Son günlerde Ankara Büyükşehir Belediyesinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için düzenlediği Ebru Gündeş Konseri ile başlayan ve sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Ulusal Bayramlarda düzenlediği etkinliklere uzanan tartışmaların hangi amaçla çıkarıldığını Halkımızın büyük bir kesimi artık öğrendi.  Ancak, Halkımızı ana gündeminden uzaklaştırmak, bazı kesimlerin kafalarında soru işaretleri yaratmak, bir anlamda topu taca atmak ya da “cambaza bak” demek için dikkatler CHP’li Belediyelerin Ulusal Bayram gibi etkinliklerde ödedikleri faturalara çekilmeye başlandı. Bu konularda gerek Belediye Başkanları ve gerekse de CHP Yönetimleri gereken açıklamaları yapıyorlar ve ödenen meblağları Kamuoyuna açıklıyorlar. Takdir sonunda Halkımızın olacaktır.                                                     

İşte bu tartışmaların yoğunlaştığı ve Ülke gündeminin ilk sıralarında yer almaya başladığı bugünlerde ilki 1975 Yılında düzenlenen ve sonrasında geleneksel hale gelen Mersin Festivallerini “Bir Zamanlar Mersin’de Festivaller vardı” konu başlığıyla yazmaya karar verdim. 50 Yıl önce o günün koşullarıyla yapılan festivallerin bugünkü koşullarda gerçekleştirilen etkinliklerle kıyaslamasının takdirini ise Sizlere bırakıyorum.

Mersin Belediyesinin mütevazı bütçesiyle bu festivalleri nasıl düzenlediğini ve Mersin’i Uluslararası düzeyde nasıl tanıttığını bu yazılarımda anlatmaya çalışacağım. Mersin Belediyesinde görev yaptığım gerek 1975-1982 ve gerekse de 1989-1994 Yılları arasında düzenlenen Mersin’deki o görkemli, Ülke genelinde ses getiren festivaller bu yazımın ana konusu olacak. Amacım, o dönemlerde Mersin’de yaşayan ve o görkemli festivallere tanıklık edenlerin anılarını tazelemek, Mersin’e daha sonra yerleşenler için ise Bir Zamanlar Mersin’de Festivaller olduğunu anlatmak olacak.                                                    

AKDENİZ TEKSTİL VE MODA FESTİVALİ FİKRİ NASIL OLUŞTU.                                                                          

1973 Yılı öncesinde Mersin Belediyesince “İçel Altın Palmiye Şenlikleri” adı altında kasaba panayırlarını andıran etkinlikler düzenleniyordu.  9 Aralık 1973 tarihinde yapılan Yerel Seçimleri kazanan Merhum Başkan Kaya Mutlu, o dönemlerde İl genelinin resmi adı olan İçel’in Merkez İlçesi Mersin’i ön plana çıkararak,  Mersin’i Ulusal ve Uluslararası düzeyde tanıtmak amacıyla “Mersin Akdeniz Tekstil ve Moda Festivali” düzenlenmesi için çalışmalar başlatmıştı.

Tekstil ve Moda Festivali fikri o dönemlerde pamuk tarımının yoğun olduğu Mersin’de yapılan üretimden ve bu üretimden dolayı kurulan pamuk işleme ve dokuma/tekstil tesislerinin varlığından kaynaklanıyordu. Amaç, Mersin’i Uluslararası düzeyde bir tekstil ve moda kenti yapmaktı. Bu amaçla, Mersin’de 1974 Yılında başlatılan çalışmalar sonucunda Ülkenin önde gelen modaevleri ve bu modaevlerinin tasarımlarını defilelerde sunan manken ajanslarıyla irtibata geçildi. Yapılan çalışmalar ve sürdürülen görüşmeler sonucunda Festival Komitesince 1975 Yılının 1-7 Haziran tarihleri arasında Mersin 1. Akdeniz Tekstil ve Moda Festivalinin gerçekleştirilmesine karar verildi.

MERSİN 1. AKDENİZ TEKSTİL VE MODA FESTİVALİ START ALIYOR.

