Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Op. Dr. Zekiye Kabaş burun estetiği hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Memorial Antalya Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Op. Dr. Zekiye Kabaş, burun estetiğinde burun fonksiyonu ihmal edilmeden, kişinin cilt ve burun yapısına uygun bir cerrahi uygulamanın büyük önem taşıdığını söyledi. Her insanın gözleri, çenesi, elmacık kemikleri, yüz genişliği, yüz boyu, boynu birbirinden farklı olduğuna dikkati çeken Kabaş, “Dolayısıyla burun da kişinin yüz ölçülerine uygun olarak yapılmalıdır. Burun estetiği ameliyatlarından sonra “burnum düştü, burnum kaydı, sağa-sola eğrildi, burnumdan rahat nefes alamaz oldum” gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Bunun olmaması için ileride oluşabilecek burun şeklini düşünülerek burun cerrahisi planlanmalı ve yapılmalıdır. Burun ucu düşme diye adlandırılan bölge yani septum yapısı sağlam bırakılmadığı takdirde ameliyat sonrası talihsizlikler olabilir. Bu nedenle burun estetiği konusunda deneyimli uzmanlara başvurmak çok önemlidir” dedi.

“Hastanın ihtiyacına göre karar veriliyor”

Rinoplasti’nin burun dış şeklini (görünümünü) değiştirmeye yönelik yapılan estetik ameliyatlar, Septoplasti’nin ise burun orta duvarını, septum denilen yapıdaki eğrilikleri düzeltmeye yönelik uygulanan cerrahi olduğunu belirten Kabaş, hastanın ihtiyacına göre bu iki ameliyat birleştirilerek, septorinoplasti ameliyatı yapıldığını aktardı. Kabaş, burun estetiği ameliyatının yapılması gereken hastalarla ilgili, “Burun şeklinden memnuniyetsizliği olanlara, burun iç ve dış bozukluğa bağlı burun tıkanıklıkları yaşayanlara, doğumsal anomalilerin burunla ilgili olan kısımlarının düzeltilmesi gerekenlere, daha önce geçirilmiş septoplasti ya da rinoplasti ameliyatları veya yüze alınan travma sonrası oluşan burun şekli ve fonksiyonundaki bozuklukların düzeltilmesi gerekenlere yapılmaktadır. Rinoplastiyi yapacak cerrah ve hasta arasında hastanın beklentileri, istekleri konuşulup, cerrahi seçenekler değerlendirilir. Hasta ameliyatın riskleri ve sonuçları hakkında bilgilendirilir” ifadelerine yer verdi.

“Kişiye özgü olmalı”

Antalya için felaket senaryoları ’Exitium-Yok Oluş’ sergisinde Antalya için felaket senaryoları ’Exitium-Yok Oluş’ sergisinde

Kabaş, burun estetiğinde kişiye özel yaklaşım olması gerektiğinin altını çizerek, “Estetik ile beraber burun fonksiyonunu ihmal etmeden, kişinin cilt ve burun yapısına göre burun ameliyatı yapmak gereklidir. Her insanın gözleri, çenesi, elmacık kemikleri, yüz genişliği, yüz boyu, boynu birbirinden farklıdır. Burun da kişiye özgü olmalıdır. Yani rinoplasti ameliyatında; yüz hatlarına uyumlu, daha rahat nefes alma imkanı sağlayan, doğal ve estetik bir burun yapmak amaçlanmalıdır. Estetik ameliyatlarında hastanın doktor ile aynı görüşte olması, doktorunun kendi isteklerini tamamen anladığından emin olarak ameliyata girmesi çok önemlidir. Ameliyat öncesi hastanın burun iç-dış muayenesi yapılır. Burun fotoğrafları çekilir, ek hastalıkları olup olmadığı, önceki burun ameliyatları, sigara alkol gibi alışkanlıkları ve kullandığı ilaçlar öğrenilir. Kan sulandırıcı, bazı ağrı kesicilerin ameliyattan 1 hafta önce kesilmesi gereklidir” açıklamasında bulundu.

“Her mevsimde yapılabilir”

Burun estetiğinin kapalı ve açık olarak 2 yöntemle yapıldığını kaydeden Op. Dr. Zekiye Kabaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kapalı teknik burun deliklerinden girilerek gerçekleştirilir. Burun ucunda iz kalmaz, burun his duyusu korunmuş olur. Açık teknik rinoplastide, burun ucundan küçük bir kesi yapılır ve burnu kaplayan cilt kaldırılır. Burun içindeki kemik ve kıkırdak dokular yeniden şekillendirilerek burun yeni estetik görünümüne kavuşmuş olur. Rinoplasti ortalama 3 saat sürer ve genel anestezi altında yapılır. Çoğunlukla hastalar aynı gün veya 1 gün sonra taburcu edilir. Bu ameliyat her mevsim yapılabilir. Yazın güneşe çıkmak konusunda dikkatli olunmalı ve mutlaka güneş kremi kullanılmalıdır.”

"2 hafta içinde hızla iyileşir"

Kabaş, ameliyattan sonraki ilk günler göz çevrelerinde şişme, morluk şiddeti cilt rengi ve kalınlığına göre değiştiğini belirterek, “Ertesi gün morlukla birlikte özellikle alt göz kapakları ve orta yüze yayılan şişlik ve ödem gelişebilir. Bunlar tampon çıktıktan sonra 2 hafta içinde hızla iyileşmektedir. Burun tamponları çıkarıldıktan sonraki 8-10 gün içinde koku alma hissi geri gelmektedir. Morluk ve şişlikler iyileşmeden burundan nefes alınabilmektedir. Hastanın durumuna göre 7 ila 10 gün arasında burun sırtındaki alçı alınır” dedi.

“Sigara iyileşme sürecine zarar verir”

Sigara kullanımının iyileşme sürecine olumsuz etki yaptığına da vurgu yapan Kabaş, “Ameliyattan sonra sigara kullanılıyorsa olabildiğince azaltılması ve bırakılması istenir. Çünkü sigara burun damarlarını daraltır, ödemi artırır ve sonuç olarak iyileşme sürecine zarar verir. En az 3 ay içilmemesini önerilir. Ameliyat sonrası değerlendirmeler 1.ay, 3.ay 6.ay ve 1. yılda yapılmaktadır. İlk 1 ay hatta bazı hastalarda 2. ay burun cildinin yerine oturması zaman alabilir. Bu nedenle kan dolaşımı ve lenfatik dolaşımın düzene girmesi devam edeceğinden, ödemli görüntü devam edebilir. Burnun tam şeklinin oturması kişiden kişiye değişiklik gösterse de 1. yıl sonucunun değerlendirmesi objektif bir değerlendirme için uygundur” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi