İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından tepkiler çığ gibi büyürken, Mersin’de de ‘Dayanışma Mitingi’ düzenlendi. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Meral Seçer de ‘Dayanışma Mitingi’ne katılarak on binlerce Mersinli ile birlikte yaşanılan sürece tepki gösterdi.
Her siyasi görüşten insanın; kardeşçe yaşama azmi, hak, hukuk, adalet ve demokrasi için bir araya geldiğini söyleyen Başkan Seçer, “Bugün ortak gayemiz Türkiye’dir. Yüz yıl önce bu halkı yok etmek isteyenlere karşı o halkın umudunu ve inancını yeniden yeşerten Cumhuriyet Halk Partisi, bugün de aynı görevi yapacak” dedi. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan gitmeye kararlılıkla devam edeceklerini söyleyen Seçer, “Biz inançlıyız, biz halkımıza güveniyoruz. Bizim anlayışımızda en büyük güç millettir. Biz yanımıza halkımızın gücünü aldık” diye belirtti.
Gelişen dünya ile hakkı, hukuku, bilimi, irfanı ortadan kaldırarak rekabet edilemeyeceğinin altını çizen Seçer, “Çocuklarımız umudu yurtdışında arıyor ama merak etmeyin biz buradayız, dimdik de ayaktayız. Hiç endişeniz olmasın” dedi. Anayasa karşısında Cumhurbaşkanı’ndan, vatandaşa kadar herkesin eşit birer yurttaş olduğunu ve kimsenin suç işleme özgürlüğünün olmadığını hatırlatan Seçer, “Bu ülkede hukuk olduğuna, yargının bağımsız ve tarafsız olduğuna, siyasetin başta yargı olmak üzere, kurumlar üzerinde vesayetinin olmadığına inanmıyoruz. Demokrasimiz, tarihimizin en sancılı, en buhranlı günlerini yaşıyor” diye konuştu.
Pazar günü gerçekleştirilecek CHP Cumhurbaşkanlığı ön seçimi için yurttaşlara oy kullanma çağrısında bulunan Seçer, “Pazar günü sandığa gideceğiz, demokrasinin gereğini yerine getireceğiz. En büyük güç, milletin, halkımızın gücüdür. Biz halkımızın gücünü yanımıza almışız. Her şey çok güzel olacak” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Meral Seçer, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından halkın iradesine sahip çıkılması ve demokrasiye destek verilmesi amacıyla 14 büyükşehir ve 21 ilde eş zamanlı düzenlenen ve Mersin’de Özgecan Aslan Meydanı’nda gerçekleştirilen ‘Dayanışma Mitingi’ne katıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) düzenlediği ve Mersin’de Başkan Seçer’in öncülüğünde gerçekleşen eş zamanlı mitinge, CHP Mersin Milletvekilleri Gülcan Kış, Talat Dinçer ve Hasan Ufuk Çakır, DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür ve yönetimi ile Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer, Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç, Silifke Belediye Başkanı Mustafa Turgut, Aydıncık Belediye Başkanı Özkan Kılıçarpa ve Anamur Belediye Başkanı Durmuş Deniz, CHP ilçe başkanları ile birçok siyasi parti, sendika ve meslek odasının temsilcileri katıldı.
Kentin dört bir yanından gelen yurttaşların alanı doldurduğu dayanışma mitinginde coşkulu kalabalık ellerinde, ‘Karanlık ne kadar derinse şafak o kadar yakındır’ , ‘Hak, hukuk, adalet’ , ‘Gücünüz yetmez çünkü biz milletiz’ , ‘Kurtuluş yok tek başına hep beraber ya hiçbirimiz’ , ‘CHP başaracak milletin hakkı milletin olacak’ , ‘19 Mart darbesine teslim olmayacağız’ yazılı dövizler taşıdı. Mersin'den yükselen sloganlar dayanışmanın ve birliğin sesi oldu.
