Mersin polisi çocukları bilgilendiriyor Mersin polisi çocukları bilgilendiriyor

*Türk Toplumunun Hollanda’daki Rolü ve Başarıları…
*6 Şubat Depremi ve Hollanda Türk Toplumunun Seferberlik Ruhu…
*Göçmenlikten Dostluğa: Türkiye-Hollanda İlişkilerinin 100 Yıllık Hikayesi…
*Hollanda Türk Toplumunun Kültürel ve Sosyal Katkıları…
*Hollanda Türk Toplumunun Örnek Dayanışması…
*Hollanda’da Türk Gençlerinin Deprem Yardımlarındaki Öncü Rolü…

Hollanda’da görev yapan Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal ile gerçekleştirdiğimiz mülakat, Türk-Hollanda ilişkilerinin tarihinden bugüne kadar olan gelişimine ve Hollanda’da yaşayan Türk toplumunun dinamizmine ışık tutuyor. Büyükelçi Ünal, gerek diplomatik görevleri gerekse Türk toplumuyla iç içe çalışmaları ile dikkat çekiyor. Bu röportajda, bir diplomatın yalnızca devletlerarası ilişkiler değil, aynı zamanda yurtdışındaki vatandaşlarının refahı ve huzuru için de ne denli etkin bir şekilde çalışabileceğini gözler önüne seriyor.

Mülakat sırasında Büyükelçi Ünal, Hollanda’daki Türk toplumunun sosyal uyumdan, kültürel katkılara, dayanışma ve yardım kampanyalarındaki hızlı örgütlenme yeteneğine kadar birçok farklı boyutta önemli bir rol oynadığını vurguladı. Özellikle 6 Şubat depremlerinin ardından Hollanda Türk toplumunun sergilediği seferberlik ruhu, iki ülke arasında dostluk bağlarını daha da güçlendiren bir unsur olarak öne çıktı. Bu süreçte Hollanda makamlarının ve halkının gösterdiği dayanışma, Büyükelçi Ünal tarafından takdirle dile getirildi.

Bir diplomat olarak Hollanda Türk toplumunun sosyal ve kültürel yaşamındaki başarılardan duyduğu gururu ifade eden Büyükelçi, aynı zamanda karşılaşılan zorluklara çözüm üretmek için yoğun bir mesai harcadıklarını belirtti. Özellikle ayrımcılık ve yabancı düşmanlığı gibi konularda yapılan çalışmalara değinerek, toplumsal huzur ve refah için gösterilen çabanın altını çizdi.

Büyükelçi Selçuk Ünal’ın liderliğinde Türkiye ile Hollanda arasındaki diplomatik ilişkiler, yalnızca ülkelerarası değil, aynı zamanda toplumlararası bağları da güçlendiren bir sürece dönüştü. Bu mülakat, Türkiye-Hollanda ilişkilerinin derinliğini ve Türk toplumunun bu ilişkilerdeki özel yerini anlamak için eşsiz bir pencere sunuyor.

İŞTE, TÜRKİYE-HOLLANDA İLİŞKİLERİNİN DERİNLİĞİNİ ANLATAN MÜLAKAT:

Soru: Bir Dışişleri mensubu olarak, pek çok ülkede görev yaptınız. Bu ülkeler arasında Türkler’in çok ve az olanları vardır. Hollanda’ya geldiğiniz zaman, gördüğünüz ve yaşadığınız değişiklikler oldu mu?

Cevap: “Hollanda, görev yaptığım ülkeler arasında en büyük Türk diasporasına ev sahipliği yapan ülke konumunda. Göreve başladığımda Türk toplumunun dinamizmi, çalışkanlığı ve dayanışma duygusuyla birlikte, Hollanda’ya uyum sağlama konusunda ne kadar ileri bir seviyede olduğunu biliyordum. Türk toplumu, geçmişte olduğu gibi bugün de köklerini unutmadan, bulundukları ülkenin sosyal ve kültürel yaşamına önemli katkılar sunmaktadır.”

