Doç. Dr. Onur Başar ÖzbozkurtDoç. Dr. Onur Başar Özbozkurt

Akademi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

Darbe, kumpas, takiye…

Resmî belgede sahtecilik, montaj, iftira…

Casusluk, sızma, rüşvet, zimmet ve daha nicesi…

Mersin’de ’Kadına Şiddet Paneli’ düzenlendi Mersin’de ’Kadına Şiddet Paneli’ düzenlendi

FETÖ'nün ihanet çarkında olmazsa olmazlar…

Çok büyük mücadeleler verdi cennet vatanımız, bu terör örgütüne karşı…

Halen de devlet, millet el ele mücadelemize devam ediyoruz.

Çünkü…

Yarım asrı aşan bir süredir bu yapılanmanın terörist elebaşı Fethullah Gülen öldü diye FETÖ bitmedi.

Bunu da, vatansız bir şekilde gömülen terörist elebaşı için düzenlenen "Maskeli Balo" da gördük.

Whatsapp üzerinden yaptıkları duyuruyla, örgüt üyelerinin yüzlerini gizlemelerine imkân sağlayacak çeşitli eşyaları yanlarında getirmeleri talimatı verildi.

Bu talimatı alan örgüt üyeleri ise öyle bir geldiler ki…

Kimisi maske…

Kimisi şapka ve güneş gözlüğü…

Kimisi kapüşon ve kasket…

Tıpkı talimatta olduğu gibi!

Yıllar boyunca takiyeyle kendilerini gizleyip maskelerin arkasına saklanarak hareket eden Fethullahçı Terör Örgütü üyeleri, elebaşlarını uğurlarken de maskelerine sadık kaldılar!

Bunlar da yetmedi…

Bir de, elleriyle yüzlerini gizlediler…

Kimi kilit isimler de vardı ki, onlar da en ön saflardaydı…

Mesela…

FETÖ elebaşının ev arkadaşı olan sözde akademisyen Suat Yıldırım…

FETÖ'nün akademi imamı Şerif Ali Tekalan…

Hatta, 15 Temmuz darbe girişimini yöneten, cenaze töreninde yine ön saflarda yerini aldığı iddia edilen ve son fotoğrafı 8 yıl öncesine ait olan, FETÖ'nün TSK imamı ve sözde akademisyen Adil Öksüz…

Kendilerince bir protokol izleyen örgütün, hiyerarşik yapılanmada üst düzey bir pozisyonda olmayan birisini, tabutun hemen yakınına yaklaştırması zaten beklenmezdi.

Ama burada dikkat çekmek istediğim başka bir husus var:

Yalnızca birkaçını saydığım bu isimler başta olmak üzere, örgütün radarındaki en önemli alan "AKADEMİ"!

Neden mi?

Çünkü…

Yazımın başında da belirtmiş olduğum ihanet çarkının işlemesi için FETÖ, yetişmiş/yetiştirilmiş elemanlara ihtiyaç duyuyordu…

Tam da bunun için akademiyi merkeze aldılar…

Öğrenci evleriyle başladıkları beyin yıkama faaliyetlerinin ardından, gençler arasından seçilenler, akademik kadrolara yerleştirilerek akademiye sızma operasyonu gerçekleştirildi!

Mesela, Suat Yıldırım'ın Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde dekanlık yaptığı 1993-1995 yılları arasında, örgütün sözde TSK İmamı Adil Öksüz'ün de aynı üniversite ve fakülteye akademisyen olarak adım atması tesadüf değildi…

Sözde akademisyen sıfatıyla terör örgütünün faaliyetlerini yürüten Adil Öksüz'ün, 15 Temmuz darbe girişimini Akıncı Üssü'nde yönetmesi de hiç tesadüf değildi…

Ve…

15 Temmuz darbe girişiminin ardından, FETÖ'nün stratejisinde yeni bir dönem başladı…

FETÖ'nün, 15 Temmuz sonrasındaki süreç için oluşturduğu taktik ve stratejiler, "Akademide Yükselme Dönemi" ekseninde şekillendi.

O yüzden, terörist elebaşı bir çukura gömüldü diye FETÖ'nün birçok farklı alanda, "yetişmiş/yetiştirilmiş" elemanlara ihtiyacı ve stratejik noktalara sızma amacı yok olmuş değil!

Tıpkı, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da dikkat çektiği gibi;

"Su uyur, FETÖ uyumaz"…

Şahsım da, kumpaslara maruz kalmış ama büyük bir azimle gerçekleri ortaya çıkarmış birisi olarak;

"Tüm vatan evlatlarının; farklı görünüm, isim ve taktiklerle, FETÖ'nün ideolojisini yaymaya tevessül edenlere ve FETÖ'nün olası yeni kumpaslarına karşı daima bilinçli ve hazırlıklı olması şart!" diyerek yazımı şimdilik noktalıyorum.

Çünkü FETÖ'yü uzun uzun konuşmaya belgeleriyle devam edeceğim!

Sevgilerimle…

Editör: Abdülvahap Şehitoğlu