*Rotterdam’ın geleceğini şekillendiren emeğe karşı ‘minnet borcu’ ödeniyor…
İlhan KARAÇAY yazdı:
Rotterdam, savaş sonrası harabiyetten yeniden inşaa edilmiş, modern bir kent haline gelirken, bu büyük dönüşümü, misafir işçilerin çabalarını anmadan anlatmak mümkün değildir. Bu katkıları onurlandırmak için, Rotterdam’da birinci kuşak misafir işçileri anma toplantısı gerçekleştirildi. Anma etkinliği, Rotterdam Belediyesi’nin maddi desteğiyle, Misafir İşçi Anıtı Çalışma Grubu’ndan, Ömer Hünkar Ilık ve Zeki Baran’ın liderliğinde organize edildi.
EMEĞİN ANISINA BÜYÜK BİR BULUŞMA
Anma toplantısı Afrikaanderpark’ta bulunan ve 2023 yılında açılışı gerçekleştirilen Misafir İşçi Anıtı’nda başladı. Etkinliğe İşçi Partisi/Yeşil Sol Grubu’ndan iki milletvekili, DENK Partisi yetkilileri, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve misafir işçi torunları katıldı.
Sunuculuğunu, babası da bir misafir işçi olan Fas kökenli Hanan Cherif’in yaptığı etkinlik, duygu dolu anlara sahne oldu. Cherif, babasıyla paylaştığı çocukluk anısını aktararak, “Babam Fas’ı çok özlüyordu; ben ise tatilin bir an önce bitip Hollanda’ya dönmek istiyordum. Şimdi ise babamı çok özlüyorum,” dedi.
Toplantıda özellikle öncü misafir işçilerden örnek isimler anıldı: 1962 yılında İspanya’dan Rotterdam’a gelen Juan Arnau Esteller, 1969’da Fas’tan gelen Abdelrahmanne Ryahi ve 1970’te Türkiye’den gelen Karabey Baran.
Ne yazık ki Karabey Baran’ın hastalığı ve Juan Arnau Esteller’in vefatı nedeniyle etkinliğe katılamadılar. Ancak, Belediye Başkan Yardımcısı Faouzi Achbar, bu öncü isimlerin çocuklarına birer buket çiçek ve Rotterdam Belediyesinin armasını taşıyan seramikler takdim etti.
BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI ACHBAR’IN İLHAM VEREN KONUŞMASI
Belediye Başkan Yardımcısı Faouzi Achbar’ın konuşması ise etkinliğin en duygusal anlarından biriydi. Kendisi de bir misafir işçi çocuğu olan Achbar, şu sözlerle şehrin toplumsal dokusuna değindi: “190 farklı kökenden gelen insanın yaşadığı bir kentte kimse kendisini ‘gerçek Rotterdamlı’ olarak tanımlayamaz. Hepimiz Rotterdamlıyız.”
Konuşmasının bir bölümünü, duygu yükü nedeniyle atlamak zorunda kalan Achbar, misafir işçi olan babasının Hollanda’ya geliş hikâyesini anlatırken salonu hüzün kapladı. Şehri yeniden inşa etmek için ailesinden ayrılan bu insanların çektikleri zorluklar, bir çağın unutulmaması gereken şahitlikleriydi.
Faouzi Achbar, kendisinin de bir misafir işçi çocuğu olduğunu belirterek konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Babam, Fas’tan Hollanda’ya daha iyi bir gelecek kurmak için geldi. Ancak bu yolculuk kolay değildi. Almanya sınırındaki madenlerde çalışmaya başlayarak uzun bir yol kat etti. Bugün 190 farklı kökenden gelen insanların bir arada yaşadığı bu şehirde kimse, diğerini ‘gerçek Rotterdamlı’ ya da ‘değil’ diye ayıramaz. Hepimiz Rotterdamlıyız.”
Achbar’ın konuşması sırasında duygulanarak verdiği iki dakikalık sessizlik, salonda bulunan birçok kişinin gözyaşlarına hakim olamamasına neden oldu. Bu duygusal anlar, Rotterdam’ın birlikte inşaa edilmiş tarihinin ne kadar derin bir anlam taşıdığını herkese bir kez daha hatırlattı.
