CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, partisinin genel başkanı Özgür Özel tarafından gündeme getirilen “normalleşme” sürecini, “Karşı taraf anormal olan. Bizim normal olmayan bir tarafımız yok ki normalleşelim” sözleriyle yorumladı.  Seçer, “Esenyurt Belediye Başkanı sabah 5’te yatağından kaldırılıp gözaltına alınıyor, belediyeye kayyum atanıyor. Öğleden sonra cumhurbaşkanı ana muhalefet partisi liderine teşekkür ediyor. Bunun neresi normalleşme? Ben çok samimiyet olduğuna inanmıyorum. Türkiye bizim tarafımızdan anormalleştirilmediği için bizim böyle bir iddia ortaya koymamamız lazım” dedi.  Seçer, partide cumhurbaşkanlığı adaylığı için 2 belediye başkanının adının erkenden öne çıkarılmasını doğru bulmadığını da belirterek “Bugün cumhurbaşkanlığı adaylığı için adı geçen belediye başkanlarının halkta karşılığı var. Başarılı belediye başkanları. Ama başka belediye başkanlarının da başarı oranı yüksektir, halkta karşılığı vardır. Doğal olarak da seçeneklerinizi artırmanız lazım” ifadelerini kullandı.

Adı son günlerde CHP Genel Başkanlığı için geçmeye başlayan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, partisinin “normalleşme” sürecini, cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarını ve kayyum atamalarını gazeteci Mirgün Cabas’ın programında değerlendirdi.
31 Mart 2024 seçimlerinde yüzde 60 oy oranıyla ikinci dönem için seçildiğini, oyunu en fazla artıran ve en yüksek oranla seçilen belediye başkanı olduğunu ifade eden Vahap Seçer, “Seçim başarısı üzerinden hakkı verilmeyen belediye başkanı olarak olayı değerlendiriyorum ben. Aynı başarı İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de olsaydı belki daha farklı konuşulabilirdi. Ama baktığınız zaman Mersin de aslında küçük Türkiye. Sosyolojisine bakın, siyasal aritmetiğine bakın, etnik kökenlerine, inanç gruplarına, sosyokültürel gruplara, sosyoekonomik gruplara bakın rengarenk bir kent.  Burada 8 ayrı partinin milletvekili var. Kozmopolit bir şehir. Göçle büyümüş genç bir kent. Seçimdeki başarımızın parti içinde yeteri kadar konuşulduğunu düşünmüyorum. Herhalde parti genel merkezinin dikkati başka yerdeydi. Buranın konuşulduğunu çok görmedim, şahit olmadım” dedi.

“CHP, MERSİN’DEKİ SEÇİM BAŞARISINI İYİ OKUMALI”

CHP’nin iktidar istiyorsa Mersin’i bir laboratuvar olarak görüp ona göre değerlendirme yapması gerektiğini ifade eden Vahap Seçer, “Nihayetinde bu başarıyı kazanan belediye başkanı Cumhuriyet Halk Partili. Sözde Cumhuriyet Halk Partili değil, özde Cumhuriyet Halk Partili. Kökünden gelen, CHP’nin her kademesinde görev almış, milletvekilliği yapmış, Parti Meclisi üyeliği yapmış, şimdi belediye başkanlığı yapan, sade üyelikten buraya kadar gelen bir siyasi aktör. Yani kimliğini de gizlemeyen. CHP’li, Atatürk çizgisinde, sosyal demokrat olduğunu gizlemeyen bir belediye başkanının bu kadar renk cümbüşü olan bir demografide bu kadar oyu nasıl aldığının araştırılması lazım. Nihayetinde siyasetteki önyargıları kırmak kolay değildir. Seçmenin CHP ile önyargıları vardır. Bu doğrudur ya da yanlıştır. Ama seçmenin bize oy vermesini engelleyen önyargılardır. Bunları kırmak öyle kolay değildir. Biz bunu 5 yılda nasıl başardık, buna bakılması lazım. Neden bu kadar ısrar ediyorsunuz Mersin’e bakılması konusunda. Nasıl iktidar olacaksınız? Mersin Türkiye’nin izdüşümü diyorum, Türkiye’nin özeti diyorum. Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanların oluşturduğu bir kent diyorum. Türkiye’nin minyatürü olan bir kentte CHP’li bir belediye başkanı nasıl yüzde 60 insanı kendi etrafında topladı. Buna baktığınız zaman Türkiye’de iktidar olursunuz zaten. Aynı şeyleri yapacaksınız. Farklı şeyler yapmayacaksınız” ifadelerini kullandı.

