Gerçekten böyle seslenmek geliyor içimden. Yüzde elli hükümet, yüzde elli iktidar!
Neden mi? Çünkü her şeyin yüzde ellisi açıklanıyor!
Faiz oranı ne %17,5; ne olmalı %35! Enflasyon oranı ne açıklandı? %42; gerçeği ne? %85! İşsizlik oranı için TÜİK ne diyor?: %12. Gerçeği nedir? En az %25!
Yalnızca bunlar değil. Devam edelim: Emekliye verilen maaş zammı nedir? %25! Ne olmalı? En azından %50!
Bende artık alışkanlık oldu. Bir değer sorduklarında ‘hükümet ne diyor’ diye soruyorum. Ne cevap alırsam ‘bunu ikiyle çarpın’ diyorum.
Hükümetin neden her değerin yarısını dikkate aldığını çözmek de bizim için çok zor olmadı: ‘Madem ki halkın ancak yarısı bize destek, biz de sayıların o yarıyı temsil eden yarısını yayınlarız’ diyorlar!
Yalnız yapılan açık bir haksızlık var. Bazı şeyler bizlere ‘hiç’ olarak veriliyor. Bunların da yarısını istiyoruz. En az yarısını…
Örneğin adalet, örneğin demokrasi, ya da özgürlük… Yarım porsiyon bari olsun!
Neden mi? Çünkü bu ülkenin yarısı demokrat, dürüst ve adil bir sisteme inanıyor!
Peki madem ki yüzde elli farklı telden çalan farklı düşüneniz de neden bir türlü etkili bir siyasi ağırlık koyamıyoruz?
Örneğin yüzde elli alışveriş merkezlerine gitmese? Yüzde elli haftasonu araç kullanmasa? Yüzde elli tek bir bankayı, tek bir benzin istasyonunu, tek bir mağazayı protesto etse?
Tabii ki çok etkili olacaktır. Peki neden yapılmaz? Çünkü ‘liderim’ diyenler liderlik niteliği olmayan kişilerdir.
Öyleyse hep birlikte toplumsal protestolara destek vereceğiz!
Prof Dr A Vural Cengiz
Arizona Grand Canyon Üniversitesi
Öğretim Üyesi