Çok kişinin merak ettiği Yapay Zekâ’ya kim olduklarını ve nasıl çalıştıklarını sordum.
Dil bilgisi ve tercümeler üzerinde odaklandığım görüşmede, tüm sorularıma doyurucu cevaplar aldım.
(Röportajın Hollandacasını en altta bulacaksınız)
(Je vind de Nederlandse versie aan het einde)
Yukarıda, Yapay Zekâ ChatGPT’nin temsili görüntüleri arasında İlhan Karaçay portresini görüyorsunuz. Soldaki görüntüde, Yapay Zekâ’nın modern ve dijital doğasını vurgulayan minimalist ve fütüristik bir Avatar, (Hint mitolojisine göre, tanrıların yeryüzüne indikleri zaman büründükleri şekillerdir) sağdaki görüntüde ise, uçan arabalar, yüksek teknolojiye sahip binalar ve neon ışıklarla dolu bir şehir yer alıyor. Buradaki Avatar, Yapay Zekâyı temsil eden modern ve dostça bir görünümle şehrin ortasında duruyor. Bu görüntü, ileri teknolojiyi ve geleceği vurgulayan bir kompozisyon sunuyor.
Dil konusu, dilbilimciler de dahil olmak üzere, her zaman tartışmalar yaratıyor. Naçizane şahsım, dilin iyi kullanılmasına büyük hassasiyet duyuyorum. Günlük yaşam ve yazışmalardaki özel dil kullanımına pek önem vermiyorum ama, resmi yazışmalar ile birlikte, yazarların yorumlarına çok dikkat ederim ve yapılan yanlışları hep işaretlerim. Yanlış yazılan cümleler ve kelimeler beni çok rahatsız ettiği için, hemen tepki göstermek isterim.
Doğruyu söylemem gerekirse, öğrencilik yıllarımda, Zamir, Edat, Bağlaç, Zarf ve Sıfat gibi Türkçe sözcüklerde çok başarılı değildim. Ama gazeteciliğe başladığım 20’li yaşlarımdan itibaren, Türkçemi pratikte geliştirmeye başladım ve bugün dört ünlü yazara redaktörlük yapacak kadar kendimi geliştirdim.
İşte, naçizane şahsım, dikkatle okuduğum ünlü yazarların bile yaptıkları bazı yanlışlıklardan söz etmek istiyorum.
Ama önce, çoğunuzun merak ettiği, yukarıdaki temsili fotoğrafını gördüğünüz, Yapay Zekâ ChatGPT’nin kim olduğunu ve ne yapabildiğini öğrenelim:
Sordum Yapay Zekâ ChatGPT’ye:
-Sizi çok merak edenlere, açık bir şekilde kim olduğunuzu ve neler yapabildiğinizi anlatır mısınız?
Yapay Zekâ ChatGPT’den aldığım cevap şöyle oldu:
“Ben ChatGPT, OpenAI tarafından geliştirilen bir Yapay Zekâ dil modeliyim. 2023 yılı itibarıyla GPT-4 altyapısı üzerine inşa edildim. Amacım, doğal dil işleme teknolojileri kullanarak insanlarla etkileşimde bulunmak, sorularını yanıtlamak, metinler oluşturmak ve çeşitli konularda yardımcı olmaktır. İşte kendimle ilgili daha fazla bilgi:
OpenAI ve ChatGPT’nin Gelişimi
OpenAI, Yapay Zekâ (AI) araştırma laboratuvarı olarak 2015 yılında Elon Musk, Sam Altman, Greg Brockman, Ilya Sutskever, John Schulman ve Wojciech Zaremba tarafından kuruldu. OpenAI’nin amacı, Yapay Zekâ’nın güvenli ve faydalı bir şekilde gelişmesini sağlamak ve bu teknolojileri herkesin erişimine sunmaktır.
