras'ın Türkiye'ye ilk kez gelerek, ilk konserini Mersin'de vermesini, ne de binlerce Mersinlinin açık havada Carreras konserini ücretsiz izlemesini görmezden gelerek, hiç bir dayanağı olmayan, gerçekleri yansıtmayan bu eleştirileri yapmaları sanat camiasında da ciddiyetten uzak yazılar olarak değerlendirilmişti.
“Sonuçta her şeye rağmen Mersin’den bir Jose CARRERAS geçmişti
Jose Carreras, Belediye Başkanı Kaya Mutlu ile
KÜLTÜR BAKANLIĞI DEVLET HALK DANSLARI TOPLULUĞU GÖSTERİLERİ
Mersin Festivallerinin kapanış programları her yıl olduğu gibi Kültür Bakanlığı Halk Dansları Topluluğunun gösterileri ile sonlanıyordu. 1992 Yılında da Festivalin öngörülen kapanış tarihi olan 10 Eylülde Devlet Halk Dansları Topluluğunun gösterileri sahnelenmişti.
1993 YILINDA FESTİVAL YAPILAMADI.
1993 Yılında bir takım malum odakların Belediye işçilerini Belediye Yönetimine karşı kışkırtmaları sonucunda yapılan yasal olmayan eylemlerle Belediyenin birçok biriminde faaliyetlerin durmasına ve hizmetlerin aksamasına neden olunmuştu. Festival düzenlendiği takdirde eylemcilerle Belediye Çalışanları arasında provokasyonlar olabileceği duyumu da alınmıştı. Bunun yanı sıra Belediyenin o günlerdeki ekonomik durumu da değerlendirilmiş, bu nedenlerle de 1993 Yılında Mersin Kültür ve Sanat Festivalinin düzenlenmemesinin daha doğru ve uygun olacağına karar verilmişti.
MERSİN KÜLTÜR VE SANAT VAKFI (MEKSAV) KURULDU
1990 Yılında Mersin Kültür ve Sanat Festivalini Uluslararası düzeye taşıyabilmek amacıyla, SHP’nin o dönemki gölge Kültür Bakanı Mersin Milletvekili Fikri Sağlar’ın Başkanı olduğu Mersin Kültür ve Sanat Vakfı(MEKSAV) kuruldu. MEKSAV, 1990, 1991 ve 1992 Yıllarında Uluslararası Tiyatro Oyunları Festivali ve Festival kapsamında da Uluslararası sempozyumlar düzenledi. 1994 yılında yapılan Yerel Seçimleri ANAP’lı Okan Merzeci’nin kazanması, SHP-DYP koalisyon Hükümetinin de iktidardan düşmesi nedeniyle gerek yerel yönetimden gerekse de de merkezi yönetimden gerekli desteği göremeyen Mersin Kültür ve Sanat Vakfı(MEKSAV) faaliyetlerine son vermek zorunda kaldı.
MERSİN FESTİVALLERİ RANT SAĞLAMAK AMACIYLA DÜZENLENMİYORDU.
Festivale gelecek sanatçı ve topluluklarla doğrudan ya da yetkili menajerleriyle iletişime geçiliyor, aracı kişi veya ajanslarla çalışılmıyordu. Amaç, birilerine rant kapısı açmak, rant sağlamak değildi. Milyonlarca lira harcanarak, devasa sahneler kurulmadı. Günübirlik, birkaç saatliğine kurulan sahne vb. ekipmanlar için astronomik ücretler ödenmedi. Cumhuriyet Meydanında Belediyenin kendi olanaklarıyla imal ettiği podyum tipi sahnelerde gösteriler gerçekleştirildi. Mersinliler, Belediyenin kendi imalatı olan tribünlerde konserleri, gösterileri izlediler, milyonlarca lira harcanarak yapılan aksesuarı bol devasa sahneleri görmeye gelmediler. 5 bölümdür Mersin Festivalleri ile ilgili yazdıklarımı okuyanlar hem o günleri bir kez daha yaşıyorlar, hem de “Bir Zamanlar Mersin’de Festivaller Vardı” demekten de kendilerini alamıyorlar.
SÖZÜN ÖZÜ: Festivallerde ya da özel günlerde konserler düzenlenirken ajanslara, aracılara, bir takım kişi ya da kişilere ve de şatafatlı sahne düzenlerine yapılacak gereksiz ödemelerden kaçınılmalı, bu sayede Kamuoyu nezdinde yapılacak yersiz tartışmaların da önüne geçilmelidir.
FESTİVALLER, BİR KENTİN TANITIMININ ÖNEMLİ ETKENLERİNDEN BİRİDİR.
Belediye Başkanları bir kente çok büyük hizmetler verebilir, yeni yollar açabilir, bu yolların asfaltlarını, kaldırımlarını yapabilir, Kentin alt yapısı yenileyebilir, Kente metro ve raylı sistem gibi hizmetleri kazandırabilirler. Bu yapılanlar o kentin ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımına fazlaca bir katkıda bulunmaz. (Yılmaz Büyükerşen Hocanın Eskişehir’e katkıları ve kazandırdıklarını ayrı tutuyorum.) İşte bunun için festivaller bir kentin tanıtımı için olmazsa olmaz etkenlerden biridir. İşte bu düşünceyle 50 yıl önce 20 gün, 35 Yıl öncede de 10 gün boyunca kültür ve sanat ağırlıklı festivaller düzenleyerek, Mersin adının Ülke sınırlarını da aşarak, Uluslararası düzeyde tanıtılması bu sayede sağlanmıştı.
