DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda (TBMM) gazetecilere yönelik tutuklanmalar hakkında konuştu. Ekmen, “Gazeteciliğin kriminalize edilmesi kabul edilemez” dedi.

Mersin'de Hayvanseverler Gönüllü Olarak Çalışmaya Devam Ediyor Mersin'de Hayvanseverler Gönüllü Olarak Çalışmaya Devam Ediyor

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda gözaltına altına alınan ve tutuklanan gazeteciler; NOW TV muhabiri Ali Onur Tosun, gazeteci Zeynep Kuray, foto muhabir Bülent Kılıç, AFP foto muhabiri Yasin Akgül, İBB foto muhabiri Kurtuluş Arı, Sendika.org muhabiri Zişan Gür, BirGün yazarı Barış İnce, gazeteci Hayri Tunç, Bakırköy Belediyesi foto muhabiri Gökhan Kam ve foto muhabir Murat Kocabaş hakkında konuştu.

Gazetecilerin tutuklanması birçok açıdan vahim tabloya işaret ediyor

Ekmen, “Gazetecilerin tutuklanması birçok açıdan vahim tabloya işaret ediyor. Gazetecilerin görevi, objektif bir şekilde haber alma hakkını topluma kullandırabilmektir. Eğer bir gazeteci görevini icra ederken meslek ilkelerine aykırı hareket ediyorsa bu ancak yine toplum tarafından kınanabilecek ve meslek örgütleri tarafından eleştirilebilecek bir durumdur. Gazetecilik görevinin kriminalize edilmesi kabul edilemez. Sahada olan biteni görüntülemekten ve seyircilere aktarmaktan ibaret olan bir faaliyetin, suç olarak tanımlanması düşünülemez. Müneccimlerim tutuklanmasından sonra gazetecilerin tutuklanması zannediyorum yakın dönemin en vahim olaylarından biri olarak kayda geçmiştir, geçecektir” dedi.

İktidarın medya düzeni oldukça kırılgan

Gazetecilere yönelik tutumun yıllar içindeki değişimine değinen Ekmen, “Bugün İletişim Başkanlığı'nın bir talimatı ile canlı yayınlara başlayanlar, canlı yayını kesenler, aynı gün, aynı ortak manşetler ile ortaya çıkan büyük medya ağına karşın; bağımsız, küçük mecralarda ve özgürce görevini yapmaya çalışan gazetecilerin tutuklanmış olması iktidara ait medya düzeninin ne kadar kırılgan olduğunu gösterir. Eğer bu gazeteciler toplumu yanlış bilgilendiriyorlarsa neredeyse 1'e 100 mesabesinde gücü kendi kontrolünde olan medya unsurları ile bu yanlışları afişe edebilirsiniz. Ancak sadece elinde taşıdığı cihazın merceğiyle görmüş olduğu fotoğrafı kamuoyuna servis ettiği için bir gazetecinin tutuklanması kabul edilemez. 2002 yılındaki medya düzenini hatırlatıyoruz, bugünkü medya düzenine bakıyoruz ve 22 yıllık aradan sonra yaşananların AK Parti'nin çıkış iddiasıyla uyuşmadığını görüyoruz” açıklamalarında bulundu.

Editör: Ahmet Biracı