Seçer: “Bugün ortak gayemiz Türkiye’dir”
CHP Mersin İl Örgütü’ne Mersin’deki her görüşten insanı kardeşçe yaşama azmi, hak, hukuk, adalet ve demokrasi adına bir araya getirdiği için teşekkür eden Başkan Seçer, “Bugün ortak gayemiz Türkiye’dir. Cumhuriyet Halk Partisi güçlü bir partidir. Yüz yıl önce bir halkı yok etmek isteyenlere karşı o halkın umudunu ve inancını yeniden yeşerten Cumhuriyet Halk Partisi, bugün de aynı görevi yapacak” dedi.
“Biz yanımıza halkımızın gücünü aldık”
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan gitmeye kararlılıkla devam edeceklerini söyleyen Seçer, “Biz inançlıyız, halkımıza güveniyoruz. Bizim anlayışımızda en büyük güç millettir. Biz yanımıza halkımızın gücünü aldık. Haklıyız, onun için bağırıyoruz, sesimiz yüksek çıkıyor ve haykırıyoruz. Bağırmaya, haykırmaya, sesimizi duyurmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Seçer; vatandaşların büyükşehirde ve ilçelerde CHP’li belediye başkanlarını seçtiğini ve onlara güvendiğini sözlerine ekleyerek, “Demokrasi galip geldi. Halkı düşünen, yanında olan, onun derdiyle dertlenen belediye başkanlarını seçtiniz. Sizlere müteşekkiriz. Sizlere layık olabilirsek ne mutlu bize. Bu sorumluluk bilinciyle çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz” dedi.
“Bütün dertleri bizi korkutmak ama korkmuyoruz”
Tüm Türkiye’de CHP’li belediye başkanlarının başarılı hizmetlere imza attığını kaydeden Seçer, iktidarın CHP’li belediyelerin başarılarını engellemeye yönelik çabaların farkında olduklarını belirterek, “Bütün dertleri bizleri korkutmak ama biz korkmuyoruz, buradayız” ifadelerini kullandı.
“Toplantı ve gösteri yürüyüşü bizim anayasal hakkımız”
Seçer, toplantı ve yürüyüşün vatandaşların anayasal hakkı olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:
“Anayasal hakkımızı kullanıyoruz ve buradayız. İzin almaksızın ama şiddete de başvurmaksızın, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapabiliriz. Biz barışsever insanlarız, kardeşlikten yanayız ve ‘savaşa hayır’ diyoruz. Hangi etnik yapıdan, inanç grubundan ve siyasi görüşten olursak olalım biz Anadolu insanıyız. Biz bu topraklarda bin yıldır yaşıyoruz, yaşamaya devam edeceğiz. Ay yıldızlı al bayrağın altında, Mustafa Kemal’in izinde, inadına kardeşçe yaşayacağız.”
“Biz; hak, hukuk devleti, demokrasi ve ifade özgürlüğü istiyoruz”
İktidarın belediyelerin başarısını durdurabilmek adına birçok belediyeye kayyum atadığına dikkat çeken Seçer, İBB Başkanı İmamoğlu’nun Türkiye’yi yönetmeye talip olmasının da iktidarın işine gelmediğini belirterek, “Ekrem Başkan İstanbul için çalışıyor. Şimdi de ‘Ben Türkiye’yi yönetmek istiyorum, böyle bir iddia ortaya koyuyorum’ diyor. Tabi iktidarın işine gelmiyor. Çünkü yenileceklerini bildikleri için işlerine gelmiyor. ‘Ne yapalım. Bunlar bizden hızlı koşuyor. Bizden daha çok çalışıyor, halk bunların yanında, halk bunları seviyor. O zaman iktidarımızın gücünü kullanalım. Hak, hukuk, adaleti bırakalım bir kenara. Bunları derdest edelim. İktidarın gücüyle kurumları bir aparat olarak kullanalım’ diyorlar. Oysa biz; hak, hukuk devleti, demokrasi ve ifade özgürlüğü istiyoruz. İstediğimiz her medeni insanın, her evrensel toplumun istediğidir” dedi.