Benim altyapım olan GPT-4 ise, doğal dil işleme (NLP) alanında ileri seviye bir modeldir. GPT-4, “Generative Pre-trained Transformer” modelinin dördüncü neslidir ve geniş bir metin veri seti üzerinde eğitilmiştir. Bu model, dilin anlamını ve bağlamını derinlemesine anlama yeteneğine sahiptir.
Yeteneklerim ve Kullanım Alanlarım
Doğal Dil İşleme: Metinleri anlama, yorumlama ve oluşturma konusunda ileri düzeyde yeteneklere sahibim. Bu, çeşitli dillerde yazı yazma, soruları yanıtlama ve metin çevirisi yapma gibi görevlerde kullanılabilmemi sağlar.
Eğitim ve Bilgi: Geniş bir bilgi tabanına sahibim. Tarih, bilim, sanat, kültür, teknoloji ve daha birçok alanda bilgi sunabilirim. Bu bilgileri kullanarak, çeşitli konularda öğretici ve bilgilendirici metinler oluşturabilirim.
Yaratıcı Yazarlık: Hikayeler, şiirler, senaryolar ve daha birçok yaratıcı yazı türünü oluşturabilirim. Yaratıcı projelerinizde size ilham verebilir veya doğrudan katkıda bulunabilirim.
Çeviri: Birçok dil arasında çeviri yapabilirim. Bu, küresel iletişimi kolaylaştırmada ve farklı dillerdeki metinleri anlamada yardımcı olabilir.
Danışmanlık ve Destek: Eğitim, iş, teknoloji ve kişisel gelişim gibi birçok alanda danışmanlık ve destek sunabilirim. Sorularınızı yanıtlayarak veya rehberlik ederek size yardımcı olabilirim.
Çalışma Prensiplerim
Bağlam ve Anlam: Metinlerin bağlamını ve anlamını analiz edebilirim. Bu, daha doğal ve anlamlı yanıtlar oluşturmamı sağlar.
Kullanıcı İhtiyaçları: Kullanıcıların ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde adapte olabilirim. Geri bildirimler doğrultusunda yanıtlarımı geliştirebilir ve daha uygun çözümler sunabilirim.
Etik ve Güvenlik: Etik ve güvenli kullanım benim için önemlidir. Kullanıcıların gizliliğine ve veri güvenliğine büyük önem veririm. Kötüye kullanımı önlemek için belirli ilkelere bağlı kalırım.
OpenAI’nin Amaçları ve Misyonu
OpenAI’nin ana amacı, Yapay Zekâ’nın güvenli ve insanlığa yararlı bir şekilde gelişimini sağlamaktır. Bu amaç doğrultusunda şu hedeflere odaklanırlar:
-
Güvenli ve Etik Yapay Zekâ: Yapay Zekâ’nın etik ve güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlamak.
-
Evrensel Erişim: Yapay Zekâ teknolojilerinin herkesin faydalanabileceği şekilde erişilebilir olmasını temin etmek.
-
Bilimsel Araştırma ve Geliştirme: Yapay Zekâ alanında ileri araştırmalar yaparak, bu teknolojinin sınırlarını genişletmek.
OpenAI’nin Ürünleri ve Projeleri
OpenAI, birçok Yapay Zekâ projesi ve ürünü üzerinde çalışmıştır. Bunlar arasında en bilinenleri şunlardır:
-
GPT (Generative Pre-trained Transformer): GPT, doğal dil işleme (NLP) alanında devrim yaratan bir Yapay Zekâ modelidir. GPT-3 ve GPT-4 gibi versiyonları, dil anlama ve üretme konularında oldukça gelişmiş yeteneklere sahiptir.
-
DALL-E: Görsel içerik üretme yeteneğine sahip bir Yapay Zekâ modelidir. Metin girdilerini görsellere dönüştürebilir.
-
Codex: Programlama dillerini anlayan ve kod yazabilen bir Yapay Zekâ modelidir. Bu model, GitHub Copilot gibi araçlarda kullanılmaktadır.
