Kalıcı izler bırakmadan efsane olunmaz.

Bugünkü yazım Merhum Kaya Mutlu’nun Mersin Belediye Başkanlığı yaptığı dönemi bugün dahi haksız ve dayanaktan yoksun olarak eleştirenlere yanıt vermek için yazılmıştır.

Abone Ol

Kalıcı izler bırakmadan efsane olunmaz.

“5.000 Aileye İş, 25.000 Kişiye Güvence”                                                         

Bugünkü yazım Merhum Kaya Mutlu’nun Mersin Belediye Başkanlığı yaptığı dönemi bugün dahi haksız ve dayanaktan yoksun olarak eleştirenlere yanıt vermek için yazılmıştır.

NEDEN “5.000 AİLEYE İŞ, 25.000 KİŞİYE GÜVENCE” SÖZÜ VERİLDİ.   

12 EYLÜL DARBESİ, NÜFUS SAYIMLARI VE 1984-1989 YEREL SEÇİMLERİ

12 Eylül 1980 askeri darbesi ile siyasi yaşama son verilmiş ve bu süreçte de Partili Belediye Başkanları Sıkıyönetim Komutanlıklarınca görevlerinden alınarak, yerlerine Valiler ya da Komutanlıkların uygun gördüğü bürokratlar atanmıştı. Dönemin Mersin Belediye Başkanı Kaya Mutlu da 12 Eylülde Başkanlık görevinden alındıktan 3 hafta sonra Adana Sıkıyönetim Komutanlığınca tekrar göreve getirilmiş, 9 Şubat 1982 de de yine Adana Sıkıyönetim Komutanlığınca bir kez daha görevine son verilerek, Başkanlıktan alınmış, yerine de Dönemin Valisi Fahri Öztürk Vali ve Belediye Başkanı olarak atanmıştı.                                                                                                          

1980 Yılında yapılan nüfus sayımında Mersin’in merkez nüfusu 216.308 olarak kayıtlara geçmişti. Mersin Belediyesi bu nüfusa 4.300 personelle hizmet veriyor, diğer bir ifadeyle her 50 kişiye 1 personelle hizmet üretiliyordu.                                           

25 Mart 1984 tarihinde yapılan Yerel Seçimleri ANAP Adayı Merhum Okan Merzeci % 38 oyla kazanmıştı. Okan Merzeci’ye karşı Halkçı Parti Adayı Kaya Mutlu ve SODEP Adayı Aklan Yürekli seçimleri kaybetmişlerdi. Her 2 sosyal demokrat adayın oy toplamı ise % 42 idi.  Bir diğer ifadeyle bölünmüşlük sosyal demokratlara seçim kaybettirmişti.                                                                                                                   

1985 Yılında yapılan Nüfus sayımında Mersin’in Merkez nüfusu % 45,32 oranında artarak 314.350’ye ulaşmıştı.

 26 Mart 1989 tarihinde yapılan Yerel Seçimleri SHP Adayı Kaya Mutlu, ANAP Adayı Okan Merzeci’ye karşı % 52 oy alarak, kazanmıştı. Göreve başladığı 28 Mart 1989 tarihinde Belediye çalışanı sayısı ise 890 personele inmişti. 1990 Nüfus sayımında Mersin Merkez nüfusu, 1985 sayımına göre % 34,35 artışla 422.357’ye ulaşmıştı. Bu durumda Mersin Belediyesi her 475 kişiye 1 personelle hizmet vermeye çalışıyordu, ya da veremiyordu. İşte bu amaçla 26 Mart 1989 Yerel Seçimleri öncesinde SHP Adayı Kaya Mutlu seçim sloganını “5.000 AİLEYE İŞ, 25.000 KİŞİYE GÜVENCE” olarak belirlemişti. Bu slogan hesapsız, kitapsız, dayanaksız yapılan bir seçim vaadi değildi. 1980 Yılında 216.308 nüfusa 4.300 personelle hizmet veren Mersin Belediyesi aradan geçen yaklaşık 10 yılda, 1980’e göre nüfusu % 95,25 artış göstererek, 1990 da 422.357’ye ulaşan Mersin’e 890 çalışanla hizmet verilmeye çalışılması olanaksızdı. Bunun bilince olan Kaya Mutlu geçmişte 2 dönem yaptığı Belediye Başkanlığı süreci ve 1977 de % 67 gibi rekor bir oyla kazandığı Belediye Başkanlığı deneyimiyle bu gerçeği görerek, “ÖNCE İNSAN” temalı bir yaklaşımla seçim propagandasını bu bilinçle yürütmüş ve karşılığında da %52 oy alarak seçimi kazanmıştı. Kaya Mutlu’nun önceliği ve amacı kendi çalışanıyla, kendi ekipman ve araç parkı ile “ÜRETKEN BELEDİYECİLİK”  ilkesiyle Kenti yönetmekti.                                                                                                                     

5.000 Personel alınması ile ilgili diğer önemli husus ise Mersin Belediyesinin Büyükşehir Belediyesi statüsüne kavuşması sonrasında Merkezde kurulacak 3 ilçe belediyesinin idari yapılanmasının hızlı bir biçimde gerçekleştirilmesiydi.

