Halil Umut Meler vakası…
Bir haftadır ağzı olan konuşuyor. En çok konuşanlar, en önce dönenler oldu. TFF döndü, MHK döndü, hakemler döndü…
Dönen dönene maşallah.
Bir iki kelam da biz edelim bari.
İlk olarak o yumruk bir hakeme değil, Türk futboluna atıldı. Sisteme atıldı. İnsan insana bunu yapamaz. Kim olursa olsun. Milletvekili veya kabadayı. Hiç fark etmez. Burada hemfikiriz galiba.
Gelelim asıl konumuza.
Türk futbolu nereye gidiyor.
Açıkça söylüyorum; ortada çok büyük bir rant var. Ne zaman İDDAA devlet kurumlarından alınıp, çok özel kişilere ikram edildi, işte o gün Türk futbolu bitti. O günden sonra maçlarda özellikle alt liglerde garip sonuçlar alınmaya başlandı. Bunların başrolünde ise maalesef eyyamcı hakemler var.
Fenerbahçe başkanı “tokatsa tokat” dedi, yumruklar konuştu. Keza GS ve BJK başkanları “bu hakemler bizim maçlara çıkmayacak” diyor, MHK “hay hay” diyor. Hayırdır beyler, burası sizin babanızın çiftliği değil.
Yumruğu atan Adliye’den gülerek çıktı. Aldığı talimat sonrası kuru bir özür ile paçayı kurtardı. Olan Ankaragücü’ne oldu. Ağır fatura ödeyecek.
Son olarak dikkatimi çeken bir konu var. Bizim zenginler bu aralar yurt dışında takım alma sevdasına düşmüş. Bir zamanlar elinde mikrofonla firarda olan şahsın başlattığı akım dikkat çekiyor.
Türkiye’de destek olunacak, sahip çıkılacak, satın alınacak takım mı yok kardeşim. Ne bu Avrupa seviciliği.
En başta söylediğimi yineliyorum; “İDDAA çıktı futbol bozuldu.”
Türk futbolu için ise en güzel sözü Biliç Hoca söylemişti; “Türkiye’de bilgililerin yetkisi yok, yetkililerin bilgisi yok.”
Elin adamı yıllar önce teşhisi koymuş.