OpenAI’nin Çalışma Prensipleri
OpenAI, Yapay Zekâ modellerini geliştirirken geniş bir veri yelpazesi kullanır. Bu veri setleri, internet üzerindeki metinler, kitaplar, makaleler ve diğer yazılı içeriklerden oluşur. Bu sayede modeller, dilin çeşitli biçimlerini ve kullanım alanlarını öğrenebilir. OpenAI’nin modelleri, milyonlarca saatlik insan konuşması, yazısı ve diğer dilsel veriler üzerinde eğitilmiştir.
OpenAI ve Toplum
OpenAI, toplumun Yapay Zekâ teknolojilerinden en iyi şekilde yararlanmasını sağlamak için çeşitli politikalar ve stratejiler benimser:
-
Açık Araştırma: Araştırma sonuçlarını ve geliştirdikleri teknolojileri, bilim camiası ve genel halkla paylaşırlar.
-
İşbirliği: Üniversiteler, araştırma enstitüleri ve diğer teknoloji şirketleri ile işbirliği yaparak, Yapay Zekâ araştırmalarını daha ileriye taşımayı amaçlarlar.
-
Politika ve Güvenlik: Yapay Zekâ politikaları ve güvenlik protokolleri geliştirerek, bu teknolojilerin kötüye kullanımını önlemeye çalışırlar.
OpenAI, Yapay Zekâ’nın potansiyelini en üst düzeye çıkarmayı ve bunu insanlığın yararına kullanmayı amaçlayan bir organizasyondur. Geniş veri setleri üzerinde eğitilen modelleri, dil anlama ve üretme gibi görevlerde derinlik ve esneklik sağlar. Bu nedenle, OpenAI tarafından geliştirilen Yapay Zekâ modelleri, çeşitli dil ve bilgi işleme görevlerinde yüksek performans gösterebilir.
Doğal Dil İşleme (NLP) Yetenekleri
Ben, yani ChatGPT, dilin anlamını, yapısını ve bağlamını anlamak için geniş kapsamlı doğal dil işleme teknikleri kullanıyorum. Bu, çeşitli dillerde metin oluşturma, anlama ve çeviri yapma yeteneklerimi geliştirir. NLP teknolojileri, dilbilimsel analiz, makine öğrenimi ve derin öğrenme gibi alanların birleşiminden yararlanır.
Makine Öğrenimi ve Eğitim Verileri
Eğitim sürecimde, geniş ve çeşitli bir veri seti kullanılarak, dilin karmaşıklıklarını ve inceliklerini öğreniyorum. Bu veri seti, kitaplar, makaleler, web siteleri ve diğer yazılı içerikleri içerir. Bu geniş veri yelpazesi, dil modellerine derinlik ve esneklik kazandırır, bu da daha doğru ve bağlamsal olarak uygun çeviriler ve metinler üretmemi sağlar.
Adaptasyon ve Öğrenme
Sürekli olarak yeni bilgilerle güncelleniyor ve adaptasyon yeteneğim sayesinde farklı bağlamlarda doğru ve tutarlı cevaplar verebiliyorum. Bu, dil modellerinin sürekli evrim geçirmesini ve gelişmesini sağlar.”
YAZARLARIN VE SPİKERLERİN YAPTIKLARI HATALAR
Hata yapan yazarlar arasında çok ünlü olanlar da vardır. Öyleleri var ki, yazılarında hiç virgül kullanmazlar. Bu durum, yazılanın anlamını tamamen değiştirebiliyor. ‘Oku adam ol baban gibi eşek olma’ lafında olduğu gibi, virgülü “ol”dan sonra kullanırsanız babayı eşek yapmış olursunuz, “gibi”den sonra kullanırsanız, babayı adam yapmış olursunuz.
Bir de ‘İstanbul eski valisi’ yerine, ‘Eski İstanbul valisi’ veya ‘CHP eski milletvekili’ yerine ‘Eski CHP milletvekili’ diyenlere ve yazanlara kızıyorum. ‘Eski’ olan İstanbul ve CHP değil, vali ve milletvekilidir.