26 Mart 1989 tarihinde yapılan Yerel Seçimlerde SHP Mersin Belediye Başkan Adayı olan Kaya Mutlu’nun büyük ses getiren seçim afişi                                                                                           

Nitekim göreve başladığı 26 Mart 1989 Yerel Seçimlerinin hemen sonrasında özellikle belediye gelirleri açısından çok önemli olan Büyükşehir Belediyesi statüsüne geçişin sağlanabilmesi için gerek Turgut Özal’ın Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı ve gerekse de SHP+DYP Koalisyon Hükümeti döneminde Süleyman Demirel’in Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde Büyükşehir için büyük uğraşlar verdi.

Bu uğraşlarının sonucunda da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in uygun görmesiyle 8 olan Büyükşehir Belediyesi sayısı aralarında Mersin’in de bulunduğu 7 il ilavesiyle 9 Eylül 1993 tarihinde 15’e çıkarıldı. Bu sonucunda da Mersin Merkezde Akdeniz, Yenişehir ve Toroslar alt birim belediyeleri kuruldu ve 1994 Yerel Seçimlerinde bu 3 alt birim belediyesine Başkan ve Meclis Üyeleri seçildi. Daha sonra çıkarılan yasayla alt birim belediyeleri ilçe belediyelerine dönüştü. 1994 yılı Yerel Seçimlerinde Belediye Başkanı ile Meclisi seçilen bu 3 alt birim belediyelerinin personel ihtiyacı Büyükşehir Belediyesinin personellerinden karşılandı ve bu 3 yeni belediye çok kısa bir sürede kadrolarını kurarak, çalışmalarına başlayabildi. Bu nedenle 1990 yılı ortalarından itibaren belirli etaplarda işe alınan 5.000 personelle bir anlamda yeni kurulan 3 belediyenin de personel gereksinimini bu süreçte karşılanmış oldu. 

Nüfus sayımlarıyla ilgili istatistiklerde dikkat edilmesi gereken önemli bir husus ise Mersin’in 1980 nüfus sayımına göre % 45,32 gibi yüksek bir artışın gerçekleştiği 1985 yılı ve bu yıla göre de % 34,35 artışın gerçekleştiği 1990 yılıdır. Bir diğer ifadeyle Kaya Mutlu’nun Belediye Başkanı olmadığı, 5.000 personelin Belediyeye alınmadığı bu 10 yıllık dönemde Mersin’in nüfusu neredeyse  % 100’e yakın bir artış göstererek, % 95,25 artışla 422.357’ye ulaşmış olmasıydı.

MERSİN’İN NÜFUSU 1985 VE 1990 NEDEN AŞIRI ARTIŞ GÖSTERDİ.          

BÜYÜK GÖÇ DALGASI NEDEN VE HANGİ KOŞULLARDA GELDİ.

1980 Nüfus sayımına göre 1985 ve 1990 yıllarındaki nüfus artışlarının temelinde yatan gerçekleri ve bu gerçekler ışığında oluşan göç dalgasını şöyle sıralayabiliriz.

1) 6 Kasım 1983 Milletvekili Genel Seçimleriyle tek başına iktidar olan ANAP’ın Genel Başkanı-Başbakan Turgut Özal Türkiye’nin ilk Serbest Bölgesinin 1984 Yılında Mersin’de kurulmasına ilan etmiş ve bu konudaki çalışmaları hızla başlatmıştı. O günlerde Mersin’de yaşayanlar şimdi yazacaklarımı çok iyi hatırlayacaklardır. Serbest Bölgenin ne olduğunu bilmeyen büyük bir kitle Mersin’in etrafının tel örgülerle çevrileceğini, Mersin’de para biriminin dolar olacağını, Mersin’e pasaportla giriş yapılabileceğini, bu nedenle de Mersin’de ikamet edenlerin bu ayrıcalıklardan yararlanacağı gibi asılsız iddialara inandılar. Bu nedenle özellikle Ülkemizin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinden nüfus kayıtlarını Mersin’e nakletmek isteyen binlerce kişi sabahın erken saatlerinde Limanın karşısındaki Valilik İl Nüfus Müdürlüğüne başvuruda bulunabilmek için uzun kuyruklar oluşturdu. Bir anda nüfus kayıtlarını Mersin’e nakledenlerin sayısında adeta patlama yaşandı.

