Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 4,5 yılda mevcut imkânlar doğrultusunda iyi bir belediye yönetimi sergilediklerini belirterek, "Biz herkesin belediye başkanıyız" dedi.

Seçer, ‘Muhtarlar Günü’ dolayısıyla Anamur, Aydıncık, Bozyazı, Erdemli, Gülnar, Mut ve Silifke’de görev yapan muhtarlarla bir araya geldi. Tüm muhtarların ‘Muhtarlar Günü’nü kutlayan Seçer, demokrasi deyince ilk akla gelenin muhtarlar olduğuna işaret ederek, “Muhtarın partisi olmaz. Muhtar mahallesinde diğer mücadele edeceği arkadaşlarıyla beraber ismini ortaya koyar, oy ister. Onun için demokrasilerin temel unsuru muhtarlar denir. Bu son derece doğru bir yaklaşımdır. Hepinizin yolu açık olsun” diye konuştu.

Belediye yönetiminde iletişimin, önemli bir unsur olduğunu vurgulayan Seçer, halkla iyi iletişim kurmanın yolunun da muhtarlardan geçtiğini kaydederek, “Halkla belediye arasındaki iletişimi kuracak, bağlantıyı sağlayacak, köprü vazifesini yapan muhtarlarla belediyenin iyi ilişki kurması lazım. Göreve geldiğimiz günden bu yana buna özen gösterdik. Bu bir irade ortaya koyma meselesi. Belediye başkanı 11 bin çalışanının amirlerine ‘Lütfen muhtarlarla iletişim konusunda hassas olun. Onların telefonuna çıkın. Onların varsa acısı, mutluluğu, sorunu ve her şeyi paylaşın, iç içe olun’ diyecek. Göreve geldiğim günden bu yana arkadaşlarıma söylediğim budur” ifadelerini kullandı. 4,5 yıldır muhtarlarla iyi ilişkiler kurduklarını belirten Seçer, bundan sonraki süreçte de bu anlayışın devam edeceğinin altını çizdi.

“Biz herkesin belediye başkanıyız”

4,5 yılda mevcut imkânlar doğrultusunda iyi bir belediye yönetimi sergilediklerini belirten

Seçer, belediye başkanının da tıpkı muhtarlar gibi siyaseti olmadığına dikkat çekerek, “Muhtarlar gibi ismimizle seçime girmiyoruz, bir parti çatısı altında giriyoruz ama genelde seçmen sandık başına gitti mi isme bakıyor. Biz CHP çatısı altında seçimlere girdik. Partimizle, kurucumuz ve önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ile onur ve gurur duyuyoruz. Bunu hiç saklamayız, bağırarak söyleriz. Ama hizmetlerimizde bunu insanların gözüne sokamayız. Biz herkesin belediye başkanıyız" şeklinde konuştu.

"Birçok sıkıntıya rağmen hizmetleri en iyi şekilde gerçekleştirdik”

Batı ilçelerinin kırsal alan yoğunluğu dolayısıyla geçimini tarım ve hayvancılıktan kazandığını aktaran Seçer, bu bölgelere hizmetlerde de buna göre bir yol izlediklerini belirtti. Seçer, “Muhtarlar buralarda bizden güzel yol, temiz su ister. Bizim temel görevimiz de bu, temiz içme suyunu vatandaşa temin etmek. Sulama suyu gibi bir görevimiz yok ama fazlamız olursa kooperatifler aracılığı ile veriyoruz” diyerek bu tür hizmetleri ihtiyaç halinde vatandaşa ulaştırdıklarını vurguladı. Mersin Büyükşehir Belediyesinin sosyal politikalar konusunda Türkiye’deki saygın belediye konumunda olduğuna dikkat çeken Seçer, 4.5 yıldır pandemi, deprem ve ekonomik kriz gibi birçok sıkıntıya rağmen hizmetleri en iyi şekilde gerçekleştirdiklerini belirtti.