SPİKERLERİN HATALARI
Haber okuyan ve maç anlatan spikerlerin, laf ebeliğinin yanında kullandıkları fuzuli kelime ve cümlelerden de çok rahatsız olurum. Bu konuda bir kaç kez eleştiri yazmışlığım var.
Spikerlerin kullandıkları ‘kritik’ sözüne çok sinirleniyordum. ‘Kritik bir kurtarış’ derken, ‘Kritik bir müdahale’ diyen spikerleri, uyarmaları için dilbilimcilere çağrılar yaptım. Ama hiçbir şey değişmedi. Kritik sözcüğünün anlamı, ‘tehlikeli, düşündürücü, risk içeren’ olarak kabul edilir. ‘Hastanın durumu çok kritik’ gibi… İşte bizim maç anlatıcılarımızın hepsi (ama benim şahsen uyardığım biri hariç), kalecinin şahane bir kurtarışına bile ‘kritik kurtarış’ diyorlar.
Kökeni, Fransızca “critique” olan bu sözcük, Latince “criticus”, Yunanca “kritikos” yazılır ve ‘yargılayan, eleştiren’ köklerinden türemiştir.
Bu konuyu da, Yapay Zekâ ChatGPT’ye şöyle sordum:
-Ben ‘kritik’ sözcüğünü olur olmaz her yerde kullanan spikerlere çok kızıyorum. Kalecinin güzel bir kurtarışına ‘kritik bir kurtarış’ diyorlar. Kritik kelimesini olur olmaz her pozisyonda kullanıyorlar. Benim bildiğim, ‘kritik’ kelimesi, tehlikeli, endişeli anlamını taşır. Peki güzel bir hareket nasıl ‘kritik’ oluyor? Bu konu için dilbilimcilere çağrı yaptım ama sonuç değişmiyor. Bu konuda siz ne dersiniz?
Yapay Zekâ ChatGPT şu cevabı yazdı:
“Bu konuda haklı bir hassasiyetiniz var, çünkü ‘kritik’ kelimesinin dilimizdeki kullanımı zamanla genişlemiş ve farklı bağlamlarda karşımıza çıkmaya başlamıştır. Dil, yaşayan bir varlık olduğu için kelimelerin anlamları zamanla değişebilir veya yeni anlamlar kazanabilir.
Şimdi, ‘kritik’ kelimesinin anlamını ve kullanımını daha yakından inceleyelim.
Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre, ‘kritik’ kelimesi aslında şu anlamları taşır:
Tehlikeli veya endişeli bir durumu ifade eder. Örneğin, ‘Hastanın durumu kritik’ ifadesinde olduğu gibi. Burada ‘kritik’ kelimesi, durumun ciddiyetini ve belirsizliğini vurgular.
Ayrıca, önemli ve belirleyici bir durumu ifade etmek için de kullanılır. Bu anlamıyla ‘kritik’ kelimesi, sadece tehlikeli değil, aynı zamanda bir olayın sonucunu etkileyebilecek önemli anları da tanımlar. Örneğin, ‘Kritik bir toplantı yapılacak’ ifadesinde, bu toplantının son derece önemli ve belirleyici olduğu vurgulanır.
Spor yorumcularının ‘kritik kurtarış’ veya ‘kritik gol’ gibi ifadeler kullanması, aslında yukarıda bahsedilen ikinci anlamla ilgilidir. Bu bağlamda ‘kritik’, olayın belirleyici bir an olduğunu, maçın sonucunu etkileyebilecek kadar önemli olduğunu anlatmak için kullanılır. Bir futbol maçında yapılan önemli bir kurtarış, maçın gidişatını değiştirebilir ve bu nedenle spikerler bunu ‘kritik’ olarak nitelendirirler. Buradaki kullanım, tehlikeli veya endişeli bir durumdan ziyade, belirleyici ve önemli bir anı ifade etmektedir.