Soru: Hollanda’nın üç yerinde Başkonsolosluklarımız var. Bu Başkonsolosluklarda, konsoloslar ve ataşeler de var. Bunlar, buradaki yurttaşlarımızın sosyal, kültürel, eğitim, sağlık, iş ve ikamet gibi sorunları ile ilgileniyorlar. Sizin de Büyükelçi olarak bu yurttaşlar ile iç içe olduğunuzu görüyorum. Önceleri, çalışmalarının çoğunu diplomatik görüşmeler ile sürdüren Büyükelçilerimizin, şimdilerde yurttaşların sorunları ile de ilgilendiğine şahit oluyoruz. Bu konularda ne gibi değişmeler oldu ki, Büyükelçilerimiz diplomatik çalışmaların yanında, yurttaşlar ile de ilgilenmek zorunda kalıyorlar?

Cevap: “Vatandaşlarla doğrudan iletişimde olmak, onların ihtiyaçlarını sormak, anlamak ve bu doğrultuda çözümler geliştirmek, ana vatan konumundaki ülkeler için her zaman öncelikli bir görev olmuştur. Örneğin Hollanda Dışişleri Bakanlığı’nın da böyle bir görevi mevcuttur.

Büyükelçilerimizin, Başkonsoloslarımızın ve görevli tüm personelimizin en temel vazifelerinden biri de tabiatıyla vatandaşlarımızın sorunlarıyla ilgilenmek ve taleplerine çözüm üretmektir. Ulaşım ve iletişim olanaklarının gelişmesi, personel sayımızın artması ve genel anlamda imkânlarımızın genişlemesi; bu çalışmalarımızın daha da görünür hale gelmesini sağlamıştır.”

Soru: Diplomatik çalışmalarınızın yanında, yurttaşlarımız için çalışmalar sırasında sizi en çok meşgul eden konular nelerdir?

Cevap: “Hollanda-Türk toplumu bugün yarım milyonu geçmiştir. Bu durum çok çeşitli konuları hep birlikte gündeme getirmektedir.
Konsolosluk hizmetlerinin yanı sıra, sivil toplumun dikkatimize getirdiği konuları, sorunları ve yabancı düşmanlığı ile İslam karşıtlığı gibi olumsuz eğilimlerin yansımalarını ele almak üzere yoğun mesai yapmaktayız. Tüm bu konular, toplumumuzun huzuru, refahı ve güvenliği açısından büyük önem arz etmektedir.”

Soru: Göreve başladıktan hemen sonra 6 Şubat depremi meydana geldi. Bu deprem hem Hollandalıları ve hem de Türkleri harekete geçirdi. Belki de dünyada eşi görülmemiş yardım kampanyaları başladı. Bu kampanyalar içinde her yerde hep sizi gördük. O çalışmalara kısaca değinirken, sizi en çok neyin etkilediğini de anlatabilir misiniz?

Cevap: “Deprem olduğunda görevime başlayalı henüz 6 gün olmuştu. O an tabiatıyla tüm mesai arkadaşlarımızla birlikte büyük bir üzüntü içindeydik. Ancak içimiz kan ağlasa da süratle milletimize yardım ulaştırmak zorundaydık. Başka herhangi bir konuya vakit ayıramazdık.
Büyükelçilikte süratle bir Kriz Merkezi kurduk. Tüm Başkonsoloslarımız, Müşavirlerimiz, Ataşelerimiz, tüm STK’larımız, THY ve diğer özel şirketlerimiz ile birlikte burada ve sahada gece gündüz çalıştık. Uçakların altlarına paletler yüklenirken, TIR’larımız camilerden ve depolardan yola çıkarken içimizden birileri muhakkak hep sahada idik.

Afbeelding met tekst, person, kleding, pak Automatisch gegenereerde beschrijving

Bizi en çok etkileyen, ancak hiç şaşırtmayan husus; Hollanda-Türk toplumunun inanılmaz bir hızla örgütlenmesi ve harekete geçmesi oldu. Bir seferberlik ilan edilmişti ve herkes yardım için elinden geleni yapıyordu.
İlk andan bu yana temasta olduğumuz Hollanda makamlarının acil tepkisini ve Hollanda halkının, Hollandalı dostlarımızın dayanışması da bu süreçte unutulamaz. Özellikle arama-kurtarma faaliyetlerinde Hollanda kurum ve kuruluşlarının ülkemize hızlıca sevkinin yanı sıra, Türk toplumundan gönüllülerin gösterdiği ilgi ve çaba hepimizi derinden duygulandırdı.”