“Vatandaşımız, köylümüz, üreticimiz temiz yollarda seyahat etsin”

Kırsal bölgelerin en ivedi ihtiyaçlarından olan yol yapım ve yenilemede önemli adımlar atarak üreticinin güvenli ve kaliteli yollarda ürünlerini taşımasına olanak sağladıklarını kaydeden Seçer, “7 ilçeye 254 bin ton asfalt döktük. Toplamda 1600 kilometre sathi kaplama yaptık. Çünkü köy ve grup yolları çok. 15 metreden büyük caddeler büyükşehirindir. Diğerleri ilçe belediyelerindir. Ama biz görev alanımız olmamasına rağmen vatandaşımız mağdur olmasın diye mümkün olan her yere katkı sunduk. Tüm Mersin’de 1.6 milyon ton asfalt kullandık. Her bölgeye ulaşmaya çalıştık. ‘Vatandaşımız, köylümüz, üreticimiz temiz yollarda seyahat etsin’ dedik” ifadelerini kullandı.

“Yaptığımız işi takip ediyoruz”

Tarımsal desteklere çok önem verdiklerini ve kendisinin de ziraat mühendisi olması dolayısıyla konuya hakim olduğunu belirten Seçer, hangi bölgeye hangi ürün uygunsa tespit ederek üreticilere katkı sunulduğunu söyledi. Seçer, şöyle devam etti; "Birçok kalemde toplamda 1 milyon 250 bin adet fide-fidan dağıttık. Nereye ne uygunsa bunları sağladık ve değerli olması adına bir miktar hibeli verdik. ‘Yüzde 50’sini sen ödeyeceksin geri kalan hibe’ dediğin zaman para verdiği için ihtiyacı kadarını alıyor, yoksa çok kaynak israfı oluyor.” Hayvancılık desteği projesini çok önemsediğinden de söz eden Seçer, 4 yıl içerisinde 121’i kadın olmak üzere 240 haneye, hane başı 25’er tane olmak üzere küçükbaş hayvan desteği verdiklerini aktardı. Projenin Türkiye’ye örnek olacak nitelikte olduğunu söyleyen Seçer, “Önemli olan Tarım Bakanlığının veya belediyelerin proje yazması değil, uygulamaya koyması ve takip etmesidir. Yoksa kaynak israfı olur. Biz yaptığımız işi ‘Bu fidan ekiliyor mu?’ , ‘Bu hayvana bakılıyor mu?’ diye takip ediyoruz” şeklinde konuştu.

“Hizmetler herkese eşit ve adaletli dağıtılmalı”

Sulama borusundan makine ekipman desteğine, arıcı ve konar göçerlere güneş enerjisi paneli desteğine kadar tarımın her alanında üreticinin yanında olduklarına dikkat çeken Seçer, “Kim nereye ne talep ediyorsa uygunluğuna göre veriyoruz. Bakın biz bu dönemde belediyede ‘Senin adamın, benim adamım, benim partilim senin partilin’ ayrımını kaldırdık. ‘Bizim için herkes eşit’ dedik. Partisi ne olursa olsun herkesin oyunu istiyoruz, isterken güzelse verirken de güzel olmalı. Hizmetler herkese eşit, hakkına göre ve adaletli dağıtılmalı. Bunu yapmanın gururu, onuru ve vicdan temizliği ile karşınızda konuşuyorum” ifadelerini kullandı.

“Belediye metro da yapacak garibana da bakacak”

Belediyelerin sadece yol veya bina yapmakla yükümlü olmadığını, vatandaşların hayatını kolaylaştırıcı hizmetlere de imza atması gerektiğini kaydeden Seçer, şu ifadeleri kullandı; “Belediye sadece yol bina yapmaz. Belediye milyarlık proje olan metro da yapar. Ama burada bir ekmeğe muhtaç bir gariban varsa ona da belediye bakacak. Hastası olan bir ev varsa o hastaya bakacak, onun banyosunu, temizliğini yaptıracak. Belediye böyledir. Sosyal devletin, sosyal belediyenin, sosyal belediye başkanının görevi; 7’den 77’ye yoksul, zengin, orta halli, memur, işçi, çiftçi ayrımı yapmadan herkesin ihtiyacına göre hizmet yapmaktır.”