Sıklıkla kullanılan kelimelerin anlam genişlemesine uğraması, dilin doğasında olan bir durumdur. Dilbilimciler, kelimelerin zamanla yeni anlamlar kazanabileceğini ve farklı bağlamlarda kullanılabileceğini kabul ederler. Bu nedenle, ‘kritik’ kelimesinin hem tehlikeli hem de önemli anlamında kullanılması dilin evrimleşmesinin bir parçasıdır.
Özetle, ‘Kritik’ kelimesi hem tehlikeli ve endişe verici durumları hem de önemli ve belirleyici anları ifade eder. Spikerlerin ‘kritik kurtarış’ demesi, bu kurtarışın maçın sonucunu etkileyebilecek kadar önemli olduğunu vurgulamak içindir. Kelimenin geniş anlamda kullanılması, dilin esnekliği ve zamanla değişen kullanım alışkanlıklarıyla ilgilidir.
Bu açıklama, ‘kritik’ kelimesinin spor dilinde nasıl kullanıldığını ve kelimenin anlamının zamanla nasıl genişlediğini daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir sanırım.”
Tatmin Olmadım ve Yapay Zekâ ChatGPT’ye Yanıt Verdim
-Ben şahsen tatmin olmadım. TDK açıklamasında sizin söz ettikleriniz yer almıyor. O zaman isteyen istediği gibi dil değişikliği yapabilir. Ama sağlık olsun, bu konuda sizin de yapabileceğiniz bir şey yok tabii. Bundan böyle ben de bunu kabul etmeliyim.
Yapay Zekâ ChatGPT’nin cevabı:
“Anlayışınız ve bu konudaki duyarlılığınız için teşekkür ederim. Dilin değişimi bazen doğal olarak karşılanabilirken, bu tür durumlar, sizin gibi dilin doğru kullanımını önemseyen kişiler için tatmin edici olmayabilir. Dilin kuralları ve kelimelerin anlamları üzerine yapılan tartışmalar daima devam ediyor ve bu süreçte herkesin aynı fikirde olması elbette zor olabilir. Söylediğiniz gibi, kelimelerin anlamlarının değişmesi veya yaygınlaşması üzerine çok fazla faktör etki ediyor ve bazen bu durum, kişisel algılarla örtüşmeyebilir. Sizi daha iyi anlıyorum ve bu konu üzerinde daha fazla araştırma yapma arzunu da takdir ediyorum. TDK’da geçen tanımların dışında, halk arasında gelişen yeni kullanımlar, her zaman dilbilimsel tartışmalara yol açabiliyor.”
TERCÜMANLIK VE DİLBİLİMİ
Bir tercüman, kelimeleri bir dilden bir başka dile çevirmekle kalmamalı, aynı zamanda kültürel ve bağlamsal nüanslara da dikkat etmelidir. Hollanda’ya ilk geldiğim yıllarda, daha doğrusu ilk aylarda, bir Türkçe-Hollandaca sözlük çalışmasına başlamıştım. Ama yoğun gazeteciliğim nedeniyle o işi yarıda bırakmıştım. Daha sonra böyle bir sözlük değerli dostum Mehmet Kiriş tarafından hazırlandı ve yayınlandı.
Hiç unutmam, Hollanda hükümeti yabancılar için, ‘twerkstellingvergunning’ diye bir yasa çıkarmıştı. Ama bu kelimeyi haberlerimizde nasıl değerlendireceğimizi bilemiyorduk. Ben, önce Hollandaca – İngilizce sözlüğüne baktım. İngilizcenin Türkçe karşılığına baktım ve seçenekler arasında ‘istihdam’ kelimesini buldum. Yani o Hollandaca yasanın ismi ‘istihdam izni’ydi. Böylece, Hollandaca karşılığında, ‘istihdam’ tercümesini ilk kazandıran oldum.