2)Yine 15 Temmuz 1984 tarihinde Güneydoğu Anadolu Bölgesinde başlayan terör olayları yöre halklarının daha güvenli, iklimi uygun, 12 ay çalışma koşulları olan sahil bölgelerine göç etmesine neden olmuştu. Bu göçlerden en çok etkilenen illerden biri de Mersin’di.

3)1985 Yılında dönemin ANAP’lı Mersin Belediye Başkanı Merhum Okan Merzeci 35.000 Konutluk Güneykent Projesine başlayacağını açıkladı. Bu proje 1985 yılında 314.350 olan Mersin nüfusuna (ortalama aile büyüklüğünün 5 olduğu o yıllarda) 175.000 yeni nüfus ilavesi anlamına geliyordu. Bu projeye 10 TL,-20 TL gibi çok küçük meblağlar yatırarak üye olan 36.000 Kişiden 33.000’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinden gelerek, üye oldukları 1989 Yerel Seçimlerinden sonra İmar İnşaat Şirketi kayıtlarından anlaşıldı. 1985 Yılında bu projeye ev sahibi olma umuduyla üye olanlar, Mersin’e göç ederek, geçici olarak bir yakınlarının yanında veya derme çatma gecekondularda yaşamaya başladılar.                                      

1989 Yerel Seçimlerini SHP Adayı Kaya Mutlu % 52 oyla kazandıktan sonra yeni göreve başlayan Belediye Yönetimi ve İmar İnşaat Şirketi Yetkilileri 35.000 Konutluk Güneykent Projesi kapsamında yapımına ancak başlanabilmiş 999 konutun yarım kalmış inşaatlarıyla karşılaştılar.                                                                                           

Mersin 1984-1989 Yılları arasında yukarıda saymaya çalıştığım 3 ana nedenden dolayı büyük göç aldı. Bu yoğun göç durumunu 1980-1985 ve 1990 Yıllarında yapılan nüfus sayımlarının sonuçları da doğrulamaktadır.

SEÇİM SÖZÜ OLAN 5.000 PERSONEL HANGİ KOŞULLARDA İŞE ALINDI

Kaya Mutlu’nun seçim sözü olan 5.000 Personel için 1989 Yerel Seçimleri sonrasında başvurular alınmaya başlandı. 5.000 Personel alımı için 27.000 kişi başvuru yapmıştı. Başvuru yapanların tamamı eğitim durumlarına göre gruplandırılarak önce yazılı sınava alındı. Yazılı sınav sonuçları uygun olanlar haftanın belirli günlerinde bizzat Başkan Kaya Mutlu’nun yaptığı sözlü sınavlara girdiler. İlk işe alımlara da bu sınavların değerlendirmesi sonrasında Biner kişiden oluşan listelerin ilanıyla 1990 Yılının Temmuz ayından itibaren başlandı. Belediyede işe giriş başvurusunda bulunanlardan istenen en önemli belge ise 1989 Yerel Seçimlerinde Mersin’de oy kullandığını kanıtlayan seçmen kartını ibraz etmesinin istenmesiydi. Bu belgenin istenmesinin temel nedeni ise işe girecek olanların sonradan Mersin’e gelenler yerine, Mersin’de yaşayan, Mersin’de ikamet eden, Mersin seçmeni olanların tercih edileceğinin açık ve net olarak kanıtıydı. 

ÜRETKEN BELEDİYECİLİK ANLAYIŞIYLA NELER YAPILDI

*İlk etapta 100 YENİ OTOBÜS alımı yapıldı, sonraki yıllarda otobüs sayısı çoğaltıldı ve 5 yıl aradan sonra Toplu Taşıma Hizmeti tekrar Mersin Belediyesi tarafından verilmeye başlandı.                                                                                                                    

*Su ve kanalizasyon gibi alt yapı yatırımları, yol, asfalt yapımı ve inşaat işleri Belediyenin makine parkına kazandırılan yeni iş makinalarıyla ve de Belediyenin kendi personeliyle gerçekleştirilmeye başlandı.                                                 

*10.000 Kişiye yemek üretme kapasitesine sahip YEMEK FABRİKASI kuruldu.

*Çalışan personellerin iş elbiselerinin yapımı için kurulan DİKİMEVİ faaliyete geçirildi.

*Çukurova Yöresinde eşi olmayan 70X100 cm ebadında çift renk baskı yapabilen BASIMEVİ hizmete girdi.

*Güneykent ve Halkkent Projelerinin kapı, pencere ve mutfak gibi ahşap doğrama işlerini, Parkların oturma gruplarını, Belediye Personelinin masa ve sandalyelerinin yapımını gerçekleştiren AHŞAP ÜRETİM TESİSLERİ kuruldu.                         