“Biz buradayız, dimdik de ayaktayız”
Gelişen dünya ile hakkı, hukuku, bilimi, irfanı ortadan kaldırarak rekabet edilemeyeceğinin altını çizen Seçer, “Çocuklarımız umudu yurtdışında arıyor ama merak etmeyin biz buradayız, dimdik de ayaktayız. Hiç endişeniz olmasın. Bu vatan atalarımız tarafından, oturulduğu yerde kurulmadı. Daha geçtiğimiz gün Çanakkale Zaferi’ni andık, duygulandık. Kürdü, Türkü, Arabı, Çerkes’i, Boşnak’ı Anadolu coğrafyasında Osmanlı’nın tüm tebaaları emperyalizme karşı mücadele etti. Şimdi ayrıştırmaya çalışıyorlar. Buna gelmeyeceğiz” diye konuştu.
“Bizim atalarımızın kanında, gücünde, inancında bağımsızlık var, bağımsız Türkiye, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti var” diyerek konuşmasını sürdüren Başkan Seçer, Ekrem İmamoğlu’nu haklı mücadelesinde asla sahipsiz bırakmayacaklarını belirterek, “Ekrem Başkan’ımızın sevgili eşleri Dilek Hanım’ı ve çocuklarını ziyaret ettim. Onların yanında olmak, üzüntülerini paylaşarak azaltmak için orada oldum. Yol arkadaşlığı, mücadele arkadaşlığı budur. Çalışacağız, çalışmadan başarı olmaz. Umudunuzu diri tutun” ifadelerini kullandı.
“Demokrasimiz, tarihimizin en sancılı, en buhranlı günlerini yaşıyor”
Anayasa karşısında Cumhurbaşkanı’ndan, vatandaşa kadar herkesin eşit birer yurttaş olduğunu ve kimsenin suç işleme özgürlüğünün olmadığını hatırlatan Seçer, “Hiçbirimizin suç işleme özgürlüğü yok. Bizim alnımız açık, başımız dik, hiçbir şeyden korkmuyoruz. Ama bu ülkede hukuk olduğuna, yargının bağımsız ve tarafsız olduğuna, siyasetin başta yargı olmak üzere kurumlar üzerinde vesayetinin olmadığına inanmıyoruz. Demokrasimiz, tarihimizin en sancılı, en buhranlı günlerini yaşıyor. Buhran krizden de ötedir. Ekonomik kriz anidir, akuttur, çözülür ama buhran kronikleşmiş bir krizdir. Zamanla artık taşlaşmıştır, tahkim olmuştur. Bunu söküp atmak azim ister, yürek ister. Bu yürek, bu azim bu halkta var, bizler de var. Bunu tersine döndüreceğiz” sözlerine yer verdi.
“Her geçen gün bir hukuk garabetiyle uyanıyoruz”
Ülkede her geçen gün yeni bir hukuk garabeti ile karşılaşıldığını söyleyen Seçer, birçok şehirde getirilen toplantı ve yürüyüş yasaklarının hak gaspı olduğunu kaydetti. İnsanların itirazlarını dile getirmelerinin Anayasal hak olduğunu aktaran Seçer, “Bırakın insanlar varsa içlerindeki şikayeti hatta varsa öfkeyi söylesinler. Biz nasıl demokrat olacağız? Biz dünyada demokrasiyle mi anılacağız, otokrasiyle mi anılacağız? Biz demokrasiyle anılacağız” dedi.