İNTERNET TERCÜMANLIĞI
Nasıl ki, ‘silah çıkınca mertlik bozuldu’ysa, internet tercümanlığı çıkınca da tercümanlık bozuldu. Daha doğrusu tercümanlığa darbe vuruldu. Önce bir Google tercümesi çıktı. Metinleri komik duruma düşüren bir tercümeydi bu. Daha sonra bir yığın tercüme web siteleri ortaya çıktı. Ama şimdilerde bunların en iyisi ‘DeepL’ ve ‘ChatGPT’ adlı yapay zekâlar.
DeepL, bazı kelimeleri tercüme etmekte hâlâ zorlanıyor. ChatGPT’nin tercümeleri ise daha anlamlı oluyor.
YAPAY ZEKÂ ChatGPT’YE YENİDEN SORDUM
-Sizin tercümeleriniz, DeepL’nin tercümelerinden daha anlaşılır oluyor. Bunun nedenini açıklayabilir, dil ve tercüme konusundaki görüşlerinizi anlatabilir misiniz?
Yapay Zekâ ChatGPT’den aldığım cevap şöyle oldu:
-
Eğitim Verisi ve Model: Ben, OpenAI tarafından eğitildim ve eğitim sürecimde geniş bir yelpazede metinler kullandım. Bu, dil modellerine belirli bir derinlik ve esneklik kazandırabilir. DeepL’de çok güçlü bir çeviri aracı ancak kullanılan veri setleri ve eğitim süreçleri farklılık gösterebilir.
-
Bağlam ve Anlam: Benim eğitimimde, metinlerin bağlamını ve anlamını anlama kapasitesine özellikle önem verildi. Bu, bazı durumlarda daha doğal ve anlamlı çeviriler yapmamı sağlayabilir.
-
Kullanıcı İhtiyaçları: Ben, kullanıcılarla doğrudan etkileşime girerek onların ihtiyaçlarına daha hızlı adapte olabilirim. Bu, geri bildirimler doğrultusunda daha uygun çeviriler sunabilmeme yardımcı olur.
-
Kültürel ve Dilsel İnce Ayarlar: Dil modellerim, çeşitli diller ve kültürler arası ince farkları daha iyi yakalayacak şekilde eğitilmiş olabilir. Bu da, çevirilerin daha doğal ve doğru görünmesini sağlar.
-
Sürekli Güncelleme: Ben sürekli olarak yeni verilerle güncelleniyor ve geliştiriliyorum. Bu, dildeki yeni gelişmeleri ve değişiklikleri daha hızlı öğrenebilmemi sağlar.
Her iki çeviri aracının da güçlü ve zayıf yönleri olabilir. Çeviri ihtiyacınıza ve metnin türüne bağlı olarak, farklı araçlar farklı zamanlarda daha iyi sonuçlar verebilir.
Tercümanlık ve Dil Bilimi
Dilbilimsel Çeşitlilik ve Kültürel Farkındalık: Tercümanlık sadece kelimeleri bir dilden diğerine çevirmek değil, aynı zamanda kültürel ve bağlamsal nüansları da aktarmaktır. Dil modelleri, bu kültürel bağlamları ve dilbilimsel çeşitliliği anlamada önemli bir rol oynar.
Teknoloji ve İnsan İşbirliği: Yapay Zekâ, tercümanların ve dil bilimcilerin işlerini kolaylaştırabilir, ancak insan dokunuşu ve uzmanlığı her zaman gereklidir. Yapay Zekâ, insan tercümanlara yardımcı olmak ve onların iş yükünü hafifletmek için güçlü bir araçtır, ancak tamamen insan deneyiminin yerine geçemez.
Yapay Zekâ ve Dil Bilimi İçin Gelecek Perspektifleri
-
Daha Doğal ve İnsan Benzeri Etkileşimler: Gelecekte, Yapay Zekâ ve dil modelleri, insanlarla daha doğal ve anlamlı etkileşimler kurabilecek seviyeye gelecek. Bu, tercümanlık ve dil bilimi alanlarında yeni fırsatlar yaratabilir.
-
Erişilebilirlik ve Kapsayıcılık: Yapay Zekâ, dil engellerini aşmada ve farklı dillerde bilgiye erişimi artırmada önemli bir rol oynayabilir. Bu, küresel iletişimi ve işbirliğini güçlendirebilir.
