Tarsus Üniversitesi Rektörlüğü’ne karşı açılan akademik kadro iptal davasında önemli bir gelişme yaşandı. 17 Ekim 2024 tarihinde Mersin 2. İdare Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında, jüri raporlarındaki imzaların ıslak imza olmadığı zımnen kabul edildi. Üniversitenin vekili Avukat Tuğçe Tunca, jüri raporlarındaki imzaların ıslak imza olmamasına rağmen hukuken geçerli olduğunu beyan ederek skandalı itiraf etmiş oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla yayımlanan Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik’e aykırı bu uygulama, Tarsus Üniversitesi’nin resmi evrakta sahtecilik yaptığı iddialarını güçlendirdi.
Davacı tarafın avukatları Mert Keleşoğlu ve Mustafa Kemal Çiçek, duruşmanın ardından basına açıklamalarda bulundu. Av. Mert Keleşoğlu, “Tarsus Üniversitesi jüri raporlarından birinin sahte imza ile üretildiğini zımnen kabul etti. Mahkemeden ıslak imzalı raporun orijinalini talep ettik. İşlemin iptalini bekliyoruz” dedi.
Avukat Mustafa Kemal Çiçek ise, bu davanın sadece bir kadro iptali değil, Türkiye’de bilimi ve üniversiteleri koruma mücadelesi olduğunu vurgulayarak, "Mahkemenin vereceği karar tarihe geçecek ve emsal teşkil edecek" ifadelerini kullandı.
Şimdi gözler Mersin 2. İdare Mahkemesi’nin vereceği karara çevrildi.