“PARÇALI GÖRÜNTÜ VAR”

Bir siyasetçi, bir belediye başkanı olarak çok konuşmayı değil, doğru yerde, doğru zamanda, doğru şeyleri söylemeyi önemsediğini kaydeden Vahap Seçer, kamuoyundaki “Cumhuriyet Halk Partisinde çok başlılık görüntüsü var” görüşüne katıldığını söyledi.
Seçer, “Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili adaylık mücadelesinin bugünden başlamış olması, 1 yıl önce yapılan kurultayda bir kesimin neden galip gelemedik travması, bir diğerinin de kurultayda biz kazandık ama neden bize destek olunmadı travması. Böyle bir ayrımcı bakış, partinin parçalı görüntü vermesine neden oldu. Partide birliği, disiplini sağlayacak olan genel başkandır. Böyle bir görüntü var maalesef. Hem çok başlılık görüntüsü hem cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarının erkenden başlaması toplumda çok iyi karşılanmıyor” dedi.

“MERSİN’DE HER 10 KİŞİDEN 6’SININ OYUNU ALDIK”

Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaybettiği, Özgür Özel’in kazandığı kurultaydan hemen sonra yerel seçim sürecine girildiğini hatırlatan Vahap Seçer, o süreçte aralarında Mersin’in de olduğu başarılı belediye başkanlarının adaylığının gecikmeli olarak açıklandığına dikkat çekti.
Seçer, “Bizler başarılı belediye başkanları olmamıza rağmen, Bolu Belediyesi bile açıklandı, bizler geç açıklandık. Farklı gerekçeler, anketler yapılacak gibi gerekçelerle. O süre belki de bizim birkaç puanımızı götürdü Mersin’de. Parti yönetimi benden bağımsız bazı çalışmalar yaptı. Onlar olmasaydı belki bir iki ilçe belediyesi daha alabilirdik. Birkaç puan daha hanemize eklenebilirdi. Bu da partimizin lehine olurdu. Her şeye rağmen, seçim son 2 ayda kazanılmıyor. 2019’da kazandığımda sabah saatlerinde Sayın Kılıçdaroğlu aradı, 2024’ün kampanyası başladı dedi. Dolayısıyla biz kampanyaya 5 yıl çalıştık ve her 10 kişiden 6’sının oyunu alacak bir başarı elde ettik” ifadelerini kullandı.

“CHP BELEDİYECİLİĞİ BİZİ İKTİDARA TAŞIR”

ÇBK Mersin, Avrupa’da namağlup liderliğini sürdürdü ÇBK Mersin, Avrupa’da namağlup liderliğini sürdürdü

Belediye başkanı olarak sergilediği başarıyı kendi açısından değil partisi açısından değerlendirdiğini ifade eden Vahap Seçer, “Takım oyunu olarak bakarım. Ben Cumhuriyet Halk Partisinin belediye başkanıyım. Benim belediyecilik anlayışım CHP’nin belediyecilik anlayışıdır. Vahap Seçer belediyeciliği değildir. Bizi iktidara Vahap Seçer belediyeciliği taşımaz, Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliği taşır. Bunun böyle bilinmesini istiyorum. Bazı tartışmalar yanlış kulvarlarda yürütülüyor. Bazı belediye başkanları üzerinden hikâye yazılmaya çalışılıyor. O belediye başkanlarının başarısını Cumhuriyet Halk Partisi hikayesine dönüştürdüğünüz noktada siz iktidar olursunuz. Genel seçimlere gittiğiniz zaman seçmenin bir partiye oy verme saiki farklıdır, belediye başkanına farklı bir saikle oy verir. Şimdi siz genel seçime giderken Vahap Seçer saikiyle CHP’ye oy verdiremezsiniz. Onun için Vahap Seçer’in başarısına Cumhuriyet Halk Partisine oy verecek noktaya getirmeniz lazım. Onun için bizim belediyecilik anlayışımız halkçı belediyecilik, sosyal belediyecilik, bu düzlemde tartışılması gerektiğini düşünüyorum. İkincisi, iki dönem milletvekilliği yaptım. Önemli bir birikimdir bu. Kolay değildir siyaset. Siyaset kitapta yazıldığı gibi değildir. İçinde olmanız gerekiyor, krizleri yönetmeniz gerekiyor, başarıyı tatmanız gerekiyor, yenilgiyi tatmanız gerekiyor” dedi.