Afbeelding met Menselijk gezicht, kleding, person, persoon Automatisch gegenereerde beschrijving

Soru: Hollanda’da yapılan deprem kampanyasında 128 milyon Euro toplanmıştı. Bu para, yardım kuruluşları arasında pay edildi ve her kuruluş kendilerine getirilen projelere ödeme yaptı. Yapılan bu ödemeler ve geriye kalan meblağ hakkında bilgi alabildiniz mi?  Evet ise nedir bu bilgiler?

Cevap: “Asrın depremleri olarak nitelenen bu felaket sonrasında, 31 Aralık 2023’e kadar süren Giro 555 kampanyası kapsamında, ülkemiz ve Suriye’deki deprem bölgeleri için toplam yaklaşık 128 milyon Euro toplandığı açıklanmıştır. Bu süreçte Giro 555 platformu ile Büyükelçiliğimiz arasında ilk günden itibaren verimli bir iletişim kuruldu. Bize her zaman bilgileri açık ve şeffaf bir şekilde verdiler. Bu vesileyle, kampanya ve katkıları için tüm Hollanda halkına bir kez daha teşekkürlerimizi sunuyorum.

Şubat 2024’te kampanyanın ara dönem raporu kamuoyuna yayınlandı. Bu rapora göre 31 Ekim 2023 itibarıyla, yaklaşık 900 bin Euro’su kampanya ve ofis masraflarına ayrılan bağışların,HA yaklaşık %35’ine denk gelen 43,6 milyon Euro’nun, sahada çalışan farklı alanlardan STK’lar tarafından deprem bölgelerinde kullanıldığı duyurulmuştur. Rapora göre, sahadaki STK’lara yaklaşık 119,7 milyon Euro transfer edilmiş durumdadır. Kalan 6,6 milyon Euro ise, o tarih itibarıyla henüz Giro platform tarafından herhangi bir kuruluşa ya da amaca henüz tahsis edilmemişti. Bağışların 1 Mart 2025’e kadar sevkinin devam edeceğini öğrendik. Bu tarihten sonra yayımlanacak kampanya sonu raporuyla kesin verilerin duyurulmasını bekliyoruz. Tabiatıyla herkesin Giro Platformu’na başvurup bilgi isteyebileceğini anlıyorum.
Hollanda’da ülkemizdeki gibi çalışan çeşitli resmi kuruluşların ülkemize doğrudan katkılar yaptığını da biliyoruz.”

Afbeelding met tekst, hemel, pak, buitenshuis Automatisch gegenereerde beschrijving
Hollanda Türk İşadamları Derneği HOTİAD’ın, Hatay Serinyol’da kurduğu konteyner konutlar, Türkler’in yardımseverlikteki öncülüğünün delilidir.

Soru: Hollanda’nın Acil Kurtarma Ekibi USAR ve Uluslararası Hava Ambülans Hizmetleri MEDEVAC elemanlarının, deprem bölgesindeki çalışmalarına teşekkür mahiyetinde, tüm elemanlara bir öğle yemeği daveti yapmıştınız. Bu konudaki hissiyatınızı açıklar mısınız?

Afbeelding met vlak, buitenshuis, Vliegreizen, transport Automatisch gegenereerde beschrijving

Cevap: “Hollanda’nın tek resmi kentsel arama-kurtarma ekibi 1999’da ülkemizdeki depremden sonra Hollandalılar tarafından bu gibi durumlarda ne yapılabileceği düşüncesiyle kurulmuştu. O tarihte kurulan ve halen tek kurum konumundaki USAR.NL, deprem sonrası yardım çağrımıza cevaben ülkemize ulaşan ilk ekiplerdendi. Gayretleriyle 12 insanımızın hayatını kurtardı. 1 köpek ve 1 kanaryayı da kurtardıkların açıklamışlardı. MEDEVAC ekibi de, deprem bölgesinde birçok ulaştırma operasyonu yaparak, çok sayıda yaralı vatandaşımızın ülkemiz içindeki daha büyük tıbbi merkezlere ulaşımını sağladı ve birçok insanımızın hayatına dokundu.

