Türkiye Siyaseti Genel Seçim Gerçeği -45-
CHP’nin Merkez Sağı Taşımasıyla Gördüğü Zararlar
İYİ Parti 6’lı Masadan KALKIŞIN Karşılığını Kötü Aldı
AKŞENER ve İMAMOĞLU’nun Ataklarının Acısını KILIÇDAROĞLU Çekiyor
TİP’in ve KANDİL’in HDP’ye Verdiği Zarar
MHP’nin Milliyetçilik ÖRTÜSÜ!
SONUÇ; İTTİFAKA ve CUMHURİYET’E İHANET!
CHP’nin Merkez Sağı Taşımasıyla Gördüğü Zararlar
Cumhuriyet Halk Partisi vatan ve milleti yaşanılan her kötülükten kurtarma içgüdüsüyle Millet İttifakı adı altında haksızlığa uğrayan tüm Merkez Sağ Partilerini 14 Mayıs 2023 Milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi listelerinde yer vererek seçtirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi 29 Ekim 1923’te kuran Cumhuriyet Halk Fırkası yine tarihine yakışır siyaset yaparak geleceğimiz için kucaklayıcı ve sahiplenici oldu…
Ne yazık ki tıpkı Cumhuriyet Devleti kurulurken duyarsız kalan BAĞNAZ KESİMLER nasıl gerici kafayla davrandıysa, 100 yıl sonra hala değişmeyen bir adım ilericiliği beceremeyen aynı BAĞNAZ KESİMLER vatanın ve milletin daha çok gericileşmesine geçit verdiler. 2. Tura kalan 28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde BAĞNAZ KESİMLER yine vatanını satanlara, milletin özünü değiştirenlere, ceplerini soyanlara oy verdiler. CHP 78 yıldır iktidar olamıyor. Çünkü hep azınlıkları taşıyor. Bu yüzden daima kendi içinde yarışıyor. Kendi içindeki yarışı MEDYA Halkımıza sürekli işliyor. Bu iç yarışı izleyen Halkımız CHP’yi iktidar yarışında bir türlü göremiyor…
CHP’nin artık azınlıkları, haksızlıklara uğrayanları, merkez sağı, sol partileri ve her olumsuzluğu yüklenmeyi bırakıp kendi ilke ve devrimlerini halkımıza anlatması, aşılaması ve işlemesi lazım. CHP 78 yıldır milletin oyunu almak için kendi tüzüğünden uzaklaştı, bu gidişin yanlış olduğunu her zaman söyledik, yazdık. İki günlük Zafer Partisi CHP’ye akıl veriyor. İki günlük SOĞAN OĞLAN hasbelkader % 5 oy alınca CHP’ye ŞART koşuyor. Bu yanlışların gerçekleşmesinin sebebi CHP’nin tüm azınlıklara ve haksızlıklara kucak açıp ilkelerinden ÖDÜN vermesidir. Tıpkı TÜRBANA TAVİZ verdiği gibi. Ne oldu? Mesele türban değil, mesele hırsızları, tecavüzcüleri, katilleri görmezden gelecek kadar DİLENCİ olmuş % 52’nin nasıl oluştuğunu çözüp, önümüzdeki seçimlerde başarılı olmak. Yoksa yine CHP çatısı altında kendi siyasi tarihimizde seçimlerde biraz başarılı olup, BAŞARIYLA KAZANAMAMAYI yok olana kadar yaşarız…
İYİ Parti 6’lı Masadan KALKIŞIN Karşılığını Kötü Aldı
14 Mayıs 2023 seçimlerine Millet İttifakı her konuda % 50 başarıyla giriyordu. Taki Meral AKŞENER 6’lı Masadan İyi Parti içinden gelen GERİCİ SESLER yüzünden kalkana kadar. Millet İttifakı kendi içerisinde tartışabilir ama dışarıya hiçbir konunun sızmaması gerekirdi. Meral AKŞENER sürekli dışarının ve medyanın eline koz verdi. İMAMOĞLU’nu erken desteklemesi, 6’lı Masadan henüz bir karar çıkmadığı halde “İMAMOĞLU benim adayımdır” demesi Cumhur İttifakı kanadında RTE’nin güçlenmesine neden olan politikaları yarattı. RTE; “Ben size demedim mi bunlar dağılır, bunlar ülke yönetemez” dedi. İyi Partiden tüm bu yaşanan olumsuzluklar sonrası istifalar oldu. İyi Partinin oyları düştü. Cumhurbaşkanlığında Kemal KILIÇDAROĞLU’na oy vermeyen İyi Partili seçmen sonuçları tutanaklarda belgelenmiş oldu. Siyaset ERKEN KALKIŞLARI ve ERKEN ÇIKIŞLARI AFFETMEZ…
