Halkın haber alma özgürlüğü, demokrasinin ve özgürlüklerin temel taşlarından biridir. Bu özgürlük için mücadele veren, toplumun sesi olma sorumluluğunu omuzlayan gazetecilerin hak ettiği değeri görmesi ve daha iyi koşullarda çalışabilmesi hepimizin ortak temennisidir.
Ne yazık ki, içinde bulunduğumuz ekonomik zorluklar, diğer birçok sektör gibi basın sektörünü de derinden etkilemiş durumda. Ancak tüm bu olumsuz koşullara ve baskılara rağmen gazetecilik, cesaret, emek ve dürüstlük gerektiren bir yaşam biçimidir. Bu mesleği hakkıyla icra edenlerin emeği, toplumun doğru ve tarafsız bilgiye ulaşması için vazgeçilmezdir.
Basının gerçekten hak ettiği seviyeye gelmesi için hepimizin emek ve değer odaklı bir yaklaşımı savunması gerekiyor. Bu noktada, özellikle belediyelerin, odaların ve sivil toplum kuruluşlarının destekleri büyük önem taşıyor. Ancak, bu desteklerin niteliği ve miktarı ne yazık ki düşündürücü. Komik rakamlarla süslenip bize sunulan banner ve reklam ücretleri, basın emekçilerinin karşı karşıya kaldığı zorlukları hafifletmekten çok uzak.
CHP’li belediyeler banner ve reklam desteklerinde çekingen davranıyor...
Burada Mersin’den bir örnek vermek istiyorum. Sağ görüşlü belediyelerin, sol görüşlü internet haber gazetelerine reklam vermemek gibi bir politika izlediği dönemleri hatırlıyoruz. Ancak, bugün farklı bir tabloyla karşı karşıyayız: CHP’li belediyeler, sağcı basına hatırı sayılır destekler verirken, solcu basına verilen banner ve reklam desteklerinde çekingen davranıyor.
Evet, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Yenişehir Belediyesi gibi bazı CHP’li belediyeler düzenli olarak banner desteği veriyor. Ancak bu destekler hem miktar hem de sürdürülebilirlik açısından yetersiz kalıyor. CHP’li belediyelerin, kendi haberlerini duyurmak için bizlere gönderdiği içerikleri sütun santim üzerinden değerlendirdiğimizde, bu haberlerin karşılığında aldığımız desteklerin, diğer yandaş medyaya verilen ballı banner ve advertorial haber bütçeleriyle kıyaslanamayacak kadar düşük olduğunu görüyoruz.
Gazeteler, dijital platformlarda daha iyi hizmet sunabilmek için yazılım firmalarına ödeme yapmak zorunda. Ancak bu hizmetlerin maliyetleri de astronomik zamlarla artmış durumda. Buna rağmen, internet gazetelerine verilen banner ve reklam ücretleri bu maliyetlerin altında eziliyor.
Buradan belediye başkanlarına seslenmek istiyorum: CHP’li belediyeler sağcı basına böylesine güçlü destek verirken, daha ne kadar sol görüşlü basına "yan gözle" bakmaya devam edecekler? Bugün yaşanan tablo ortada. Ama unutulmamalıdır ki, yarın sizin sesinizi duyuracak olan bizim gibi gazeteciler ve bağımsız gazeteler kalmadığında, bu destek eksikliğinin sonuçları çok daha büyük olacaktır.
Gazetecilik, toplumun vicdanıdır. Basına verilen destek sadece bir ticari ilişki değil, aynı zamanda bir sorumluluk ve demokrasiye yapılan bir yatırımdır. Bu sorumluluğu hakkıyla yerine getirmek, hepimizin ortak geleceği için büyük önem taşımaktadır.