Afbeelding met tekst Automatisch gegenereerde beschrijving
Yardım ekiplerinin geri dönüşündeki karşılama

Her iki ekibin Hollanda’ya dönüş merasimine katıldık. Her iki ekibi Yunus Emre Enstitüsü’nde düzenlediğimiz bir davette ağırladık. Hollanda eski Dışişleri Bakanı ile kendilerine ilişkin bir törene katılarak birlikte konuşma yaptım. Bilahare USAR.NL ekip liderine tüm ekipleri temsilen Sayın Cumhurbaşkanımızca Ankara’da bir nişan takdim edildi. Kendilerini ayrıca Milli Günümüzde de ağırladık. Hollandalı dostlarımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz.”

Afbeelding met persoon, mensen, overdekt, groep Automatisch gegenereerde beschrijving
Yunus Emre’deki ağırlama

Soru: Aynı kuruluşların yöneticileri ile konuşup, gönüllü elemanlar arasına Türklerin de alınmasını teklif ettiniz. Bu konudaki gelişmeyi anlatır mısınız?

Cevap: “O günlerde ortaya çıkan devasa arama-kurtarma ekibi ihtiyacını hepimiz gördük. Türk gençlerinin çok kısa sürede kendi aralarında organize olarak ekipler halinde deprem bölgesine ulaşarak gösterdikleri yararlılıklar bizlere bu ilhamı verdi. Hollanda Türk toplumundan gelen bir öneri üzerine ilk günden itibaren USAR.NL yönetimine bu yönde bir tavsiyede bulunduk. Diyaloğa ve işbirliğine açık oldukları cihetle bu öneriye olumlu yaklaştılar. Olabilecek başvuruları STK’larımızı doğru yöne imale edebilmek için hayırhahlıkla değerlendireceklerini anlıyoruz.

Ayrıca, gençlerimizi de bu alanda örgütlenmeye ve gerektiğinde çok daha güçlü bir şekilde Hollanda Türk toplumunun dost elini dünyadaki tüm felaketzedelere ulaştıracak imkan ve kaabiliyetleri edinmeye teşvik ettik. Bu teşviklerimiz sonucu hayata geçirilen ilk STK olan HESAR’ı (Human Emergency Search and Rescue) Türkiye-Hollanda İşgücü Anlaşması’nın 60. Yıldönümü Galasında Rotterdam’da kamuoyuna takdim ettik.

ertsar

İki ülke arasındaki Dostluk Antlaşması’nın imzalanmasının 100. yıldönümünde böyle bir STK’nın kurulması bizim için gurur verici. Buradan bu projeyi hayata geçiren gençlerimizi selamlıyor, tebrik ve teşekkürlerimizi bu vesileyle bir kez daha iletiyorum.
Türk toplumunun o gün sergilediği seferberlik ruhu tüm Hollanda makamlarını etkiledi.

Toplumumuz öylesi duygusal bir ortamda öyle büyük bir yardım faaliyetine girişti ki, kısa sürede birçok insani yardım malzemesinin Hollanda’daki stokları tükendi. Avrupa’daki en büyük yardım Almanya’dan sonra Hollanda’dan sağlandı. O dönem ticari amaçlı araçlar hariç Kapıkule Sınır Kapımızdan geçen insani yardım malzemesi taşıyan kamyonlarını % 10’unun Hollanda’dan çıkış yaptığı açıklandı. Hollanda makamları bilahare toplumumuzun çalışmasının Hollanda’daki kamu düzeninde hiçbir aksaklık yaratmadan sürdüğünü memnuniyetle gördüğünü Büyükelçiliğimize iletti.

Yardımdan etkilenen bir diğer kurum ise, Hollanda Kızılhaç yönetimiydi. Bu dinamizmden kendi gönüllü faaliyetlerinde yararlanmak adına toplumumuzla diyaloğa geçtiler.”

Afbeelding met tekst, Lettertype, ontwerp Automatisch gegenereerde beschrijving

Soru: Artık, yakından tanıdığınız Hollanda’daki Türk Sivil Toplum Kuruluşlarının başarılı çalışmaları hakkında ve gerektiği zaman, sağcı, solcu, dinci ve ateist-deistliğe bakılmaksızın iç içe olmalarını nasıl karşılıyorsunuz? Bu durumun diğer Avrupa ülkelerinde bir eksiklik olduğuna inanıyor musunuz?