Şimdi yine bir erken karar açıkladılar. Meral AKŞENER kendisinin açıklayamadığı her kararı UTANDIĞI için bir kurmayının ağzından söyletiyor. Yine kendisi söyleyemedi, “Seçimlerle birlikte Millet İttifakı bitmiştir” dedirterek karşı tarafın eline yine koz verdi. Önümüzdeki yerel seçimlerde ittifak ne olacak diye düşünen yok. Hep çıkar mantığıyla karar alıyorlar ve gittikçe kaybediyorlar. Peki, bu yanlışları bile bile neden yapıyorlar? Bu soru tek konu başlığıyla yazılması gereken bir konu. Önümüzdeki süreçte yazıya dökelim…
AKŞENER ve İMAMOĞLU’nun Ataklarının Acısını KILIÇDAROĞLU Çekiyor
Yukarıda yazdığım İMAMOĞLU ve AKŞENER dayanışmasının sonuçlarının ağırlığını KILIÇDAROĞLU çekiyor. Eğer AKŞENER sürekli medyada İMAMOĞLU’nu gündem yapmasaydı, İMAMOĞLU da her gündemden kendisine gündem yaratıp ERKEN ÖNE ÇIKMASAYDI bugün kendisine siyasi yasak adı altında hukuki süreç başlamış olmayacaktı. KILIÇDAROĞLU kendisini eleştirenler uğruna genel başkanlıktan istifa etse bir türlü, etmese iki türlü. Ne yapsa suç olduğu gözüken durumlar her gün gündem yapılıyor. Her zaman olduğu gibi MEDYA daima CHP’nin iç politikasını işliyor. Bu şekilde Halkın kafasında “Bunlar bir iş başaramaz” algısı devam ediyor. Başarıp ta kazanamamak böyle yaratılan algılardan ibaret…
Muharrem İNCE de partinin geleceği düşünülmeden herkesten uzaklaştırıldı. Uzaklaştırılması yetmedi İNCE resmen kendisine yapılan haksızlıklardan dolayı dengesini kaybetti. Milletin nazarında değeri düştü. Böyle olmasaydı şimdi İNCE’ye genel başkanlık verilir ve tüm CHP kadroları görevleri paylaşarak önümüzdeki seçim için güçlenirdi. Ne yazık ki geleceği görmeden atılan adımlar, alınan kararlar CHP’ye zarar verdi. Düşünün ne kadar merkez sağ siyasetçisi varsa hepsine yetkili görev sözü vereceksiniz ama partinin içinden yetişmiş insanı daima dışlayacaksınız. Sonra gün gelecek görev vermeye söz verdikleriniz sizi bırakıp gidecekler, siz kaybettiklerinizi düşünmekle baş başa kalacaksınız.
TİP’in ve KANDİL’in HDP’ye Verdiği Zarar
HDP’den 2018 genel seçimlerinde milletvekili seçilen Erkan BAŞ’ın Türkiye İşçi Partisini yeniden canlandırması, CHP’den Sera KADIGİL’in TİP’e geçmesi sanatçı Barış ATAY ve Ahmet ŞIK’ın gündemde kalan siyasetleri ve söylemleri toplumda izleme potansiyeli yarattı. Fakat siyasetlerinin izlendiği bu potansiyel sandıkta yer bulmadı. TİP’in seçimlere YEŞİL SOL İTTİFAKINDAN girip, seçmen potansiyeli yakaladığını zannederek AYRI LİSTE yapması HDP’ye seçim sonuçlarında büyük zarar verdi. HDP’den ittifak çatısı yardımıyla yine 4 milletvekili çıkardılar ama HDP ile aynı listelere girmekten UTANDILAR! ÇEKİNDİLER! Solun en büyük kaybı çekindiklerini cesaretle söyleyememektir. Hem ittifaktan faydalanıp hem de bu kararla yol almak kendilerine zarar verdi. Aynı zamanda HDP’ye büyük kentlerde her seçimde oy veren HDP seçmeni TİP milletvekili çıkarsın diye TİP’e oylarını verdiler.
HDP’yi kapatma davası sürdüğünden YEŞİL SOL Parti adıyla seçimlere giren HDP’liler, büyük kentlerde TİP’ten zarar görürken, Güneydoğu’da ise KANDİLCİ SEÇMENLERDEN zarar gördüler. Her zaman söylerim HDP üç farklı kitleden oluşuyor. Birincisi gerçekten İnsan Hak ve Özgürlüklerini savunan büyük bir kitle, ikincisi az sayıda ÖCALAN destekçileri kitlesi ve üçüncüsü yine az olan KANDİLCİLER kitlesi. Kandilciler ve Öcalancılar kitlesi RTE’ye oy verdiler. Aynı zamanda 14 Mayıs’ta genel seçiminde Cumhur İttifakına oy verdiler. Aslında HDP’nin bir bakıma bu sonuçlarda kendisinin yüksek potansiyeldeki gücünü görmesi iyi oldu. HDP içindeki diğer iki kitlenin az olan gücünü de %8’e inen oylarıyla görmüş oldu. HDP bu belgeli gerçekleri iyi irdeleyip gelecekte kendisine çizeceği yolu doğru adımlardan oluşturacaktır.
