TRUMP VE TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİNDE YENİ DÖNEM

Abone Ol

Başkan Trump göreve başlıyor. Diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de ABD ile ilişkilerin nasıl gelişeceği merakla bekleniyor. 

Türkiye’de şu anda Tayyip Erdoğan yönetimde olduğu için ABD’de Trump’ın başkanlığı aslında olabilecek en iyi seçenek. Zira iki lider birbirlerine çok benziyorlar ve siyasette benzer taktikleri kullanıyorlar.

Erdoğan da Trump da demokratik bir sisteme ve erklerin ayrılığı ilkesine inanmıyorlar.  Birbirlerini iyi tanıyorlar ve her konuda pazarlık edebilecek durumdalar.

ABD’nin son seksen yıldır Orta-Doğuda bir tek ana planı oldu: İsrail’in varlığı ve etkinliği. 

İsrailliler ise Orta-Doğu’yu Türkiye ile birlikte yönetmek fikrini Türkiye’ye kabul ettirebilmek için uzun yıllar uğraştılar. Ancak Arapseverlik başa bela oldu. Arabı Araptan çok seven anlayış Türkiye’yi batağa itti. 

Türklerle Azerbaycan’da ortaklık yapan ama Türkiye’de yapamayan İsrail İŞİD gerekçesi ile bölgede PYD’yi yani Kürtleri müttefik olarak kabul etti ve şimdi de güçlü bir Kürt devleti için çalışıyor. 

ABD’nin ve İstail’in uzun dönemli ortak planı Türkiye’den de koparılacak topraklar ile güçlü bir Kürdistan oluşturup bu devlete istediklerini yaptırmak. Bu artık tüm açıklığı ile ortaya çıktı. Önce Kuzey Irak’ta sonra Suriye’de plan uygulandı şimdi de Türkiye ayağı için uğraşıyorlar. 

Ancak bu planın uygulanması çok zor ve başarılı olma şansı çok az. Ayrıca kurulabak büyük Kürt devletinin sınırlarını diledikleri gibi belirleyemeyecekler. 

Türkiye zorlamaları kabul etmek zorunda kalmayacak derecede büyük ve güçlü. Nato içerisinde de bu konu çok detaylı bir biçimde görüşülecektir. Türkiyeyi ikna etmeden bu plan sonuçlanmaz ve Türkiye Kürtlerinin İzmir ve Istanbul’u bırakıp Suriye ve Irak’a gitmelerini beklemek mümkün değildir.

İşbaşındaki hükümetin ekonomiyi cahillikle ve rant merkezli bir anlayışla ve savurganlıkla yanlış biçimde yönetmesi sonucunda ülke bugün  zayıflamış durumdadır ancak bu geçicidir.

Emperyalist ülkelerin arzu ve amaçlarına karşı Atatürk ve arkadaşlarının yaptıkları gibi karşı koymak ve Misak-ı Milli sınırlarını korumak için Türkiye’yi yönetenlerin halka öncelikle güven ve inanç aşılamaları gerekiyor. Türk halkı ancak adalet ve eşitlik içerisinde yönetildiği zaman tek ve bir olarak kalmak isteyecek ve Cumhuriyetine sahip çıkacaktır.

Amerika cephesinde ise:

Eğer başkan Trump Yahudi lobisinin Washington’daki etkinliğinden ve dış politikanın ABD’nin değil de İstail’in çıkarları doğrultusunda yönetilmesinden rahatsız olur ve Suriye’de gerçek etkinliğin ancak Türkiyenin ortaklığı ile sağlanabileceğini anlarsa politikalarda ciddi değişikliklere gidebilir. Bu da kesinlikle Türkiye’nin yararına olacaktır.

Prof Dr Ali Vural Cengiz
Grand Canyon Üniversitesi Öğretim Üyesi
Arizona Türk Derneği Başkanı