MERSİN KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ TEKRAR NASIL BAŞLATILABİLİR.
1)Mersin Kültür ve Sanat Festivalinin düzenleyicisi Mersin Büyükşehir Belediyesi olmalı, İlçe Belediyeleri katkı ve katılım sağlamalıdır.
2)1989 Yılından itibaren Mersin Kültür ve Sanat Festivali olarak düzenlenen festival gibi 10 gün boyunca toplumun her kesimine hitap edebilecek kültür/sanat ağırlıklı yoğun etkinlikler/programlar içeren festivaller düzenlenmelidir.
3)1992 Yılındaki Dünyaca ünlü tenor Jose CARRERAS konseri gibi Ülke genelinde ses getirecek çok ünlü bir sanatçının konseri festival programında yer almalıdır.
4)Mersin Devlet Opera ve Balesinin festivale özel hazırlayacağı bir yapıtının prömiyeri festivalin açılış veya kapanış programında sahnelenmelidir.
5)Kültür ve Sanat konularında Ülkenin otorite olmuş yazar ve eleştirmenlerinin katılacağı paneller ve sempozyumlar düzenlenmeli, sergiler açılmalıdır.
6)Eskiden olduğu gibi Cumhuriyet Meydanında açık hava konserleri düzenlenmeli, etkinlikler Özgecan Aslan Meydanı ile sınırlı kalmamalıdır.
KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ YAŞATILABİLSEYDİ BU YIL 50.YAŞINI KUTLAYACAKTI.
1975 yılında Akdeniz Tekstil ve Moda Festivali adıyla başlayan Mersin Festivalinin 1989 Yılından itibaren Kültür ve Sanat Festivali adını alarak yoluna devam ettiği sürecin 1993 yılına kadarki bölümünü yazmaya çalıştım. Mersin Kültür ve Sanat Festivali geleneksel hale getirilerek ve her geçen yıl çıtayı daha da yükselterek, sürdürebilseydi bu yıl 50. Yaşını kutlayan geleneksel bir festival olacaktı.
Ne yazık ki Mersin Festivali ne bir Antalya Altın Portakal, ne de Adana Altın Koza Film Festivalleri gibi olamadı, yaşatılamadı, sürdürülemedi, Geleneksel hale getirilemedi. Bir dönemler İzmir Fuarıyla yarışan Mersin Kültür ve Sanat Festivalleri yok oldu, yok edildi. Günümüzde Belediyeler festival adı altında yüksek bütçelerle etkinlikler düzenliyorlar. Ancak o etkinlikleri izlemeye gelenler bile etkinliğin hangi amaçla düzenlendiğinin maalesef farkında dahi olmuyorlar.
SON SÖZ:
Belediye Başkanı Kaya Mutlu’nun 27 Mart 1994 tarihinde yapılan Yerel Seçimleri kaybettiği gün Belediyeden ayrıldım ve bir süre sonra da çalışma yaşamıma Mersin dışında devam ettim. Bu nedenle 1994 Yılı sonrasında yapılan festivalleri bu sürece tanıklık eden Belediyecilerin yazmaları daha uygun olacaktır. Ancak, uzun yıllardır konser etkinlikleri haricinde kültür ve sanat ağırlıklı Festivallerin düzenlenmediğini gözlemliyorum. Benim yazmaya çalıştığım dönemlere tanıklık eden pek Belediyeci arkadaşım kalmadığından dolayı o döneme tanıklık eden bir kişi olarak o yılların festivallerini yazarak, Mersin Kültür ve Sanat Festivalinin bu yok oluşuna bir nebze de olsa dikkat çekmek istedim.
Ankara Büyükşehir Belediyesinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için düzenlediği Ebru Gündeş Konseri ile başlayan ve sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Ulusal Bayramlarda düzenlediği etkinliklerle devam eden tartışmalar, özellikle CHP’li Belediyelerin Ulusal Bayram günlerinde gerçekleştirdikleri konserlerde yaptıkları ödemelerin gündeme getirilmesiyle farklı bir boyuta taşınmıştı. Bu tartışmaların Ülke gündemine geldiği günlerde 21 Kasım 2024 günü ilki yayınlanan "Mersin’de Bir Zamanlar Festivaller Vardı” başlıklı 5 Bölümlük yazı dizisini bu amaçla kaleme aldım.
1990 Yılından itibaren festivallerin başlangıç öncesinden Festival sona erinceye kadar geçen süreçte Belediyedeki asli görevlerinin yanı sıra festivallerin işleyişindeki özverili çalışmalarından dolayı mesai arkadaşlarım Betül Demir, Halit Sümen ve Fahri Tokay’dan övgüyle söz etmek, gayretleri için de ayrıca kendilerine teşekkür etmek istiyorum.
Münif APARI