MHP’nin Milliyetçilik ÖRTÜSÜ!
“TANRI Allah’a Yenildi!”
Hüseyin Nihal ATSIZ
Hüseyin Nihal ATSIZ “Tanrı Allah’a Yenildi!” sözünü Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisinin (MHP’nin) 1969 kurultayında söylemiştir. 1969 MHP kurultayı Adana’da yapılmış, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi olan partinin adı Alparslan TÜRKEŞ tarafından kurultayda Milletçi Hareket (HAREKÂT yapmak istedi) Partisi olarak değiştirilmiştir. TANRI evrensel dilde Yaradan’ın adıdır. Türklerde Tanrı GÖK TENGRİ olarak söylenir. Arap Devletlerinde ise TANRI değil Yaradan’a ALLAH denir. Bu konuyu uzatmaya, Türk’üm diyenlerin Türklüğünü nasıl yok ettiklerini yine yazmaya, Türkçülükten bahsedip Araplaşanları anlatmaya, Ülkücülükten bahsedip tanımında üreterek yükselişi anlatan ülkücülüğü GERİCİLERE peşkeş çekenleri belirtmeye, Milliyetçilikten bahsedip özünün, genlerinin, tarihinin, kültürlerinin yok edilmesine el verenleri, oy verenleri açıklamaya HİÇ GEREK YOK! Milliyetçiyim diyenlerin önce neler yaptıklarını, ülkeyi bu hale nasıl getirdiklerini sorgulamaktan ve yüzlerine söylemekten korkmayınız!
MHP’nin MİLLİYETÇİLİĞİ bir ÖRTÜDÜR!
MHP’nin ÜLKÜCÜLÜĞÜ gericiliğe peşkeş çekilmiştir!
MHP TÜRKÇÜ olamaz, çünkü Camide okunan Ezan ARAPÇADIR!
MHP TÜRK olamaz çünkü Tanrı değil, Allah diyor!
Türkçülüğün ve Ülkücülüğün temelini atan, kurdukları siyasi partide Milliyet tanımını değil CUMHURİYETİ seçen (Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi) Ziya GÖKALP ve Hüseyin Nihal ATSIZ’ın Ruhları Şad Olsun. 1964 ve 1969 MHP Adana kurultayları İSLAM SENTEZCİLERİNCE planlı gerçekleştirilmiş ve o gün bugündür MHP adı altında Ülkücülüğe inanan, Türkçü uygulamalar yapıldığına inandırılan koca bir camia kandırılarak emperyalizmin uygulamalarında kullanılmaktadır. Türk’üm diyenlerin önce siyasi tarihini bilmesi lazım. Bunları anlatmak lazım!
SONUÇ; İTTİFAKA ve CUMHURİYET’E İHANET!
14 Mayıs 2023 genel seçimi, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçiminde Millet İTTİFAKINA kendi içinden ihanet var. İyi Partinin tamamı ve özellikle KIRSAL seçmeni RTE’ye oy vermiştir. İkincisi Millet İttifakını destekleme kararında çok iyi çalışan HDP kendi içindeki ÖCALAN ve KANDİL destekçilerinden darbe yemiştir. ÖCALAN ve KANDİL destekçileri RTE’ye oy vermişlerdir. Cumhuriyet’e ihaneti ise yine RTE’ye oy veren İyi Partililer, RTE’ye oy veren Öcalan ve Kandil destekçileri ve ayrıca 7 Haziran 2015’ten sonra GEÇİCİ HÜKÜMETİ kurduran MHP bu ülkeye en büyük ihanetleri ardı ardına bu güne kadar yapmıştır.
Ne yapmak lazım? Yukarıda anlattığım gibi “Ben özünde MHP’liyim” diyebilen HER BİREYİN MHP’nin emperyalizm destekli İSLAM SENTEZCİLERİNİN Planlarıyla işleyen parti içi uygulamaları 1964’ten bu yana irdelemesi gerekiyor. Ve eğer hala kendisine yakıştırıyorsa MHP’de kalmayı o halde böylesine Cumhuriyet’e ihanet eden vatandaş demek gerekiyor.
RTE’ye ve Cumhur İttifakına kayan anlattığımız belgeli seçmen oyları gösteriyor ki, aradaki 2 Milyon 300 Bin seçmenden daha da fazlalar. Sadece HDP’nin gelmeyen oyları 3 Milyona yakındır. Sandıkta AKP’nin HİLELERİNE karşı zafiyet gösteren Millet İttifakı, ayrıca bu ihanetleri yaşamasaydı seçimi yine %53’le kazanıyordu. Bu yüzden ne başarılı diyebiliyoruz, ne de başarısız diyebiliyoruz. Bu seçimlerin anlattığım gerçeklerle tanımı BAŞARIYLA KAZANAMAMAK!
YAŞASIN CUMHURİYET!
Beyhan BALABAN
Cumhuriyet’in KALEMİ