“İKİ FORVET, ON İKİ FORVET. BU SÖYLEMLER PARTİNİN HAYRINA SÖYLEMLER DEĞİL”

Gazeteci Mirgün Cabas’ın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 2 forvetim var” şeklindeki sözlerini hatırlatması üzerine Vahap Seçer şunları söyledi:
“Sayın genel başkanın görüşlerine saygı duyarız ama katılmayabiliriz. Böyle bir söylem doğru bir söylem değil. Belediye başkanlığı alanı başka bir alan, cumhurbaşkanlığı başka bir alan. Şimdiden bu tartışmaları başlatmak doğru değil. İki forvet, on iki forvet. Bu söylemler partinin hayrına söylemler değildir. Zaten bu forvetlerden bir arkadaşımız bunu kabul etmedi. Olmaz dedi. Bir genel başkan herkesi kucaklayacak. Halk indinde partide çok başlılık, dağınıklık, bu görüntüleri ortadan kaldıracak olan sayın genel başkan. Sayın genel başkan milletvekillerini, belediye başkanlarını birbirinden ayırmadan kucaklayacak. Partiyi bu şekilde kucaklayacak ki bu görüntü ortadan kalksın. Herkes bir değerdir. Birini görüp diğerini görmemek doğru değil.  Herkes bir makama niyet edebilir. CHP’nin her sade üyesinin buna hakkı vardır. Siyaset bunun için yapılır. Bundan doğal bir şey olamaz. Sınırlamamak lazım. Şu an belediye başkanıyız, belediye başkanlığına odaklanmamız gerekir. Biz 5 yıl başarılı bir belediye başkanlığı yaptık. Oyunu en çok artıran belediye başkanı olduk. Nokta. Bizim için başarı ölçütü sandıktan çıkan sonuçtur. Söylemler, anketler, birilerinin değerlendirmeleri filan değil. Sandıktan ne çıkarsa o karnenizdir sizin. Mesele oysa biz de başarılıyız. Başarı sadece beni değil başarılı olan herkesi öne çıkarır. Siyasette başarılı olmak istiyorsanız başarılı siyasetçilerle yürüyeceksiniz. Lobisi kuvvetli siyasetçilerle değil. Parti içindeki güç odaklarının isteği üzerine bir yere aday yapılan siyasetçilerle yürürseniz farklı sonuç elde edersiniz. Siyasetçinin halkta karşılığı olacak. Bugün cumhurbaşkanlığı adaylığı için adı geçen belediye başkanlarının halkta karşılığı var. Başarılı belediye başkanları. Ama başka belediye başkanlarının da başarı oranı yüksektir, halkta karşılığı vardır. Doğal olarak da seçeneklerinizi artırmanız lazım. Onu daraltırsanız hem partiyi kutuplaştırıyorsunuz hele hele bunu şimdiden yaparsanız parti için iyi sonuçlar doğurmaz diye düşünüyorum.”

“EYLEME GEÇİLECEKSE BUNA DA VARIZ”

Seçmenin dağınık bir tablo istediğini, herkesin kendi görevini yapmasını istediğini kaydeden Başkan Seçer, “Bir ekibim var. Öncelikle görevimde başarılı olmak için çalışmalar yapıyoruz. Türkiye siyaseti için bir söyleme ihtiyaç hasıl olursa varız. Eyleme geçilecekse bunda da varız. Sonuç itibariyle CHP’yi taşıyacak olan milletvekilleri, belediye başkanları, belediye meclisi üyeleri, öne çıkan siyasetçilerdir. CHP’yi iktidar yapacak nitelikli siyasetçilerin öne çıkması gerekir. Dolayısıyla o düzeyde bir siyasetçiyseniz doğru zamanda doğru şeyleri söyleme ve doğru yerlere aday olma hakkına sahipsiniz” dedi.