ZEKİ BARAN’DAN BİRLİK MESAJI
Misafir İşçi Anıtı Çalışma Grubu Başkanı Zeki Baran’ın sözleri, etkinlik boyunca yankılanan bir gerçeği dile getirdi: Birinci kuşağın, Rotterdam’ın bugünkü haline gelmesindeki katkılarının asla unutulmaması gerektiğini belirten Baran, şu ifadeleri kullandı:
“Birinci kuşak misafir işçiler, savaşın yıktığı bir şehri yeniden ayağa kaldırdı. Bugün, torunları olan yaklaşık 120 bin kişi bu şehirde yaşıyor. Onlar Rotterdam’ın geleceğidir. Fakat bu geleceğin temelinde birinci kuşak misafir işçilerin emekleri vardır. Bunu unutmamalı ve gelecek nesillere hatırlatmalıyız.”
Baran ayrıca, günümüzde entegrasyon ve kimlik konularındaki zorlu siyasi iklimin insanlara cesaret kırıcı olabileceğine dikkat çekerek şu mesajı verdi:
“Bugün toplumun her alanında misafir işçilerin torunlarının katkılarını görüyoruz. Kamu yöneticilerinden bilim insanlarına, sanattan sağlık hizmetlerine kadar bu çeşitlilik, Rotterdam’ın esas gücüdür.”
Zeki Baran’ın konuşmasının tam metnin, en altta bulacaksınız.
ÖMER HÜNKÂR ILIK’IN KONUŞMASI
Misafir İşçi Anıtı Çalışma Grubu Yöneticisi Ömer Hünkar Ilık ise şunları söyledi: “İçinde misafir işçilerin çocuklarının yer aldığı bir portre kitabı yayına hazırlama sürecindeyim. Misafir işçilerin çocukları, 1970’lerden itibaren aile birleşimi yoluyla Rotterdam toplumunda görünür hale geldi. Bu nesil çoğunlukla başka bir ülkede doğdu ama Rotterdam’da büyüdü. Bu kuşak misafir işçi dönemi hakkında en taze kişisel deneyim ve hatıralara sahipler. Misafir işçilerin çocukları uzun yıllar kuşaklar arası ve kültürel çatışmalarla, kan, ter ve gözyaşı dökerek ve genellikle önlerine çıkarılan engeller nedeniyle dolambaçlı yollardan geçip, toplumsam yaşamın merdivenini tırmandılar ve önemli görevlere geldiler. Bu neslin, bugünün Rotterdam’ını şekillendiren birçok girişimci temsilcisi var. Örnek olarak bu günün sunucusu Hanan, Zeki ve Belediye Başkan Yardımcısı Achbar gibi… Bu yüzden ikinci neslin sesini duyurmanın zamanı geldi. Burada bir çağrım var. Hala özel hikayeleri olan misafir işçilerin çocuklarını arıyorum. Onları tanıyorsanız, lütfen bana bildirin.”
ANMA YÜRÜYÜŞÜ VE IŞIKLARLA DONATILAN ANIT
Toplantının ardından katılımcılar, Rotterdam’ın güneyindeki Afrikaander Park’a yürüyerek Misafir İşçi Anıtı’na geldiler. Katılımcılar yanlarında getirdikleri işıkları, çelenkleri ve çiçekleri anıta bırakarak, birinci kuşağın anısına saygı duruşunda bulundu.
Anıta çelenk bırakanlar arasında Rotterdam Belediyesi, Misafir İşçi Anıtı Çalışma Grubu, DENK Partisi, İşçi Partisi ve Türkler için Danışma Kurulu (IOT) gibi kurumlar yer aldı.
ROTTERDAM’IN GELECEĞİ: MİSAFİR İŞÇİLERİN TORUNLARI
Birinci kuşak misafir işçilerin, savaşın harap ettiği Rotterdam’ı yeniden inşaa eden emeği, bugün şehrin çeşitliliği ve zenginliği ile yaşıyor.
Bugün Rotterdam’ın spor kulüplerinden okullarına, sanatçılarından bilim insanlarına kadar her alanında, birinci kuşağın çocukları ve torunlarının katkıları görülüyor. Bu insanlar, sadece Rotterdam’ı yeniden inşa etmediler, şehrin kültürel mozaiğini de oluşturdular. Misafir işçilerin mirası, bugün hala Rotterdam’ın gücü ve geleceği olmaya devam ediyor.
Misafir İşçi Anıtı’nın önünde toplanan kalabalık, Rotterdam’ın birleştirici ruhunu ve geleceğinin ortak emeğimizle şekillendiğini bir kez daha hatırlatarak etkinliği sonlandırdı.
