Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi, Tarsus Ashab-i Kehf Platformu Hilmi Tuzcu’nun yaptığı basın açıklamasında kadınların giyim ve kuşamlarını hedef göstererek, kadınlara yönelik hakaret, aşağılama ve insanları kin ve düşmanlığa tahrik niteliğindeki ifadeleri nedeniyle, hakkında TCK 216. ve 125. maddeleri kapsamında cezalandırılması için Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Mersin Barosu Başkanı Av. Gazi Özdemir, Mersin Barosu Tarsus ilçe temsilcisi ve yönetim kurulu üyesi Av. Fatih Oyan ile Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Arzu Günay ve merkez üyesi avukatlar, Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmasının ardından Tarsus Adliyesi önünde basın açıklaması yaparak, Tarsus Ashab-i Kehf Platformu Başkanı Hilmi Tuzcu’nun hukuka aykırı nefret söylemlerini kınadı. Basın açıklamasına Mersin Kadın Platformu temsilcileri de katılarak destek verdi.
“AYRIŞTIRAN VE KUTUPLAŞTIRAN SÖZLERİ İLE SUÇ İŞLEDİĞİ SABİTTİR”
Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Arzu Günay açıklamasında, “Tarsus Ashab-i Kehf Platformu Hilmi Tuzcu, 22.10.2023 tarihinde Tarsus Yarenlik alanda Filistin’e destek vermek amacıyla yaptığı basın açıklamasında kadınları hedef alarak, söylemeye bile dilimizin varmadığı, ahlaki değerlerden yoksun düşüncelerini dışa vurarak şu sözleri halka açık alanda dile getirmiştir. ‘Gazze’de şehit olan çocuklara mı acıyalım? Tarsus Yarenlik Alanında anadan ürüyen dolaşanlara mı acıyalım?’ ‘Vallahi burası daha çok acınacak halde.’ ‘Onlar cennete gidiyor ama buraya gelin oturun Allah korusun ninesi burnunu göstermezken, torunun göstermediği yer kalmadı. Hadi çocuklar, gençler bir eş bulacak. Yahu ellisindeki bu teyzelere, bacılara ne oluyor ya? Bunların kocalarına ne oluyor?’ cümlelerini kullanarak açıkça hukuka aykırı bir şekilde nefret söylemleriyle saldırıda bulunmuştur.
Şahsın, kadınlarımız ve çocuklarımız hakkında kullandığı çirkin ve seviyesiz hakaretler ile nefret içeren üslubu, toplumumuzda kadın-erkek çatışması oluşturacak, kişilerin birbirlerine karşı hislerinin değişmesine sebep olacak, husumetleri tetikleyecek, hoşgörüyü yok edecek, kamplaşma yaratacak, insanları karşı karşıya getirecek, tahrik edip çatışmaya sevk edecek ve kamu barışını tehlikeye sokacak özellikler taşımaktadır. Şahsın kin nefret içeren, toplumda kadını ikinci plana sürükleyen eşitliği bozma yolunu seçerek, açıkça saldırgan ve ayrıştıran toplumu bölen, kutuplaştıran sözleri ile suç işlediği sabittir” diye konuştu.
“BU AÇIKLAMAYI YAPANLAR VE ORTAK OLANLAR SORUMLUDUR”
Günay konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her gün Filistin’de yüzlerce çocuk, yeni doğan bebekler ölürken ölen çocuklar üzerinden kadın düşmanlığı yapmak üstelik de sözde kıyaslama yaparak hangi akla, ahlaka, vicdana sığar. Gericilikten beslenen kadın düşmanlığı her gün aramızdan bir kadını alırken, kadınlar eşleri, eski eşleri, aile yakınları tarafından katledilirken, “peki bunların kocalarına ne oluyor?” Demek açıkça hedef gösterme, kin ve nefrete sürükleme suçunu oluşturmaktadır. Tarsus’ta kıyafetinden ötürü tek bir kadının kılına zarar gelirse bu açıklamayı yapanlar ve ortak olanlar sorumludur.
Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak Hilmi Tuzcu hakkında Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunarak; yaptığı basın açıklaması ve bu açıklamanın sosyal medyada yayınlanması, demokratik ve laik bir ülkede özellikle kadınların giyim ve kuşamlarının hedef gösterilerek, kadınlara yönelik hakaret, aşağılama ve insanları kin ve düşmanlığa tahrik niteliğindeki ifadeleri nedeniyle, TCK 216. ve 125. maddeler kapsamında cezalandırılması konusunda şikayette bulunduk. Ayrıca Akkoza
Medya haber sitesinde konuyla ilgili yayınlanan video ve sözlere erişimin engellenmesini ve haber içeriğinin siteden kaldırılmasını talep ettik.
“CİNSİYETÇİ KÖR BAKIŞ AÇISININ YAŞAMIMIZDA YER BULMASINA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1925 yılında uygarlık yolunda gerçekleştirdiği şapka ve kıyafet devrimiyle toplumumuz, çağdaş giyim şekline kavuşmuş, yaşam tarzı bakımından uygar milletlerle birlik ve beraberlik içinde olduğunu göstermiştir. Tarafımızca şikayet edilen şahsın açıklamaları, Atatürk’ün kıyafet devrimine, çağdaş toplumsal düzene ,laikliğe tüm kadınlara yapılmış bir saldırıdır.
Ülkemiz farklı din, dil, ırk, mezhep, farklı inanç, felsefi ve siyasi görüşe sahip 84 milyondan fazla insanın karşılıklı saygı ve hoşgörü içinde kardeşçe yaşadığı barışçıl bir ortama sahiptir. Özellikle Mersin, tarih boyunca farklı dinlere ve kültürlere ev sahipliği yapmış, dünyaya örnek, mozaik bir kenttir. Tüm dünya milletlerine örnek olan bu barış , hoşgörü ortamını bozmak, ülkemize kadınlara verilebilecek zararların en büyüklerinden biridir.
Cumhuriyetimizin 100. yılına girdiğimiz bu süreçte, Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak, kadın-erkek eşitliğini sağlamak, cinsiyetçi kör bakış açısının yaşamımızda yer bulmasına asla izin vermemek, hukuksal mücadelemizin başında yer almaktadır. Söylemleriyle kadına şiddeti teşvik eden cinsiyetçi, ayrıştırıcı ve kadını ötekileştirici, aşağılayıcı dil kullanan şahısın hak ettiği cezayı alması için yasal sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızı basına ve kamuoyuna saygıyla bildiririz.”