Festivalin 1 Haziran 1975 tarihindeki açılışı bugün Millet Bahçesi olan Tevfik Sırrı Gür Stadyumunun kapalı tribünlerinin karşısına kurulan podyumda Türkiye’nin ünlü mankenleri ve modaevlerinin katılımı ve ünlü sunucu Halit Kıvanç’ın sunumuyla gerçekleştirildi.                                                                                                              

Mersin Festivali için Ali Kocatepe’nin besteleyip, Ertan Anapa, Hümeyra, İskender Doğan, Kamuran Akkor, Melike Demirağ, Zafer, Banu ve Hülya’dan oluşan Amcalar/Yengeler Vokal Grubuyla birlikte seslendirdiği  “Merhaba Mersin” şarkısı da ilk kez Festivalin açılışında çalınarak, Mersinlilerin dinletisine sunuldu.                          

Sonraki yıllarda bu şarkı hem Mersin Festivallerinin hem de Mersin Belediyesi etkinliklerinin marş gibi çalınan vaz geçilmez melodisi oldu.                                          

O yıl etkinlikler yine Stadyumda kurulan sahnede “Çardaş Prensesi Opereti” ile devam etti.

FESTİVALİN BAŞLANGIÇ TARİHİ İZMİR FUARI SONRASINA ALINIYOR.

Mersin Festivalinin açılış tarihinin İzmir Fuarının açık olduğu tarihlerle çakışarak,  Festivalin İzmir Fuarının gölgesinde kalmasını önlemek, bunun yanı sıra da İzmir Fuarında sahne alan ünlü sanatçıların Fuar sonrası Mersin’e gelebilmelerini sağlamak amacıyla 1976 Yılından itibaren Festivalin 21 Eylülde başlatılması öngörüldü. Festival etkinlikleri de Atatürk Parkı içerisinde tesis edilmeye başlanan etkinlik alanlarında gerçekleştirilmeye başlandı. Geleneksel hale gelmeye başlayan Festival, ilk festivalde olduğu gibi yine ünlü modacıların defilesi ve Halit Kıvanç’ın sunumuyla başlıyordu.  1976 ve 1977 Yıllarında moda defileleri Mersin Oteli ile Soli Tesislerindeki amfi tiyatroda yapıldı.   

4.000 KİŞİ KAPASİTELİ FESTİVAL GAZİNOSU HİZMETE GİRİYOR.               

ÜNLÜ MÜZİKALLER MERSİN’DE SAHNE ALIYOR.

1978 Yılında ise Atatürk Parkının Çamlıbel Balıkçı Barınağına bakan bölümüne gerek izleyicilerin ve gerekse de sahne alacakların her türlü ihtiyacını karşılayabilecek donanıma ve çok geniş bir sahne ile kulise sahip 4.Bin kişi kapasiteli Festival Gazinosu Belediyenin kendi elemanları ve  olanaklarıyla inşa edildi.                                                                                                                       

1978 Yılında Ülkenin en popüler gösterileri Egemen Bostancı’nın organizasyonunda gerçekleştirilen müzikallerdi. Bu gösterilerin en ünlülerinden biri olan “Hisseli Harikalar Kumpanyası” müzikali 1 hafta süreyle bu sahnede Mersinlilerle buluştu.  Egemen Bostancı ve Haldun Dormen tarafından sahneye konan Hisseli Harikalar Kumpanyası Müzikalinde Erol Evgin, Nevra Serezli, Mehmet Ali Erbil, Adile Naşit, Ayşen Gruda, İlyas Salman, Belkıs Dilligil, Asuman Arsan, Turgut Boralı ve Kartal Kaan gibi oyuncular rol aldı. Erol Evgin'in popüler olduğu döneme rastlayan bu müzikalde, "Hep Böyle Kal" ve "Söyle Canım" şarkıları da dönemin pop müziği listelerinde önemli bir yer edindi.                                                                               

Yine bir Egemen Bostancı yapımı olan Sadık Şendil’in yazdığı “7 Kocalı Hürmüz” Müzikali de 1979 Yılında Mersin Festivalinde sahnelendi. Cüneyt Gökçer’in sahneye koyduğu, Müziklerini Attila Özdemiroğlu’nun yazdığı müzikalin Başrol Hürmüz karakterini Ayten Gökçer’in canlandırdığı eserde, Hürmüz’ün kocalarını Cihan Ünal, Numan Pakner, Ümit Karabel, Altan Erbulak, Erol Günaydın, Turgut Boralı ve İlyas Salman canlandırmıştı. Oyuncu kadrosunda ayrıca Adile Naşit, Füsun Erbulak ve Ayşen Gruda’ da yer almıştı.