ZEKİ BARAN’IN KONUŞMA METNİNİN TAMAMI:
Değerli katılımcılar, Sayın Belediye Başkan Yardımcısı, milletvekilleri, örgüt temsilcileri, gönüllüler, misafir işçiler ve çocukları;
Bu etkinliği düzenleme kurulu adına hepinize hoş geldiniz diyorum.
Bugün Uluslararası Göçmenler Günü. Biz de misafir işçileri anmak için bir aradayız.
Tanıdık bir hikaye bu: 50’lerin sonundaki, ekonominin aşırı büyümesi Rotterdam’da işçi sıkıntısını doğurdu ve babam gibi genç erkekler de iş arıyordu.
1960-1974 yılları arasında Yunanistan, Portekiz, İtalya, İspanya, eski Yugoslavya, Türkiye ve Fas gibi ülkelerden binlerce işçi Rotterdam’da çalışmak üzere işe alındı.
Yeni gelenler Rotterdam’ın savaş sonrası ekonomisinin muazzam bir şekilde büyümesine katkı sağlayarak kentin bugünkü haline gelmesine yardımcı oldular.
Bugün, bu öncülerin torunları olan yaklaşık yüz yirmi bin insan Rotterdam’da yaşıyor. Yani kentteki her 5 kişiden birisi.
Evet, babam da 1970 yılında çok para biriktirmek ve hızlı bir şekilde geri dönmek için Rotterdam’a kendi başına gelen bir misafir işçiydi. Ama düşündüğü gibi olmadı. Sonra babam beni ve tüm ailenin geri kalanını 1980 yılında Rotterdam’a getirdi.
O andan itibaren Rotterdam’da mutfak yardımcısı/bulaşıkçı, halkla ilişkiler uzmanı, yerel politikacı ve yerel yönetici olarak çalıştım. Şimdi ise serbest meslek sahibi olarak çeşitli Türk ve Hollandalı şirketlere danışmanlık yapıyorum. Aynı zamanda Hollanda’daki Türkler için Danışma Kurulu Başkanıyım.
Benim gibi göçmen kökenli insanların topluma her düzeyde katkıda bulundukları bir gerçektir. Bizler kamu ve şirket yöneticisi, alt yapı çalışanı, bilim insanı, sanatçı, öğretmen, sağlık profesyoneli ve daha nice meslek erbabı olarak her alanda topluma katkı sunuyoruz. Bu çeşitlilik Rotterdam’ın gücüdür.
Benim 3 çocuğum ve 3 torunum var. Çocuklarımdan ikisi üniversiteyi, biri meslek yüksek Okulunu bitirdi. Üçü de çalışıyor. Torunlarım ilkokulda okuyor. Bunlar temelleri misafir işçiler tarafından atılan Rotterdam’ın geleceğidir.
Sevgili konuklar,
2013 yılında arkadaşım Ömer Ilık’ın bir hayalini gerçekleştirdik. Rotterdam’da Misafir İşçi Anıtı’nın açılışını yaptık. O zaman mesajımız açıktı: Bundan böyle artık misafir değiliz. Hollanda bizim ülkemizdir. Bu ülkede sıkı çalışma takdir edilir ve kimlik farklılıklarına saygı duyulur. Gençler, ülkeniz Hollanda için çok çalışın
Ne yazık ki, bu gün karşılaştığımız göç, entegrasyon ve kültürel kimliklerle ilgili mevcut siyasi iklimin birçok Rotterdamlı için cesaret kırıcı ve incitici olduğunu vurgulamak zorundayım.
Umarım toplumdaki rasyonel güçler yakında bunu görür ve yeterli dengeyi sağlar. Çünkü biz 60 yılı aşkın bir süredir Rotterdamlıyız. Rotterdamlıların çeşitliliği Rotterdam’ın gücüdür.
Ama unutmayın; çeşitlilik bir gerçektir, kapsayıcılık ise bir seçimdir. Bizim seçimimiz açık; hiç kimsenin ırkı, etnik kökeni, inancı ve geldiği ülke nedeniyle dışlanmadığı veya ayrımcılığa uğramadığı kapsayıcı bir Rotterdam şehri.
Bu nedenle, konuk işçilerin anma törenine katılımınızı içtenlikle takdir ediyorum. Geldiğiniz için teşekkür ederim.
Editör: Ahmet Biracı