ALEVİLİK VE İSLAM

Başlamadan önce şunu söylemek isterim:
Her insanın inancına saygılı olmak gerekiyor. 
Bir insanın inandığı şeye inanmayabilirsiniz. Ancak onun inancına hakaret edemezsiniz, kendi inancınıza inanmaya zorlayamazsınız  baskı yapamazsınız.
   
   Son yıllarda Aleviliği Luvi’lere, Göbekli Tepe’ye hatta Sümerler’e kadar götürenlerle karşılaşıyoruz.
Bu tür söylemler ya da iddialar Aleviliğe yarardan çok zarar verdiği gibi Aleviliği de tahrip ediyor.
Aleviliğin 
din mi, inanç mı, mezhep mi, tarikat mı, felsefe mi ya da yaşam biçimi mi olduğu yıllardır tartışılıyor.

    Bana göre Alevilik 
bir “YOL’dur.” 
“YOL CÜMLEDEN ULUDUR”, denilmesinin nedeni de bu olsa gerek.
   Tarih boyunca baskı altında kalan, asimile edilen ve inancından dolayı “sapkınlıkla” suçlanarak öldürülen, asılan bir toplumun kendine savunma mekanizması oluşturması doğaldır.
Bundan dolayıdır ki Alevilerin büyük bir çoğunluğu İslam’ın temel şartlarını yerine getirmemesine rağmen “gerçek müslüman biziz”, demişlerdir.
  
  Aleviliği İslam’ın içinde ya da dışında aramanın Alevilere bir faydası olmadığını düşünenlerdenim.

  Alevilik tarih boyunca iktidar olamadığından mıdır bilinmez; ama her zaman iktidara muhalif olmuştur.

İktidar olduklarında ve iktidarın gücünü ellerine geçirdiklerinde “kamil insan” olamayacaklarını düşündüklerinden ya da iktidar olmayı beceremediklerinden dolayı iktidara muhalif olmuşlardır.

  İnançlarının temelini Alevi ozanların deyişleri oluşturmuştur.
     Anadolu Aleviliği sadece Hz Ali’den ibaret değildir. Ancak Hz Ali’ye olan bakışları ve yükledikleri misyon çok derin anlamlar içermektedir.

“Tuttum aynayı yüzüme Ali göründü gözüme” derken Hakkı Ali’de gördüklerini ifade etmeye çalışırlar. 
Hakk ise insanın ta kendisidir.

  Alevi cemlerinden “Hak, Muhammed ve Ali’yi” çıkarttıktan sonra ellerinde kalana iyi bakmaları gerekiyor.
Sadece “Xızır” ile cem yapılabilir mi?

   Anadolu’da kurulmuş uygarlıkların çoğunda kadın ve erkek birlikte müzik aleti çalıp, şarkılar türküler söyleyen topluluklar olmuştur.
    Bizanslılar döneminde birlikte şarkı söyleyen onlarca kadın ve erkek kilise papazlarının “sapkınlıktır”, diyerek halkı kışkırtmaları ve talimatlarıyla asılmışlardır.

   Alevilik dil, din, ırk, mezhep, kadın, erkek, zengin, fakir vb ayrımı yapmaz. 
Kısacası 72 millete bir nazarla bakmayı öğütler.

   Bakınız Hacı Bektaş Veli 700 yıl önce ne söylemiş:
“Hararet nardadır, sacda değildir
Keramet sendedir tacda değildir
Her ne arar isen kendin de ara
Kudüs’te, Mekke’de, Hac’da değildir.”

  Alevilik; tüm canlılara olan sevgi ve saygısı ile
hümanist söylemleriyle
ve tüm görkemiyle tepede duruyor.

  Yol onu sürenlerle gidilir.
Cümlenize aşk olsun…

28 Aralık 2024