 *Deliçay Mevkiinde Personelin Hizmet içi Eğitimi için kurulan Eğitim Tesisleri içerisinde yapılan 400 Kişilik KÜÇÜK SAHNE açıldı. (1994 Yerel seçimleri sonrasında bu tesisler ve Küçük Sahne kapatılarak,  bu alan Nakliyeciler Sitesine verildi)                                                                                                                

*Belediye bünyesindeki Spor takımlarının kamp yapabilmesi, Belediyenin Kamu Kurum ve Kuruluşlarından gelen misafirlerinin konaklayabilmesi için düzenlenen Eğitim Tesisleri bünyesindeki BELEDİYE KONUKEVİ(BEL-KON)  hizmete açıldı. (1994 Yerel Seçimlerinden sonra bu tesiste boşaltılarak, terkedildi ve yıllarca metruk bir bina olarak kaldı.)                                                                                                         

Bu üretim tesislerini kurarak, faaliyete geçiren, Belediye hizmetlerini kendi araç ve gereçleriyle ve de 5.000 personel alarak, kendi personeli ile gerçekleştiren, Büyükşehir Belediyesi olduktan sonra oluşacak ilçe belediyelerinin de personel ihtiyacının önceden planlamasını yapan, başta içme suyu olmak üzere birçok büyük projelere imza atan bir Başkan tabi ki kalıcı izler bırakır ve EFSANE BAŞKAN olur.                   

Sonra ne mi oldu. 26 Mart 1989 da yapılan Yerel Seçimleri Kaya Mutlu’nun ANAP Adayı Okan Merzeci’ye karşı kaybetmesinin ardından kurulan tüm üretim tesisleri kapatıldı. Ekipmanlarının durumu ise bilinmiyor. Onlarca otobüs ve iş makinası yok pahasına satıldı, Belediye toplu taşıma hizmetinden çekildi. Belediye alınan 5.000 personelin büyük bölümü de işten çıkarılarak, kapı önüne konuldu. Yukarıda bazı örneklerini vermeye çalıştığım ve tamamen Belediyenin kendi bünyesinde faaliyete geçirdiği bu tesisler ile alt ve üst yapı yatırımlarının gerçekleştirilmesi o dönemde işe alınan yeni personellerle yapılabildi. Bunların yanı sıra bu yazımda temizlik işleri için alınan modern çöp toplama kamyonlarına hiç değinmedim.                                                                                                        

 Burada bir hususa da açıklık getirmek istiyorum. 24 Eylül 2024 Salı günü NİL RTV’de Prof. Dr. Erkan Aktaş’ın EKOPOLİTİK Programına konuk olmuş ve kullanabildiğim 25 dakikalık sürede Kaya Mutlu dönemi ile ilgili bilgiler paylaşmaya çalışmıştım. Bu program sonrasında Erkan Hocam, Benim paylaştığım o döneme ait bilgilerle ilgili bazı eleştiriler geldiğini belirterek, bu eleştirilere tarafıma iletti. Çok enteresan bulduğum bir eleştiriyi özellikle bu yazıda paylaşmak istedim.                               

 AKLA ZARAR İDDİA ŞU: Merhum Başkan Kaya Mutlu’nun, 1989 Yerel Seçimlerini kazanabilmek için seçimlerden önce Doğu ve Güneydoğudan 5.000 Kişiyi Mersin’e getirdiği, bu gelenlerin Mersin’in bilinmeyen herhangi bir bölgesinde ÇADIRKENT oluşturarak, yerel seçimleri beklediği, sonuçta bunların kullandığı oylarla Kaya Mutlu’nun seçimi kazandığı iddiasıydı. 1989 Yerel Seçimleri sırasında Başbakan Turgut Özal’ın ANAP İktidarı Ülkeyi yönetmekte idi. Belediye Başkanı ise ANAP’lı Merhum Okan Merzeci’ydi. Mersin gibi göz önündeki bir kente binlerce çadır kuruluyor ve bir çadırkent oluşturuluyor, bu çadırkentin yolu, suyu, kanalizasyonu ve elektriğini hangi kuruluşlar sağlıyor, bu alana hangi kuruluşlar hizmet veriyor. ANAP İktidarının Valisi, Emniyeti, Kamu Kurumları ile ANAP’lı Belediye bu oluşumu nasıl görmezden geliyor, bu oluşuma nasıl göz yumuyor. Gerçekten akla zarar bir durum. 5.000 Personel alımını böyle bir senaryoyla bağdaştıranlara tek kelime ile PES diyorum.

SON SÖZÜM: Bu haksız ve dayanaksız eleştirilerde bulunanlarla da her zaman, her platformda ve her koşulda her yerde tartışmaya da açık olduğumu açık ve net olarak ifade etmek istiyorum.