Demokrasilerin olmazsa olmazlarından; Siyasi Partiler ve Sivil Toplum Örgütleri ve bunların da olmazsa olmazlarından "Demokrasi".
Demokrasi; her yerde, her zaman ve herkese göre aynı olmalı, içerisinde; eşitlik, yaşama saygı, özgürlük, adalet, dürüstlük, iyiyi arayış, işbirliği, özgüven, hoşgörü, duyarlılık ve sorumluluk gibi değerleri barındırmalıdır. Halk egemenliğini bizzat ve doğrudan doğruya kullanmalıdır.
Halk yani bir toplumda veya ülkede yaşayan insanlar görüş düşünce ve tepkilerini sadece seçimlerde değil her zaman ifade edebilmelidirler. İşte bu da iyi bir örgütlenmeyle olur. Örgütlenme; Dernekler, Meslek Odaları, Vakıflar, Sendikalar vb. devletten bağımsız yapılarla olmaktadır. Bu örgütlenme ne kadar çok kişiyi kapsar, ne kadar çok nitelikli, sağlıklı ve demokrat olursa herkes için o kadar yararlı olur.
Dünyadaki ülkelerde bu yapı incelendiğinde; sivil toplum örgütlerinin çokluğunun ve nitelikli bir şekilde işleyişinin , ülkelerin gelişmişlik düzeyiyle doğru orantılı olduğu görülür. Nicel olarak 1. sırada ABD, 2.sırada Fransa bulunmaktadır. Ülkemiz bu sıralamada ortalardan sonradır.
İnsan ilişkilerinde, düşüncelerde siyasi duruşlarda, eğitimde, üretimde, tüketimde, giyimde, bireysel ve toplumsal tepkilerde, yani toplu yaşama ve insanla ilgili her konuda biat kültürünün egemen olduğu veya öyle bir algının oluşturulduğu toplumlarda bilimsel, çağdaş veya hümanist reel tepkiler beklenemez. Böyle tepkiler her zaman azınlıkta ve cılız kalır.Toplumun yüzde yetmişe yakını muhafazakar ve stabildir. Geriye kalan yüzde otuz civarı ise çok bölünmüş her kafadan bir sesin çıktığı tepkisel davranışlar ve düşünceler içindedir.Yani herkes ayrı ve bağımsız cumhuriyettir. Genelde STK örgütlenmeleri de bu dilim içinde oluşur. Fedakarlıklar, çabalar bireyseldir veya dar grup içerisindedir ve çıkardıkları seslerin yankısı da cılızdır. Bazıları zaten sadece tabeladır.
Ülkemizde STK' ların başarılı ve daha verimli olması için teşvik edilmeleri, iki yüz bin civarında olan sayının dört yüz-beş yüz binlere çıkması gerekmektedir. Daha çok gönüllüye ulaşmalı, insanların eğitimine, yeteneklerinin gelişmesine, üretimine destek olunmalıdır. İnsanların egolarını arttıcı değil özgüvenlerini geliştirici ve arttırıcı çalışmalar yapılmalıdır. Yapılacak kapsamlı projelerle kaynaklar yaratılmalıdır. Genel sorunlar aşıldıktan sonra insanların hobilerini yerine getirebileceği, sosyalleşebileceği kısaca nitelikli ve eğlenceli zaman geçirebileceği STK'lar da olmalı ve çoğalmalıdır.