"Paranın ve İmanın kimde olduğu bilinmez " Bilinmezdi, ayıptı çünkü. Özel okullar yoktu, zengin fakir aynı sınıflarda eğitim görürdük. Beslenme çantalarımıza herkesin alabileceği gıdalar konabilirdi, pahalı besinler yasaktı. Öyle her okulun ayrı formaları yoktu, hepimiz beyaz yakalı siyah önlükler giyerdik, kimin ne olduğunu bilmezdik.Evde pişen yemeklerden komşuya da verilirdi bir tabak, "kokmuştur" denilirdi, komşu değerliydi. Birinin evinden cenaze çıktığında televizyonun sesi ancak evdekiler duyacak kadar açılırdı ya da hiç açılmazdı. Komşuya saygı vardı. Annem evde Kur'an okuttuğunda hocalara parayı beyaz zarf içinde verirdi, kimse ne verdiğini bilmezdi, Duanın fiyatı yoktu çünkü, gönlünden ne koparsa diye bir tabir vardı...Din iman, namus, para, ahlak konuşulacak konular değildi...Kim ki bunlardan söz ediyor, onda bunların zerresi yoktu,bilirdik... Kim kime oy vermiş,kim hangi partiye daha yakınmış, büyüklerimiz sohbet ederlerdi, duyardık,bu bir taraf olmak anlamına gelmezdi, doğal şeylerdi bunlar, siyasilerin konuşmalarına gülerdik, öyle "şerefsiz, namussuz, ahlaksız, lan, hırsız, yalancı " gibi küfürler yoktu...kibar insanlardı... Elbette üzgünüm, hem de çok....Koskoca bir nesil, bunları bilmeden büyüdü....20 yıla yakın zamandır, nezaket, asalet, görgü, kibarlık görmediler...Biz şimdi nasıl anlatacağız gençlere bunları.... Yaşamadan öğrenemezler.... Üzgünüm çocuklar, biz , siz gibi büyümediğimizdendir isyanımız, kızgınlığımïz, Kırgınlığımız....
#SerapSekmen