"..Soma, demiryolu, maden, asansör, barajlarda boğulma, her güne düşen kadınların yaşamlarına son verilmesi, sel baskınları…Ölümlerden ölüm beğen..."

Dün sabah yine bir acıyla uyandık. Tarifsiz ve kelimelerin yetersiz kaldığı bir acı..

Bir gün önce planladığım günü nasıl geçireceğimi düşündüm. Yazmayı düşündüğüm kitap eleştirisi için klavyenin başına geçmeyi bir türlü başaramadım. Gün içinde yapmak istediğim notu çöpe attım. Canım bugün hiçbir şey yazmak istemedi. En az dört-beş kez oturdum geri kalktım. Pencereden gökyüzüne baktım, sanki ülkenin havasına uyar gibi onu da kara bulutlar kaplamış.

Soma, demiryolu, maden, asansör, barajlarda boğulma, her güne düşen kadınların yaşamlarına son verilmesi, sel baskınları…Ölümlerden ölüm beğen..

Yas günlerinde bütün sözcükler susmuş gibi..

Hayat bu, durgunlukları kaldırmaz dedim, kendi kendime. Bugün Nil TV’de değerli dostum Baha Akıner ile ilk bölümünü gerçekleştireceğimiz Editörün Günlüğü programını yapmamız gerekir. Kendimi toparlamaya çalıştım..

Hayat tembelliği kaldırmaz…

Daha önce planladığımız gibi;1900-1923 dönemi ve erken Cumhuriyet dönemi Türk aydını, romancı ve şairlerin devletle ilişkileri ve ayrıca Peyami Safa’yı konuşmaktı.

Son yıllarda neredeyse her sabaha bir acıyla uyandığımız günlere bir facia daha eklenmişti. Bolu’da ki otel faciasıyla üzerimize yine kara bulutlar çökmüştü… Sözcükler de susmuştu.. Eller klavyeye uzanamıyordu.. Tuşların yeri değişmişti sanki..

Yas günlerinde ne yazılır?

Akşama doğru katliam gibi facianın sonuçları bir bir yüreklere inmeye başlamıştı. Devlet büyüğümüz 2025 yılını aile yılını ilan etmişti. Ara tatilde çocuklarına belki de karne hediyesi sözü veren anne –babalar ailece tatil yapacaklardı.. Aile yılında otelde hep beraber kül oldular..

Yas günlerinde ne yazılır?

Sözcükler de isyanda..

Tuşların yerini bulamıyorum..

Yas günlerinde ne yazılır?

#Mersinde Son Dakika Haberleri