“150 yıllık Türkiye’nin demokrasi tarihine darbe vuruyorsunuz”
Türkiye demokrasi tarihinin sancılar, acılar, darbeler, gözyaşları, siyasal cinayetler, ağlayan analar, baharında sönüp giden gençlerle dolu olduğunu dile getiren Seçer, “Demokrasi küçük bir bebek gibi şefkatle büyütülür. 150 yıllık Türkiye’nin demokrasi tarihine darbe vuruyorsunuz, ona kastediyorsunuz. Yapmayın bunları. Bu ülke için, çocuklar için, geleceğimiz için yapmayın” diye konuştu.
“Türkiye’yi Mersin gibi yapacağız”
Alanı dolduran on binlerce insanın tamamının sadece CHP’liler değil; DEM Parti, MHP, İYİ Parti, AK Parti, Saadet Partisi ve Zafer Partisi’ne destek verenlerin de olduğunu belirten Seçer şunları kaydetti:
“Gönlü demokrasiyle atan, bugüne kadar ne yapmışsa yapmış, kime oy vermişse vermiş ama bugün geldiği noktada ‘Yeter artık! Bu ülkede hak, hukuk, adalet istiyoruz’ diyen bütün yurttaşlarımı burada görüyorum. Onun için size saygı duyuyorum. Onun için Mersin’i kardeşlik, birlik ve beraberlik kenti yaptık bugüne kadar. Bundan sonra da yapacağız. Mersin’i örnek göstereceğiz. Türkiye’yi Mersin gibi yapacağız. Pazar günü sandığa gideceğiz, demokrasinin gereğini yerine getireceğiz. En büyük güç, milletin, halkımızın gücüdür. Biz halkımızın gücünü yanımıza almışız. Halkımızın sevgisini, saygısını, onun hayır dualarını almışız. Biz kimseden korkmayız, yılmayız. Bir ölür, bin doğarız. Biz halkız, hepimiz kardeşiz. Her şey çok güzel olacak.”
Ömür: “Halkın iradesine saldırıyorlar”
CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür, iktidarın siyasi ömrünü uzatmak için halkın iradesine saldırdığını ifade ederek, “Ülkemizi ekonomik yıkıma sürükleyen, halkımızı açlığa, yoksulluğa, adaletsizliğe mahkûm eden bu iktidar, siyasi ömrünü uzatmak için halkın iradesini ve seçtiklerini hedef alıyor. Devletin gücünü, yargıyı, halkını, halkın seçtiklerini sindirmek için kullanıyor” dedi. Ömür, “Halkımız 31 Mart’ta sandıkta gösterdi ki; halk, ülkeyi açlığa ve yoksulluğa mahkûm eden bu iktidarı artık istemiyor” diye konuştu. İktidarın, seçimle kazanamadığı belediyeleri zorbalıkla ve hukuksuzlukla ele geçirmeye çalıştığını vurgulayan Ömür, “Yolun sonunun geldiğini gören iktidar seçimle kazanamadığı belediyeleri bugün zorbalıkla ve hukuksuzlukla ele geçirmeye çalışmaktadır. Zorla ele geçirmeye çalışılan aslında halkımızın iradesi ve oylarıdır. Buna izin vermeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.
“Bu mücadele 86 milyonun mücadelesidir”
Bu mücadelenin siyasi değil, halkın iradesine ve demokrasiye sahip çıkma mücadelesi olduğunu hatırlatan Ömür, “Bu mücadele 86 milyonun mücadelesidir” dedi. Konuşmasının sonunda CHP’nin ilk seçimde iktidara geleceğini vurgulayan Ömür, “İlk genel seçimde şu an o saltanatın sürdürüldüğü saray halkımızın olacak ve Çankaya Köşkü’ne Cumhuriyet Halk Partili bir Cumhurbaşkanı geçecek. Bunun sözünü hep beraber veriyoruz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Dayanışma Mitingi’nde CHP Mersin Milletvekilleri Gülcan Kış, Hasan Ufuk Çakır ve Talat Dinçer de birer konuşma gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından, Başkan Seçer, CHP Mersin İl Başkanı Ömür ve ilçe belediye başkanları sahneye çıkarak yurttaşları selamladı. Program toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.