İl ve ilçe başkanları ile belediye başkanları, eğer gerçekten demokrat olduklarını göstermek istiyorlarsa, meclis üyelerinin iradesine saygı göstermelidir.
31 Mart seçimlerinin üzerinden bir yıl geçiyor. Tüm ülkede olduğu gibi Mersin’de de Yerel yönetimler, artık yeni bir evreye giriyor.
Nisan ayında yapılacak belediye meclis toplantılarıyla başkanların elini güçlendirecek yeni görevlendirmeler yapılacak: Başkan yardımcıları, komisyon üyeleri belirlenecek.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var…
Bu sürecin, demokrasiye yakışır şekilde yürütülmesi gerekiyor.
Bu görevler kişisel hesaplarla, “benim adamım olsun” mantığıyla dağıtılmamalı.
İl ve ilçe başkanları ile belediye başkanları, eğer gerçekten demokrat olduklarını göstermek istiyorlarsa, meclis üyelerinin iradesine saygı göstermelidir.
Aksi takdirde ortaya çıkan tablo; halkın değişim arzusuyla bağdaşmaz, güven duygusunu zedeler.
Meclis komisyonları ve başkan yardımcılıkları; mütevazı, halkı için çalışan, belediyesini düşünen kişilerden oluşmalı.
Yeni dönem, bu anlayışla inşa edilmelidir.
Çünkü halk, sadece oy verirken değil, sonrasında da adaletli bir yönetim görmek istiyor.
…
Gerçek bir liderlik, koltuğu değil halkı korumaktan geçer.
Hakları gasp edilerek cezaevine konan ve halkın yüreğinden yükselen, yaklaşık 16 milyon oy ile Türkiye’yi yeniden umutlandıran CHP Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu.
O, bedel ödeyerek hepimize çok önemli bir şey öğretti: “Haksızlığa, zulme ve baskıya boyun eğmemek!”
Milyonların içinden bazıları hâlâ korkarken, Ekrem İmamoğlu; suskunluğun dilsiz şeytanlık olduğunu meydanlarda haykırarak gösterdi. Bu duruşuyla da, halkla bütünleşen yeni lider oldu…
Evet, Türk toplumu yeni bir liderini bulmuştur.
Milletin geleceğini dert edinen, halkıyla bütünleşen, karanlığa karşı cesaretle yürüyen bir lider: Ekrem İmamoğlu.
Şimdi yapılması gereken, bu adaletsizliğe sebep olanların, İmamoğlu’nun özgürlüğünü sağlayarak erken seçimle halkın iradesine teslim olmalarıdır. Gerçek bir liderlik, koltuğu değil halkı korumaktan geçer.