Cevap: “Hollanda Türk toplumunun temelleri İşgücü Anlaşması ile bundan 60 sene önce atıldı. O günden bu yana her alanda gelişerek büyüyen bir toplumumuz var. Bu gelişimden sivil toplum faaliyetlerinin pay almaması tabii ki mümkün değildi. Nitekim, bugün geldiğimiz noktada çok başarılı işlere imza atan, toplumsal bütünlüğe harç olan bir Türk sivil toplum yapılanması mevcut. Bunun en somut örneğini de ülkemizdeki deprem felaketi sonrasında ortaya çıkan seferberlik ruhunda gördük.
Tüm kesimler, Hollanda’da farklılıklarını zenginliğe dönüştürmüş bir Türk toplumu olduğunu depremler vesilesiyle de bir kez daha gördü. Birlik ruhunun oluşturduğu güç, toplumumuzun başta Hollanda makamları olmak üzere ilgili tüm kesimlerce takdirle izlenmesine vesile oldu. Bu ruhun bozulmadan ve güçlenerek devam etmesini arzu edioruz.
Diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımızda da buradakine benzer bir birlik ve beraberlik ruhu bulunduğuna eminiz.”

Soru: Son olarak, yurttaşlarımıza neler söylemek istersiniz?

Cevap: “Geçmişi beş yüzyıla yaklaşan Türkiye-Hollanda ilişkilerinde 2024 yılının özel bir anlamı bulunmaktadır. 1964 yılında imzalanan İşgücü Anlaşması’nın 60. yıldönümüne ilaveten, bu yıl ayrıca Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda Krallığı arasında 16 Ağustos 1924 tarihinde imzalanan Dostluk Anlaşması’nın 100. yıldönümünü kutluyoruz. Çağdaş dönemdeki Türkiye-Hollanda dostluğunun temelini teşkil eden bu anlaşma bizim için ayrı bir önem taşıyor. Zira Hollanda Krallığı 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilen Türkiye Cumhuriyeti’ni tanıyan ilk yedi devletten biridir.

Toplumumuz birlikten kuvvet doğduğunu zaten gayet iyi bilmektedir. Hollanda toplumunun ayrılmaz ve güçlü bir parçası olmuş iken, anadiline, kültürüne ve değerlerine sahip çıkan, Hollanda toplumuna entegre olarak katkı sunmayı sürdüren toplumumuzun, Büyükelçiliğimizin Başkonsolosluklarımız ile beraber her zaman yanlarında olduğunu bilsin isteriz.

Toplumumuzun varlığı, Türkiye-Hollanda tarihi ilişkilerinin en güçlü teminatıdır. Vatandaşlarımızı ve Türk toplumunun tüm değerli üyelerini saygı ve sevgiyle kucaklıyorum.”

        BÜYÜKELÇİ ÜNAL’IN ÖZGEÇMİŞİ

Afbeelding met tekst, kleding, Menselijk gezicht, microfoon Automatisch gegenereerde beschrijving

İlkokul, orta okul ve liseyi T.E.D. Ankara Koleji’nde tamamlamıştır. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunudur.
1992’de Personel Dairesi Başkanlığı’nda Aday Meslek Memuru olarak göreve başlamıştır.
1993’te Batı Avrupa Dairesi’nde Aday Meslek Memuru olarak görev yapmıştır. 1994’teki askerlik görevi ertesinde 1995’e değin Batı Avrupa Dairesi’nde Ataşe, bilahare; 1995’te Doha (Katar) Büyükelçiliği’nde Üçüncü Kâtip, 1997’de Dublin (İrlanda) Büyükelçiliği’nde İkinci Kâtip, 2000’de Irak Dairesi’nde Başkâtip, 2002’de Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi Nezdindeki Daimi Temsilcilik’te Müsteşar, 2006’da Bakan Özel Müşavirliği’nde Daire Başkanı, 2008’de Birleşmiş Milletler Nezdindeki (New York) Daimi Temsilcilik’te Müsteşar, Daimi Temsilcilik Müsteşarı olarak görev yapmıştır. 2010-2012 arasında Enformasyon Genel Müdür Yardımcılığı’nda Elçi-Genel Müdür Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü, 2012-2014 arasında Bakan Özel Müşavirliği’nde Elçi-Bakan Özel Müşaviri olarak görev yapmıştır.
Eylül 2014-Aralık 2018 arasında Ottava (Kanada) Büyükelçisi olarak görev yapmıştır.
2019-2022 yılları arasında Suriye (İkili Siyasi İlişkiler) Genel Müdürü olarak görev yapmıştır.

Editör: Ahmet Biracı