GÜVENDE DEĞİLİZ...
Evet sevgili dostlar, nasıl bir DÖNEME denk geldik;
- Orman yangını olur, UÇAĞIN yok..
- Dere yataklarına EV yaparsın, sonra SEL olur, ALTYAPIN yok...
- Otellerde yangın çıkar, yangın merdivenleri KİLİTLİYMİŞ denir...
- Deprem olur, FAY hatlarına yerleşim kurulur ve çöker sonra takdir-i ilahi denir...
- Maden ocaklarında çalışanlar ölür, YAŞAM odan yoktur ve denir ki, bu işin FITRATINDA var...
Mitinglerde, eylemlerde bile güvende değiliz ; Ankara GAR ve Suruç katliamı, GEZİ olayları...
- Karadeniz sahil yolunu yaparsın, bir heyelanda (TEKNİK ve MÜHENDİSLİK hak getire) , insanlar ÖLÜR...
- KADIN cinayetleri hız kesmeden devam ederken, herkes SESSİZ kalır...
- çocuklar Kur'an kurslarında tacize uğrar, " Bir kereden bir şey olmaz" diyenler ALKIŞLANIR...
- İktidarı eleştiren yazı paylaşan ya içeriye alınır ya da para cezası verilir...
- Caddelerde ülke sanki TEKSAS, önüne gelen birbirine SİLAH, SATIR çeker...
- Doktor ve öğretmenlere ŞİDDET uygulayan SERBEST kalır, gerekçe psikolojim bozuk... vs..
Sonuç; SOKAKTA, İŞYERİNDE, OKULDA, EVDE, OTELDE, HASTANEDE güvende değiliz...
Ahbap çavuş ilişkisi ile oluşturulan DENETLEME mekanizması varken hiç bir yerde GÜVENDE DEĞİLİZ...
Saygılarımla...