“BİZİM NORMAL OLMAYAN BİR TARAFIMIZ YOK Kİ NORMALLEŞELİM”

CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, partisinin genel başkanı Özgür Özel tarafından gündeme getirilen normalleşme süreciyle ilgili olarak şunları söyledi:
“Sayın genel başkanın belki de iyi niyetle başlatmak istediği bir süreç normalleşme süreci ama karşı taraf anormal olan. Bizim normal olmayan bir tarafımız yok ki normalleşelim. Türkiye’de demokrasi sorunu, insan hakları sorunu, hukuk devleti sorunu, bağımsız yargı sorunu, refahın adil dağıtımı sorunu. Bunlar normallik mi? Değil. Peki bunu bize 22 yıldır getirip önümüze koyan, bazı şeyleri dayatan iktidarın anormalliği. İktidar normalleşme değil kendi yaptıklarını normalleştirmeye çalışıyor. Az önce ifade ettiğim sorun alanlarının normal olduğunu bize dayatmaya çalışıyor. Türkiye bizim tarafımızdan anormalleştirilmediği için bizim böyle bir iddia ortaya koymamamız lazım. Bunları bilakis halkın gözünün önüne koymamız lazım. CHP tabanının hoşuna gitmiyor. 22 yıldır Türkiye’yi anormalleştiren bir iktidara normalleşme diye gitmenin doğru olmadığını söylüyor. Sadece CHP tabanı tarafından değil bu iktidarın politikalarına karşı olan tüm kesimler tarafından dile getiriliyor.”

“SABAH BELEDİYE BAŞKANI GÖZALTINA ALINIYOR, ÖĞLEDEN SONRA CUMHURBAŞKANI TEŞEKKÜR EDİYOR?”

“Sen iktidar olarak ne anayasa tanıyorsun ne hukuk tanıyorsun, adalet kavramını kaldırıp atmışsın. Sen suçsuz yere insanları cezaevine koyuyorsun. Milletvekilleri, yazarlar cezaevinde. Daha dün Nasuh Mahruki cezaevine konuldu. Esenyurt Belediye Başkanı sabah 5’te yatağından kaldırılıp gözaltına alınıyor, belediyeye kayyum atanıyor. Öğleden sonra cumhurbaşkanı anamuhalefet partisi liderine teşekkür ediyor. Bunun neresi normalleşme? Soruyorum, neresi normalleşme? Dün meclis komisyonunda CHP milletvekilleri göğüs göğüse mücadele ediyor diğer taraftan bir kurumun yetkilileri gidiyor CHP genel merkezinde brifing veriyor. Bunlar çok paradoksal durumlar. Ben çok samimiyet olduğuna inanmıyorum. Belki iktidarın zaman kazanma taktikleri. Bir taraftan bildiğini okuyacaksın. Diğer taraftan normalleşmeden bahsedeceksiniz. Bir taraftan anormal uygulamalara devam edeceksiniz bir yandan da halka normalleşmeden, yumuşamadan söz edeceksiniz. Çok inandırıcı bulmuyorum açıkçası.”

“KILIÇDAROĞLU’NUN PARTİYİ SIKINTIYA SOKACAK AÇIKLAMASI OLMADI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden aday olmak için erken seçim ya da anayasa değişikliği gibi kapıları zorlayacağını tahmin ettiğini belirten Seçer, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin çıkışlarını da bu pencereden yorumlamak gerektiğini söyledi.
Kayyum atamalarının ardından CHP’den yükselen tepkileri de değerlendiren Seçer, “Elbette ki kayyum uygulamalarına direnç göstereceğiz. Bunlar hukuk devletinde, demokrasilerde olacak şey değil. CHP bu konuda en yüksek reaksiyonu göstermeli.  Türkiye Belediyeler Birliği üyeleri olarak Mardin’e gittik, orada Ahmet Türk’e desteğimizi sunduk. Burada bizim meselemiz DEM Parti’ye değil demokrasi anlayışına ve hukukun zedelenmemesine destek vermek” dedi.
Vahap Seçer, önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla ilgili soruya da “Partimize 13 yıl genel başkanlık yapan Sayın Kılıçdaroğlu’nun konuşmak hakkıdır. Şu ana kadar partimizi sıkıntıya sokacak bir açıklaması da olmadı” ifadelerini kullandı.

Editör: Ahmet Biracı