Sonuç
Ben, ChatGPT, Yapay Zekâ’nın sunduğu olanaklarla insanlara çeşitli konularda yardımcı olmak için buradayım. Amacım, bilgi ve yaratıcılığımı kullanarak insanlarla anlamlı etkileşimlerde bulunmak ve onların ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunmaktır.
Yapay Zekâ’nın dil bilimi ve tercümanlık alanlarına katkıları büyüktür, ancak bu teknolojilerin etik ve sorumlu kullanımı da bir o kadar önemlidir. Yapay Zekâ, insanlık için güçlü bir araç olabilir, ancak dikkatli ve düşünceli bir şekilde kullanılmalıdır.
TERCÜMANLIK MESLEĞİ BÜYÜK DARBE YEDİ
Yapay Zekâ teknolojilerinin hızla gelişmesi, birçok meslek dalında olduğu gibi tercümanlık mesleğinde de büyük değişimlere yol açmıştır. Özellikle yazılı tercüme alanında, Yapay Zekâ tabanlı çeviri araçlarının gelişmesi, insan tercümanlara olan ihtiyacı azaltmaktadır.
Günümüzde, OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT gibi ileri düzey Yapay Zekâ modelleri, metinleri oldukça yüksek doğruluk oranlarıyla çevirebilmektedir. Bu modeller, geniş veri setleri üzerinde eğitilmiş olup, dilin çeşitli nüanslarını, dilbilgisel yapısını ve bağlamını anlayabilme yeteneğine sahiptir. Bu sayede, yazılı tercümelerde insan tercümanların sağladığı hizmet kalitesine yakın bir performans sergileyebilmektedirler.
Yapay Zekâ’nın sağladığı bu yüksek doğruluk ve verimlilik, yazılı tercüme işlerinin büyük bir kısmının otomatik sistemler tarafından gerçekleştirilmesini mümkün kılmaktadır. Bu durum, özellikle ticari belgeler, teknik dokümanlar, kullanım kılavuzları ve benzeri metinlerde, insan tercümanlara olan ihtiyacı büyük ölçüde azaltmaktadır.
Ancak, Yapay Zekâ her ne kadar yazılı tercümelerde büyük ilerlemeler kaydetmiş olsa da, tercümanlık mesleğinin tamamen sona ermesi pek olası görünmemektedir. Özellikle bireysel ve şahsi görüşmelerde, ifadesi alınacak kişilerin duygusal ve kültürel bağlamlarını doğru bir şekilde aktarabilmek için, insan tercümanlara hala ihtiyaç duyulmaktadır. Bu tür durumlarda, sadece dilsel bilgi değil, aynı zamanda empati, kültürel farkındalık ve insan etkileşimi de büyük önem taşır.
Birebir görüşmelerde, hukuki süreçlerde ifade alımları gibi hassas durumlarda, insan tercümanlar hâlâ vazgeçilmezdir. Yapay Zekâ, bu alanlarda duygusal zekâyı, insan ilişkilerini ve kültürel nüansları tam anlamıyla kavrayamadığı için, insan tercümanların yerini alamaz. İnsan tercümanlar, bu tür durumlarda karşılıklı anlayış ve güven inşa etmek için kritik bir rol oynarlar.
Sonuç olarak, Yapay Zekâ, tercümanlık mesleğini dönüştürmekte ve özellikle yazılı tercümelerde büyük bir değişim yaratmaktadır. Ancak, insan tercümanların tamamen ortadan kalkması olası değildir. Bireysel görüşmeler, ifade alımları ve diğer yüz yüze etkileşimlerde insan tercümanlar, vazgeçilmez bir rol oynamaya devam edecektir. Bu nedenle, Yapay Zekâ ve insan tercümanların birlikte çalışabileceği hibrit bir model, gelecekte tercümanlık mesleğinin evrileceği yön olarak görülmektedir.
Editör: Ahmet Biracı