"..Benim solcu geçinen belediye başkanları, sanal âlemde dövünüp duruyor. Üstelik bizleri sağcı gazetecilere şiddetle tercih ediyorlar.

Papazın “Bana dokunmayan yaşasın.”

Onun bu yaşam felsefesi,  boynunun vurulmasına neden oldu.

Ama, bunu kimseye söyleyemeden kellesini verdi!

Mersin’de, benim ayağımdan da çeken çekene?
Yıllardır solcu olmanın ağır bedellerini ödedim. Hâlâ da ödüyorum.

Dün bize yaşam hakkı vermemek için, gazetelerimizin kapanması için ayak direten sağcı yöneticiler, bugün yine kendi yandaşlarına kucak açarken, benim solcu geçinen belediye başkanlarım, sanal âlemde dövünüp duruyor...

Üstelik bizleri, sağcı gazetecilere şiddetle tercih ederek!..

Akılları sıra, sağda geçinen tv, radyo, internet, yazılı gazetelere ve sahiplerine sahip çıkıp, para musluklarını onlara açarak kendilerine bir şey olmayacağını sanıyorlar...

Bu ara bir fırtına esiyor!

Hem de öyle bir esiyor ki,

tutuklanan tutuklanana…

Bu karambolde, papaz hikâyesinden ders almayan solcu yöneticilerimiz hâlâ durumun farkında değil. O açılış senin, bu açılış benim…
Bari yaptığınız bu açılışlarda, törenlerde Namlunun ucunda ki İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gibi, ülkenin içinde bulunduğu son durumu yüreklice gündeme getirseniz!

Hiç olmazsa; Halkı için yön göstermeye, uyandırmaya; bedel ödemeyi inatla sürdüren ve gözaltıları, tutuklamaları dibine kadar yaşayan idealist gazeteciler gibi olabilseydiniz!

İnsanlar yarınlarda yaşayacaklarını sizlerin ağzından öğrenseydi!