SANAT GÜNEŞİMİZ ZEKİ MÜREN YILLARDAN SONRA MERSİN’DE

1979 Yılı Festivalinin en önemli programlarından biri ise şüphesiz Sanat Güneşimiz Zeki Müren’in yıllardan sonra Mersin’de sahne almasıydı. Geçmiş yıllarda Mersin’deki bir konserinde yaşanan bazı tatsız olaylardan dolayı yıllarca Mersin’e gelmeyen Zeki Müren’i Başkan Kaya Mutlu 3 günlüğüne de olsa Mersin’e gelebilmesi için ikna etmişti. Zeki Müren’e Adana Havaalanından itibaren özel bir karşılama töreni düzenleyen ve Mersin’e gelişinden itibaren karşılaştığı yoğun ilgiye duyarsız kalmayan Zeki Müren 3 gün için geldiği Mersin’de programını 10 güne çıkarmıştı. Zeki Müren ve alt kadrosunun sahne aldığı 4.Bin kişilik Festival Gazinosunu 10 gün boyunca Mersinliler doldurarak, Zeki Müren’e sevgilerini coşkulu bir biçimde göstermişlerdi. Böylece yıllarca Mersin’e gelmeyen Sanat Güneşimiz Zeki Müren’in, Başkan Kaya Mutlu’nun yoğun ikna çabaları sonucunda Mersin’de tekrar konser vermesi sağlanmıştı.  

ÜNLÜ SANATÇILAR MERSİN’DE

12 Eylül 1980 askeri darbesine kadar Mersin Festivallerinde Ajda Pekkan, Cem Karaca, Modern Folk Üçlüsü, Metin Akpınar ve Zeki Alasya gibi ünlü sanatçılar sahne aldılar. 1980 Yılında İzmir Fuarının assolisti Ferdi Tayfur, fuar sonrasında Mersin Festivalinin de assolisti olmuştu. Konserlerini izlemek üzere Ferdi Tayfur’un memleketi başta Adana olmak üzere Çukurova’nın tüm illerinden binlerce insan Mersin’e akın etmişti.                                                                                               

1980 Yılında İzmir Fuarının bir diğer assolisti İbrahim Tatlıses ile birlikte alt kadrosunda olan Fatma Girik, Ersan Erdura, Ali Rıza Binboğa ve Nazan Şoray’da Mersin Festivalinde sahne almışlardı.                                                                         

12 Eylül sonrası 1981 Yılındaki Festival, dönemin Vali ve Belediye Başkanı Fahri Öztürk’ün himayelerinde gerçekleşti. Mersinliler, 1981 Yılındaki festivalde Hülya Koçyiğit ve Sezen Aksu’nun konserlerini izleme olanağı buldular.                              

1975 Yılından 1981 Yılına kadarki tüm festivallerin kapanış programı ise Kültür Bakanlığı Devlet Halk Dansları Topluluğu’nun gösterileriyle gerçekleştiriliyordu. Bu gelenek 1989 Yılı sonrasındaki festivallerde de sürdürüldü.

1975-1981 Yılları arasında gerçekleşen Uluslararası Mersin Akdeniz Tekstil ve Moda Festivallerden iz bırakan önemli anıları aktarmaya çalıştım. Mersin Festivalinin amacı bir takım kişi ya da kişilere rant kapısı sağlamak değildi. Sosyal belediyecilik anlayışıyla Mersin Halkının ailece yazlık sinemaya gider gibi Ülkenin en ünlü müzikallerini ve sanatçılarını bütçelerine uygun bir ücretle izlemelerini sağlamaktı.  Gazino işletmeni Mersin Belediyesinin önerisi ve onayı sonrasında belirlenen programın sahne almasını sağlıyordu. Festival Gazinosuna giriş ücretleri de Belediyenin de uygun gördüğü herkesin ödeyebileceği makul seviyede belirleniyordu. Festivallere gelen ünlü sanatçılara, müzikallere Mersin Belediyesince bir ücret ödenmiyor, bu etkinliklerin/sanatçıların ücretleri gazino işletmeni tarafından karşılanıyordu.  Festival Gazinosunun bilet gişeleri hariç, giriş kapılarıyla birlikte tüm idari kontrolü Mersin Belediyesinin uhdesindeydi.                                             

Yalnızca Devlet Halk Dansları Topluluğu gibi Bakanlıktan gelen grupların yol ve konaklama giderleri Mersin Belediyesince ödeniyor, bu gruplar Devlet görevlisi olduklarından dolayı da kadrolarında yer alan hiçbir kişiye bir ücret ödenmiyordu.       

Bir sonraki yazımda 1989-1994 Yılları arasındaki Festivalleri yazacağım.