Eğitim Gerçek Yüzde On Mu? Yüzde Doksan Mı?

Eğitimimiz her yıl geriye gidiyor. Geçen yıllarda iki ileri bir geri giderken, günümüzde iki geri bir ileri gitmeye çalışıyor.

Abone Ol

 Eğitimimiz her yıl geriye gidiyor. Geçen yıllarda iki ileri bir geri giderken, günümüzde iki geri bir ileri gitmeye çalışıyor. Tüm olumsuzluklara rağmen işini hala iyi yapan veya yapmaya çalışan her kademedeki  ve her sektördeki eğitimcileri kutluyorum. Ama eğitimimizdeki son durumdan hepimiz az veya çok sorumluyuz. Ruhuna dokunamadığımız bir çocuğun eğitimine dokunamayız. 

  Yine ruhuna dokunamadığımız bir öğretmenden üstün başarı bekleyemeyiz.Geçen yıllardaTürkiye genelinde ve Mersin özelinde LGS sınavına giren öğencilerin  yaklaşık yüzde ellisi yüzde ellilik dilimin altında puan alıyordu. Bu yıl sınava giren öğrencilerin  yüzde altmışı  yüzde ellinin altında puan almış. 
  Her yıl olduğu gibi yüzde ona giren  çocuklarımıza   herkes sahip çıkıyor. Boy boy, ışıltılı ışıltılı , süslü püslü reklam paylaşımlarıyla  yüzde on bizim diyorlar. 

  Özel  okullar, bazı devlet okulları, adı henüz konulamamış ;  ilkokul, ortaokul  , lise öğrencilerine eğitim  hizmeti verdigini söyleyen  muhtelif kurs merkezleri, etütler, özel ders büroları, kişisel gelişim kursları, özel ders evleri .... vb). Bu yüzde onluk dilimdeki öğrencilerimiz herkesin oluyor. Geriye kalan yüzde doksandaki ögrencilerimiz kimsenin olmuyor. 
  

  Şimdi herkes, her egitim  kurumu, eğitimin içinde olanlar,  eğitimin  hizmet sektörü olmasına, ticarethane olmasına  destek veren herkes bu yüzde onluk dilimin başarısını paylaşıyor. Daha doğrusu  paylaşamıyor. 
   Egitimimizi bu kadar karmaşık ve zor hale nasıl getirdik? Öğrenemeyen,  başaramayan  ve mutlu olamayan bireyleri nasıl yetiştirdik?
  

   Bir müddet sonra aynı paylaşımları üniversite sınavına giren gençlerimiz için yapacaklar. Daha sonra bir üst kurumlar  bu yüzde onluk dilimdeki öğrencileri kapmak için albenili reklam paylaşımlarında bulunacaklar.
  Öğrencilerin , velilerin , işini gerçekten hakkıyla yapmaya çalışan eğitimcilerin kafası iyice karışacak. Avcılar, bulanık suda balık avlamaya devam edecekler. 

   Bir çok işimizde olduğu gibi ;
" Bu kediyse et nerede?
   Bu etse kedi nerede?"
 " Bu eğitimse başarı nerede?
Bu başarıysa eğitim nerede?"
gibi yakınmalara devam edeceğiz.
Eğitimin temel unsurları olan öğrencilerin, öğretmenlerin, velilerin başarılı ve mutlu olacağı  günler ve yıllar dileklerimle.  Eğitimin yaptığını yalnız,eğitim yapabilir.
Öğretmenin yaptığını yalnız, öğretmen yapabilir.
   Saygılarımla.. Kemal KIRMIZI