Öncelikle halkın sokaklara döküldüğü Mersin’de;
Oturulmasından korkulan ne de çok bina varmış!
Komşu illerde peş peşe yaşanan depremler, Mersin’de de binaları beşik gibi sallıyor.
Büyüklerin yüzlerindeki korkuları gören özellikle çocuklar, binaların merdivenlerinden inerken, panik halindeler, bağırıyor, ağlıyorlar, sanki o anlar da Mersin’de de bir kıyamet yaşanıyor!..
Binler, çol çocuk sokaklara dökülüyor!
Her komşu depremin ardından akşamları halk panik halinde, evlerine çıkma yerine belediyelerin kapılarını açtığı barınma yerlerinde, araçlarının içinde, tıpkı deprem bölgesindekiler gibi çaresiz ve üzgün!
Eski yüksek katlı binalarda yaşayanlarda ne yazık ki bir de ‘deprem’ fobisi oluştu!
Mersinli bu depremleri artık dibine kadar yaşıyor…
Ne denli sağlam olduğunu bilmedikleri için her sarsıntıdan sonra evlerine girmeyerek tıpkı o büyük depremden kurtulan depremzedeler gibi sokaklarda yaşıyorlar…
Binalara güvenmiyorlar!
Bizim Mersinli depremzedelerin çadırları da yok!
Evleri, binalara dayanıklı mı dayanıksız mı diye, test istiyorlar ama tek tük gelenleri de hak getire!
Kahramanmaraş merkezli depremin üzerinden yaklaşık 15 gün geçmesine rağmen Mersinli'nin sallanan ve çürük olduğundan korktuğu binalarını kimler denetleyecek!
Hatay Adana, Hatay Kıbrıs hatlarında olası depremler kapıda!
Binlerce yıl önce yıkılmış Soli’nin harabelerini, geçmiş tarihimiz gözümüzün içine sokuyor!
Büyükşehir Belediye Başkanı bağırıyor:
‘Eski yapıların yoğun olduğu Mersin için deprem felaketi ciddi bir uyarıdır’ diyor!
Yüksek binalarda oturanların büyük çoğunluğunun parası da yok özel olarak denetçi getirebilsin!
Mersin’in sallanan ve korkulan yoğun nufusun barındığı bölgeleri belli:
Mezitli, Yenişehir ve Akdeniz ilçeleri!
Öncelikle halkın korkudan sokaklara döküldüğü bölgeler burası.
Bu ilçelerin Belediye Başkanları, imzalarından sorumlu tuttuğu ilgili birimlerin müdürleri, mimar ve mühendisleriyle bir toplantı yapsın. Bölgesinde inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni verdikleri binaları tek tek gözden geçirsinler, depreme dayanıklı yapılan ve yapılmayan binaları birbirinden ayırsınlar, önce depreme dayanıksız binaları nasıl güçlendireceklerini masaya yatırsınlar!
İnsanlarda oturdukları binaların nasıl olduğunu bilsin;
Hiç olmazsa büyük yıkıma kadar!..
Her şey olup bittikten, acılar yaşandıktan sonra,
KEŞKELERE yer bırakmadan!